İnsani, dini, ahlaki değerlerden yoksun haydut devlet İsrail ve onun ağababası Amerika’nın Gazze’de 7 Ekim 2023 tarihinden günümüze bombalayarak, aç ve susuz bırakarak katlettiği insan sayısı 44 bin 930'a yükseldi. Bu bilinen rakam. Katil, gaddar, insan ve insanlık düşmanı Siyonist Yahudiler dur durak bilmiyorlar. Beyinleri insanı, insanlığı, insani ve ahlaki değerleri yok etmeye programlanmış bu katil sürüleri ağababaları ile birlikte dünyamıza huzur vermemeye kararlılar.
Böylesi bir gaddarlığı protesto etmek üzere Elazığ EL-AKSA platformu adı altında bazı STK’lar, 15 Şubat 2025 günü “Şehadet Gecesi” konulu bir program düzenlediler. Programa Yazar Muhammed Şevket Gökşan ile Hamas’ın Gazze Genel Sekreteri Kemal Ebu Avn de katıldı. Fırat Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen bu anlamlı programa ne yazık ki Cumhuriyet düşmanı Şeyh Sait’in gölgesi düştü. Kimdi bu Şeyh Sait? Ne işi vardı Gazze soykırımını anlatan Şehadet Gecesi’nde? Böylesi anlamlı bir gecede nereden çıktı bu Cumhuriyet düşmanı?
Sahi kimdi Şeyh Sait?
Şeyh Sait: 1923 tarihinde kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti’ne başkaldıran, 13 Şubat 1925’te İngilizlerin kışkırtması sonucu Doğu ve güneydoğu Anadolu’da İslam dinini kendisine kalkan olarak seçerek isyan çıkaran, kan döken eşkıyanın başıydı. Bu kişi İngiliz oyununa gelmiş, milletimizin dini duygularını sömürerek Türkiye Cumhuriyetine karşı başkaldırmıştı. Genç Türkiye Cumhuriyeti bu başkaldırı ile meşgulken, İngilizlerin ısrarı ile Lozan antlaşmasında bir yıl sonra görüşülmek üzere bırakılan Misak-i Milli sınırları içerisindeki Musul, Kerkük ve çevresi sessiz sedasız İngilizlerin mandası altındaki Irak’a verilmişti.
EL AKSA Platformu dönem sözcüsü Eğitim Bir Sen’in Elazığ temsilcisi İbrahim Bahşi’nin başını çektiği birtakım STK’ların düzenlediği Şehadet Gecesi’ne işte bu kişinin, Şeyh Sait’in, gölgesi düştü. Milli konularda hassaslığı ile bilinen bu Elazığ şehrinde yalnızca Türk Ocakları Başkanı Prof. Dr. Yavuz Haykır yayınladığı bir bildiri ile bu durumu şiddetle protesto etti. Bu karşı çıkışın ve kınamanın dışında maalesef konunun üstüne gidilmedi adeta üstü örtüldü. Bakın ne diyor Türk Ocakları Başkanı Prof. Dr. Yavuz Haykır:
“İlimizde faaliyet gösteren bazı STK'ların bir araya gelerek oluşturdukları bir platformun "Şehadet Gecesi" namıyla düzenlediği bir organizasyonda ne şehitlikle ne gazilikle bağlantısı bulunan, devletimize isyan etmiş, milletimizin kanını dökmüş, kardeşi kardeşe düşman etmiş ve geniş zamanda yeni Cumhuriyetin kazanımlarına mani olmuş bir isyanın müsebbibinin resmine de yer verilmiştir.
Bu memleketin mahkemelerinde suçu sabit bulunarak, yargılanmış, cezası en ağır bir şekilde verilmiş birinin baş tacı edilmesi kabul edilmez. İhanete ve isyana niyetlenenlerin meşum akıbetlerinin tarihin sayfalarını doldurduğunun bilincine varamayan her fırsatta haini kahraman yapmaya niyetli bazılarının bu gaflete sığmayacak tavrını şiddetle kınıyoruz.
Bir kere daha bütün kamuoyuna asıl şehitlerin; Din-i Mübin için, ülkenin ve milletin birliği, dirliği, vatanın bölünmezliği için şehadet şerbetini içen Elazığlı öğretmen Mehmet Zeki Dündar Alp gibi vatana kurban olmayı şiar edinen asker ve polislerimiz olduğunu bildiriyoruz.
Büyük Türk Milletinin arasına milli ve dini değerlerimizi kullanarak, sureti haktan gözükerek, tefrika sokanları da tarih asla affetmeyecektir.”
Elazığ Türk Ocağı’ndan yükselen bu sese biz de yürekten katılıyor ve Yavuz Haykır Hoca’mızı sonuna kadar destekliyor ve kutluyoruz.
Bilirsiniz, Elazığ Olgunlar Mahallesinde adı “Mehmet Zeki ilkokulu” olan bir okulumuz var. Kimdir bu Mehmet Zeki? Mehmet Zeki: Şeyh Sait İsyanının çıkacağını Ankara’ya, bizzat Atatürk’e, çektiği üç telgrafla haber veren Elazığ’ın Çulçapur (Dedepınarı) köyünden Kamber Çavuş’un oğludur. Şeyh Sait’i ve isyancıları Ankara’ya bildirdiği için Genç Valiliği tarafından başöğretmenlikten alınan bilahare isyancılar tarafından Diyarbakır Lice’de eşi ve çocuklarının gözleri önünde kurşunlanan, cesedi atlara bağlanıp Lice sokaklarında Şeyh Sait taraftarlarınca dolaştırılarak parçalatılan Cumhuriyet’in ilk şehit öğretmenidir.
Acısı: Gazze gibi bir insanlık dramını bahane ederek bir öğretmen kuruluşunun başını çektiği STK’ların şehit öğretmen Mehmet Zeki’nin şehrinde bölücü mihrakların son zamanlarda dillerine pelesenk ettikleri Şeyh Sait’in fotoğrafının gölgesinde bir gece yapmaları…
Emekli bir öğretmen olarak ben de Gazze için yapılan “Şehadet Gecesi’ni”, böylesine bir çirkinliğe kurban edenleri şiddetle kınıyorum. Türkiye Cumhuriyeti ebediyen var olacaktır.
Hadi Önal/ 17 Şubat 2025/ Elazığ