Bayrak, bayrağımız üzerine öylesine şiirler yazılmış sözler söylenmiştir ki, hepimizin bu şiirleri ve sözleri duyduğumuzda yüreklerimiz yerine sığmaz, tüylerimiz diken, diken olur.
Bir başka sevdadır bayrak, bir başka sevdadır vatan, bir başka sevdadır toprak ve bir başka sevdadır özgür bir ülkede yaşamak.
Bir dönem, 12 Eylül de ülkemizin bir hayli kaynağını, Atatürk heykellerine yatırdık. Diyemedik ki, heykellere harcayacağımız aynı paralarla, her köyümüze, Atatürk marangozhaneleri, Atatürk demirhaneleri kursaydık, Üzerlerine Atatürk marangozhanesi, Atatürk demirhanesi yazsaydık. Bu köylerimizde, isteyen herkese birer meslek öğretebilseydik.
İhtiyacı olanlara, bu mesleklere ilgi duyanlara, hemen köyünde kurulan atölyelerde meslek sahibi edebilseydik. Atatürk’ün üretim seferberliğine yaraşır çalışmalar yapabilseydik.
Diğer yandan 10-20 haneli köylerde devasa camiler yapacağımıza; küçük birer mescit den sonra, kalan paralarla yine, o küçücük köyde, bir üretim hane kurabilseydik ve köyün ortak malı olsaydı. Köyde üretilen ürünleri değerlendirip birkaç gün içinde satamadığımızda, bozulmalarına izin vermeseydik. Bir yıl içinde pazarlanabilir hale getirebilseydik.
Günümüzde birde, dev bayrak direkleri ve devasa bayraklar asmak, moda oldu.
Yetmedi, altlarından, gece boyunca yanan aydınlatmalar yapmaya başladık. Alın size bir gider kapısı daha.
Bunu yapınca, daha çok mu milliyetçi oluyorsunuz?
Aklım ermiyor, bunları yapanlara.
Aklım ermiyor, hiçte faydası olmayacak harcama kalemleri bulanlara.
Aklım ermiyor “tüyü bitmedik yetimin hakkını yemem” dediği halde üretime akması gereken paralarımızı carcur edenlere.
Efendiler, bayrak aşkı, devasa bayraklar yapıp, birde altından gece boyu ışık yakarak, sağlanamaz.
Atatürk sevgisi, her köşeye Atatürk heykelleri dikilerek aşılanamaz.
İslam dini, iki safı bile dolmayan, devasa camiler yapılarak geliştirilemez.
Bu ülkenin üretimi için, kalkınması için, harcanması gereken paraları hoyratça harcadığınızda sanmayınız ki, Daha çok sevaba giriyorsunuz. Sanmayınız ki daha çok Atatürk sevgisi aşılıyorsunuz. Sanmayınız ki daha çok bayrak ve vatan sevgisi aşılıyorsunuz.
Eğer, vatanın bağımsızlığının, refahının artmasının, yaşam seviyesinin, kalitesinin yükselmesinin; üretimden geçtiğini, üretime dayalı eğitimden geçtiğini, göz ardı ediyorsanız; biliniz ki, camilerinizin minareleri altından da olsa, içinde saf olacak inanan bulamazsınız.
Atatürk heykellerini ve Bayrakları altından da yapsanız, Vatanı koruyamazsınız.
Koruyamadığınız vatanda, özgürce ibadet dahi yapamazsınız.
Vatanı korumanın bir tek yolu vardır.
O da, Milli ve üretime dayalı bir eğitimdir.
Efendiler sizlere acıyorum. Kendimiz ve Milletimiz için de üzülüyorum.
Biz bu göstermelik, yapay, içi boş para harcamalara layık değiliz.
Biz, refah düzeyimizi artıracak ve Bizi bu vatana, bu bayrağa, bu topraklara, daha çok bağlayacak, çözümler istiyoruz.
Bazılarınız, bu adam Müslüman değimli?
Bazılarınız, Atatürk ve Bayrak düşmanımı?
Diye düşünmeye başladınız. Biliyorum.
Aksine birçoklarınızdan daha inançlı ve sevdalı olduğumu biliniz.
Efendiler, şüphesi olanlarınızla da, daha çaplı tartışmalara bekliyorum.
Saygılarımla. Mehmet Kızılaslan 2016-11-17