Mehmet Kızılaslan
Köşe Yazarı
Mehmet Kızılaslan
 

OLAĞAN ÜSTÜ YAŞAM

          Olağanüstü kelimesinin tarifine baktığımızda, “her zamankinden, benzerinden farklı ve onun ötesinde, üstünde olan.” Ve “Alışılmışın üstünde, duyulmadık, görülmedik olan.” Diye iki tarifi var.           Gerçekten Olağan üstü günlerde yaşıyoruz. Alışılmışın dışında ve bu güne kadar görmediğimiz zorluklarla dolu günler. Kendi ortamlarımız bile oldukça fazla zorlaştı ama birde bizden çok daha kötü durumda olan insanların durumları hakkında,  empati yapanımız var mı?           Tuzu kuru olup da, vicdanen zayıf, inançları açısından fakir, cüzdanları dolu olanlarında sınavı, bu olağan üstü durumlar.           İnançları, vicdanları, kendisine münhasır, sıradan zengin insanlar değil bu günkü konumuz. Onlarda yapmaları gerekenleri yapmadıkları, dağıtması gerekenleri dağıtmadıkları, insani duyguları yaşamadıkları ve yaşatmadıkları için sınavdadırlar. Bu sınavları insani bir şekilde verirler ya da veremeyip bu sınavı kaybederler.            Konumuz Olağanüstü durumlarda yetkili olanların durumlarıdır. Bu durumlar için de, her kurumun, kuralları, yazılı yönetmelikleri, muhakkak vardır. Ancak Bütün kurallar, kanunlar, yönetmelikler, insanın sağlığı huzuru mutluluğu için hazırlanmış ve kaleme alınmışlardır.            İşte bu çerçeve içinde, bile yazılı olmayan, geçmiş dönemlerde kurallar, yönetmelikler ve uygulamalar, kaleme alınırlarken; akla gelmeyen, düşünülemeyen, ve kaleme alınamayan durumlar söz konusudur. Söz konusu olan bu durumlar için Madem İnsan hayatı, insan sağlığı, insan tokluğu, insan huzuru, ve mutluluğu söz konusu; yazılı olmayan durumlarda ne yapılacak?           Ne yapılacak sorusunun cevabı, İşte o yöneticilerin, idarecilerin, yetkililerin Basiretleri ve asaletleri bu durumlarda ortaya çıkar.          Olağanüstü durumlarda, Yönetimi altındaki insanların sağlıkları, geçimleri, emniyetleri ve mutlu olmaları için devreye yazılı olmayan kurallar ve kanunlar girer.          Olağan üstü durumlarda, Bazı yapılan işler kanuni olmaya bilir ama vicdanidir.         Hani normal zamanlarda bazı yöneticiler, işlerini kanunlara uygun, yönetmeliklere uygun ama vicdanlara sığmayacak şekilde, yandaş kayırarak ihaleler yapıyorlar ya; işte tam bu zamanlarda Aynı yetkililer, ömürlerinde bir kez  dahi olsa, Kanunlara nizamnameler uygun olmayan ama vicdanlara uygun işler yapabilirler, Yapmalıdırlar.          Neden bahsediyorsunuz sayın hocam diyenleriniz var, biliyorum.           Yereldeki basiretsiz, duyarsız, vicdansız, tüm yetkililere, salgın başladığından beri  “Artık yol yapmayınız, taş döşemeyiniz. Kötü günler geliyor vatandaşımız için esnaflarımız için, iş yerleri kapanan, işlerini kaybedenler için özel yardım kampanyaları için ayırınız” dediğimizde; Bir Milyon lira fazla bedelle taş ihalesini yandaşlarına verdiler. Tabi ki Kamu İhale Kurumu İhaleyi bozdu.             Biz taş almayın diyoruz, basiretsiz, sinsi idareciler, Bir Milyon TL  fazlasına taş alımı yapıyorlar. Şimdi size soruyorum efendiler, Burada Vicdan nerede?  İnsanlık nerede? İleri görüş nerede?            Ne olurdu, Bir yıldan beri taş döşeyeceğiniz  yollara vıcır dökerek geçiştirseydiniz?       Ne olurdu acil olmayan yatırımlar geciktirilse ve bu günler için paraları saklana bilseydi?       Diğer yandan Devlet yöneticilerimiz içinde bunlardan farklı söylemimiz olmayacak.   Çılgın projelerin paralarının bir miktarı vatandaşımıza aktarıla bilinseydi.           Ülkemizde 20 Milyon aile var. 10 Milyon aile, ya işlerini kaybettiler, ya da bu salgın döneminde yoksullaştılar. Yandaşlarınız için sildiğiniz vergi borcu Tutarı 20 Milyon TL yi 10 Milyon aileye İkişer Bin TL dağıtsaydınız Sizlerin de Birer vicdan sahibi olduğunuzu göre bilirdik.            Diğer yandan yapılandırılan borçların taksitleri için Odalar ve diğer kurumlar mesajlar gönderip duruyorlar. İnsanımızın cinnet geçirmesi için yetkililerimizin tamamı el birliği yapıyorlar sanki.            Efendiler, Olağanüstü durumlarda belli olur, yöneticilerin Asaleti, vicdanı, İnancı, becerisi, başarısı. Kabiliyeti ve özellikle CESARETİ.           Hiçbir kanun, İnsanlarının sağlıklı kalması, aç kalmaması, cinnet geçirmemesi , yuvaların yıkılmaması, intiharların önlenmesi adına alınan tedbirler için yöneticilerimizi cezalandıramaz.            Olağan üstü günler, olağan üstü  beyinleri olan yöneticileri ortaya çıkarır.                   
Ekleme Tarihi: 27 Nisan 2021 - Salı

OLAĞAN ÜSTÜ YAŞAM

          Olağanüstü kelimesinin tarifine baktığımızda, “her zamankinden, benzerinden farklı ve onun ötesinde, üstünde olan.” Ve “Alışılmışın üstünde, duyulmadık, görülmedik olan.” Diye iki tarifi var. 

