Siyasal iletişimde kamuoyu araştırmalarının önemli etkisi bulunmaktadır. Seçim zamanı gelince medya da anketlere sıklıkla yer vererek her kanal, gazete bağlı olduğu gurubun siyasi ilişkilerini göz önüne alarak seçim verileri yayınlamaktadır. Bu anketlerde bugün seçim olsa partilerin ne kadar oy alacağı o topluluğa göre yansıtılmaktadır. Bu anketler gerçek olmayan haber olarak basında yer almaktadır. Ne yazık ki ! Kararsız seçmeni yönlendirmektedir. Ülkemizde yüzde 10 seçim barajı bulunmaktadır. Yüzde 10 barajını aşamayan partilerin oyları da o bölgede en çok oyu alan partiye gitmektedir. Bu durum farklı görüşlerin mecliste temsil edilmemesini getirmektedir. Demokrasinin bir ayağı temsilse bu durum temsilsizliği getirmektedir. Halkın iradesinin belli bir düzen içersinde meclise yansıması söz konusudur. Anketlerin etkisiyle sınırlandırılmış seçim dersek sanırım yanlış olmaz. Seçim anketlerinin etkisiyle kararsız ve siyasal bilinçten yoksun seçmenler de anketlerin seçimi galip ilan ettiği partiye oyunu verebilmektedir. Diğer bir hususta ilk sırada yer alan partiye oylarını vermeyecek olanlar oy vereceği partinin yüzde 10 barajını aşamayacak diye oyunu kullanmayabilir. Birinci sıradaki partiye en yakın partinin oy oranı da tercihini değiştirenler yüzünden artabilmektedir. Çıkan durum ise, mecliste olan partiler yüklü miktarda hazine yardımı alacaklar. Siyasetçiler ve yandaşları da kısa yoldan köşeyi dönecekler. Aralarında her türlü çıkar anlaşmasını kabul edeceklerdir. Asgari ücret insanın geçinemeyeceği kadar olacaktır. Türkiye Imf’ye borçlandırıldığı için gelen iktidar da onun talimatlarıyla yürüyecektir. Devletin saltanatı devam edecek. Halksa fakir, egemenlerse zengin olacaktır. Vergileri de halkın üzerine yüklemeye devam edecektir. Yazımızı Neyzen Tevfik in “Kime Sordumsa” şiiriyle noktalayalım. Kime sordumsa seni doğru cevap vermediler; Kimi alçak, kimi hırsız, kimi deyyus! dediler... Künyeni almak için, partiye ettim telefon: Bizdeki kayda göre, şimdi o mebus dediler!..