Yine şiir desem kızmazsınız değil mi? Ne yapayım, yoğun olunca duygular, onları anlatmak için nesir zayıf kalıyor.
Açlık ile yoksulluk iç çekerken sessizce
Rant piçi haramiler toplandılar o gece
Dediler; gidiş sakat ucu bize dokunur
Bir dökülse kirimiz ortada kalmaz çukur
Onun için tedbiri elden bırakmayalım
Korkunun yanı sıra sıkça muştu salalım
Ham hayalle örelim; koyun kolay, keçi zor
Algı, kurgu, senaryo ardından şık bir dekor
Yeni alan açalım vurmak için voleyi
Din iman takınarak bağlayalım hülleyi
Az da milli kattık mı tadı damakta gevrek
Sade umut yetersiz az da yerlilik gerek
Bastırarak diyelim bekamız çok karanlık
Bize bel verirseniz seyran olur samanlık
Size kusursuz biat bize altın taht gerek
İki pohpoh bir sıva bir de yüze gülerek
Aşır, dua, gözyaşı yeter de artar bile
Ardından bastır gazı, o da çok ya sefile
Ömer mi o da kimmiş? Ballı parmak yalanır
At geçti Üsküdar’ı saf çarşafa dolanır
Adalet güçten yana olmalıdır her daim(!)
Güç paraya tahvilli onunla her şey kaim(!)
Toplum ayrışmalı ki biz saltanat sürelim
Zilletin(!) defterini yoksa nasıl dürelim
Zamla sağ sol kroşe gelemeye kendine
Öyle yoksullaşa ki düşe ekmek derdine
Karşı duran olursa imiği kalem ucu
Bir talimat, bir karar bozdururuz orucu
Onlar, Allah’ın değil; biz, Beylerin kuludur
Yine de dikkat gerek sessizlikten korkulur
Çıksa elden idare çıplak kalır maslahat
O zaman ah vah yetmez kopar göbekten halat
Aman ha uyanmasın! Yuları sağlam tutun
Vaat, umut, algı, korku; film, dizi uyutun.