         Gerçekten Olağan üstü günlerde yaşıyoruz. Alışılmışın dışında ve bu güne kadar görmediğimiz zorluklarla dolu günler. Kendi ortamlarımız bile oldukça fazla zorlaştı ama birde bizden çok daha kötü durumda olan insanların durumları hakkında,  empati yapanımız var mı? 

         Tuzu kuru olup da, vicdanen zayıf, inançları açısından fakir, cüzdanları dolu olanlarında sınavı, bu olağan üstü durumlar. 

         İnançları, vicdanları, kendisine münhasır, sıradan zengin insanlar değil bu günkü konumuz. Onlarda yapmaları gerekenleri yapmadıkları, dağıtması gerekenleri dağıtmadıkları, insani duyguları yaşamadıkları ve yaşatmadıkları için sınavdadırlar. Bu sınavları insani bir şekilde verirler ya da veremeyip bu sınavı kaybederler. 

          Konumuz Olağanüstü durumlarda yetkili olanların durumlarıdır. Bu durumlar için de, her kurumun, kuralları, yazılı yönetmelikleri, muhakkak vardır. Ancak Bütün kurallar, kanunlar, yönetmelikler, insanın sağlığı huzuru mutluluğu için hazırlanmış ve kaleme alınmışlardır. 

          İşte bu çerçeve içinde, bile yazılı olmayan, geçmiş dönemlerde kurallar, yönetmelikler ve uygulamalar, kaleme alınırlarken; akla gelmeyen, düşünülemeyen, ve kaleme alınamayan durumlar söz konusudurSöz konusu olan bu durumlar için Madem İnsan hayatı, insan sağlığı, insan tokluğu, insan huzuru, ve mutluluğu söz konusu; yazılı olmayan durumlarda ne yapılacak? 

         Ne yapılacak sorusunun cevabı, İşte o yöneticilerin, idarecilerin, yetkililerin Basiretleri ve asaletleri bu durumlarda ortaya çıkar. 

        Olağanüstü durumlarda, Yönetimi altındaki insanların sağlıkları, geçimleri, emniyetleri ve mutlu olmaları için devreye yazılı olmayan kurallar ve kanunlar girer. 

        Olağan üstü durumlarda, Bazı yapılan işler kanuni olmaya bilir ama vicdanidir. 

       Hani normal zamanlarda bazı yöneticiler, işlerini kanunlara uygun, yönetmeliklere uygun ama vicdanlara sığmayacak şekilde, yandaş kayırarak ihaleler yapıyorlar ya; işte tam bu zamanlarda Aynı yetkililer, ömürlerinde bir kez  dahi olsa, Kanunlara nizamnameler uygun olmayan ama vicdanlara uygun işler yapabilirler, Yapmalıdırlar. 

        Neden bahsediyorsunuz sayın hocam diyenleriniz var, biliyorum. 

         Yereldeki basiretsiz, duyarsız, vicdansız, tüm yetkililere, salgın başladığından beri  “Artık yol yapmayınız, taş döşemeyiniz. Kötü günler geliyor vatandaşımız için esnaflarımız için, iş yerleri kapanan, işlerini kaybedenler için özel yardım kampanyaları için ayırınız” dediğimizde; Bir Milyon lira fazla bedelle taş ihalesini yandaşlarına verdiler. Tabi ki Kamu İhale Kurumu İhaleyi bozdu.  

          Biz taş almayın diyoruz, basiretsiz, sinsi idareciler, Bir Milyon TL  fazlasına taş alımı yapıyorlar. Şimdi size soruyorum efendiler, Burada Vicdan nerede?  İnsanlık nerede? İleri görüş nerede?  

         Ne olurdu, Bir yıldan beri taş döşeyeceğiniz  yollara vıcır dökerek geçiştirseydiniz?  

    Ne olurdu acil olmayan yatırımlar geciktirilse ve bu günler için paraları saklana bilseydi? 

     Diğer yandan Devlet yöneticilerimiz içinde bunlardan farklı söylemimiz olmayacak.   Çılgın projelerin paralarının bir miktarı vatandaşımıza aktarıla bilinseydi.  

        Ülkemizde 20 Milyon aile var. 10 Milyon aile, ya işlerini kaybettiler, ya da bu salgın döneminde yoksullaştılar. Yandaşlarınız için sildiğiniz vergi borcu Tutarı 20 Milyon TL yi 10 Milyon aileye İkişer Bin TL dağıtsaydınız Sizlerin de Birer vicdan sahibi olduğunuzu göre bilirdik.    

       Diğer yandan yapılandırılan borçların taksitleri için Odalar ve diğer kurumlar mesajlar gönderip duruyorlar. İnsanımızın cinnet geçirmesi için yetkililerimizin tamamı el birliği yapıyorlar sanki. 

          Efendiler, Olağanüstü durumlarda belli olur, yöneticilerin Asaleti, vicdanı, İnancı, becerisi, başarısı. Kabiliyeti ve özellikle CESARETİ. 

         Hiçbir kanun, İnsanlarının sağlıklı kalması, aç kalmaması, cinnet geçirmemesi , yuvaların yıkılmaması, intiharların önlenmesi adına alınan tedbirler için yöneticilerimizi cezalandıramaz. 

          Olağan üstü günler, olağan üstü  beyinleri olan yöneticileri ortaya çıkarır.  

        

 

   

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.