Başkalarının çözüm gördüğü yerde Marx sorun gördü. - Friedrich Engels . Kişilerden yeteneğine göre, kişilerin ihtiyacı kadar olan üretim ve paylaşım sistemidir.Üretimin insan ihtiyaçlarına kaydırılmasıdır. Birilerinin sırtına binerek yükselmesine karşı çıkmaktadır. İnsanı insan yapmayı hedeflemektedir. Hedefse tam gelişmiş toplum yaşamına egemen özgür insanı var etmektir. İş bölümü mekanizmasını mutlak adalete bağlamaktadır. Günlük çalışma süresini en aza indirerek insanlara iş sonrası boş zaman kazandırma amacındadır. Çalışan bir günde 5-6 saat çalışıp belki de hobi olarak balıkcılık ya da ressamlık yapma imkanına sahip olacaktır. Ya da kendisine ait akşamüstü vakti olacaktır. Mersedesler, özel jetler, villalar, haremler yer almaz . Bunun yanında açlık, eğitimsizlik, sağlık sistemine dair sorunlar yoktur. Okuyucunun yabancılık çekmesine karşıdır. Okurken eğlensin, eğlenirken öğrenmesinden yanadır. Bir bilgi toplumu rejimidir. Devrimci, ilericidir. İnsanlığı ve barışı savunur. Birlikte üretmeyi, tüketmeyi eşitlikten haktan yanalığı savunmakta olan sistemdir. İnsanın insanı sömürmesine neden olabilecek her türlü durumu daha ortaya çıkmadan yok etmeyi amaçlamaktadır. Vatandaşların siyaset yapma ve düşüncelerini dile getirme özgürlüğü bulunmaktadır. Bedava eğitim ve öğretimden, sağlık hizmetinden yararlanılmaktadır. Toplumun ihtiyaçlarına göre hareket edilmektedir, bilinçli davranmayı getirmektedir. İnsanları, renklerine göre ayırmak değildir. Farklılıkları zenginlik olarak görerek beraberce yaşayabilmektir. Zenginlerin mahkemelerinde yoksulların yargılanması değildir, herkese eşit adalet -çağdaş hukuk- demektir. Sadece zenginlerin eğlenmesi değildir. Halkın isteklerine göre kurulan mekanlarda tiyatrodan, sinemaya vs herkesin eğlenebilmesidir. Herkesin tatil yapmasıdır. Orduya milyarlar harcanmasına karşı çıkar. Zorunlu askerliğin kalkması vicdani reddin kabulünden yanadır. Hiç bir dinin, dilin ve ırkın diğerine üstünlüğü bulunmamaktadır. Dini açıdan bir bakıma seküler yapıya sahiptir. Din olayı tamamen rafa kalkmıştır. Her insana eşit yaklaşmaktır. Eşitlik, özgürlük, insanca bir yaşamdır. İş bölümüdür. Bir kuş tanesinde bir kuş cıvıltasında kendini bulmaktır. Güneşe ve aydınlık günlere selam vermedir. “Yârin yanağından gayri her yerde her şeyde hep beraber” olmaktır. İnsanın kendisini kainatın efendisi sanmaktan vazgeçip doğanın bir parçası olduğunu hatırlamasıdır. Bireysel düşünüş biçiminin yerini toplumsal düşünüş biçiminin almasıdır. Hem çalışıp, hem de doya doya yaşayabilmenin anahtarıdır. Kollektif dayanışmanın belirlediği toplumsal bir yaşamdır. Kadınların siyasal ve toplumsal esitliğinin sağlanmasından yanadır. Cinsiyet ayrımcılığını kaldırarak kadının özgürlüğünü savunur. “Herkesten gücü kadar, herkese ihtiyacı kadar” biçiminde tanımlanmaktadır. Zenginliğin paylaşılmasıdır. Devletin size ev sunmasıdır. İş, ev, eğitim ve sağlık, sosyal yaşam... Çocuklar hiç üretmezler ancak paylarını almaktadırlar. Yaşlı kişiler hiç üretmeseler de ihtiyaçları karşılanmaktadır. Yaşlılar ve çocuklar devlet güvencesinde ve kimsenin hayatını zorlaştırmamak durumundadırlar. İnsanlar da toplumun ihtiyaçlarına göre yetiştirilmektedir. Toplumun sağlık ilerlemesi için gerekli görevleri alabilmektedirler. Insanların görevleri farklı olsa da yaşam standartları dengelenmiştir. Insanların topluma faydalı olması için çalışmasını gerektiren sistemdir. Doyumsuzluğun kaldırılmasından yanadır. Moda baskısı olmaksızın insanın kendine yakışanı giymesini destekler. İnsanın servet düşkünlüğünü engellemektedir. Lükse karşıdır. Paraya tapmayı ortadan kaldırır. Satma ve kâr etme dürtüsü olmayan bir yaşam sunar, insanın kendini gerçekleştirmesi için tüm olanakları sunmaktadır. Insanları kullanmaya değil bizzat bilinçlendirerek daha iyi bir dünya için mücadeleyi gerçekleştirmeye çağırmaktadır. Toplumcu düzende insan hırslarından arındırılmıstır. İçindeki toplumun iyiliğini düşünür. Emperyalizmin tek alternatifi olan sistemdir. Dünya çapında yaşanabilecek bir toplum modelini kurmaktır . Gayesi gelir adaletini sağlamaktır. Her türlü ilkel-çağdışı-dogmatik düşünceye karşı durmaktadır.Kendimiz için hiçbir şey, hepimiz için her seyi yaşama taşımaktır. Bencilliğin olmamasıdır. Asimilasyon politikalarının reddidir. İnsanlar arasında her türlü ayrımcılığı ve ötekileştirmeyi kabul etmemektedir. Üretici güçlerin belli bir gelişkinlik düzeyine ulaşması dünya çapında gerçekleşecek bir dönüşümle sağlanacaktır. Toplumculuk düşüncesi, ilk çıkışından günümüze kadar ki sürecinde değişik kesimlerden ve görüşlerden insanlar tarafından "ağır" eleştirilere maruz kalmıştır. Hâlâ güçlülüğünü koruyarak varlığını sürdürmeye ve insanlığın kurtuluşuna ışık tutmaya devam etmektir.