Birçok kişi bunu neden böyle yazdığımı düşünebilir. Ama ne yazık ki günümüzün Türkiye’sinde neyin ne olduğunu bilmek için insanımızın çok düşünmesi kendine biçilen kaftanı üstüne giymeden önce nasıl bir tuzağın içine çekildiğini bilmesine ihtiyacı olduğuna inananlardanım.
Burası Ankara, İstanbul, Kars, Van ve Carcurum radyoları ve televizyonları sırası gelmişken söyleyeyim! Bildiren aslı var astarı yok. Sözlerini kimlerin yazdırdığına gelince her şeyde olduğu gibi bunun da önemi yok sayılır. İnsanımızın kafasını ise de karıştırmak istenirse bunu siyasilerimiz çok iyi yapabilmektedir.
Programı okumaya devam ediyorum. Hava durumu, havalar yağmurlu, isli, sisli, rüzgarlı ve karla karışık boran halinde devam ediyor. Şimdi memleket akıl ayarını veriyorum. 20 saniye var. 15 saniye var. 10 saniye var. 5 saniye var. Dikkat yarım saat var. Programı telsizin çifte tellisinden dinliyoruz.
Şimdi reklamlar; mamalardan Paro, sabunlardan Puro, kalemlerden parker Jilette ise poker, Arı unundan sinek suyundan yapılmış bir olan Mama Paro çocuğunuzu besler, büyütür, betini benzini kurutur cılız edip hayatta başarılı olmasının önünü kapatır. Puro sabun cildinizi yumuşatır, parlatıp derinizi çatlatır. Kalem Parker ise kaliteli mürekkep bulamadığı zaman ne yazık ki görevini yapamaz. Jilet konusunu hiç açmayalım usturanın yerini hiçbir zaman tutmadı.
Geçtiğimiz günlerde münakalat valimiz; Sayın A-B yaptığı basın toplantısında ise okuyup yazma bilmeyen gazetecilere şunları söyledi: Malatya’daki (oy)Rıhtımı ile Erzurum’daki (Rey) dalgakıranı bu seneki işlerimiz arasındadır. Ayrıca memurların maaşlarının 5 milyar liraya çıkartılmasını rüyasında görmüştür. Bütün bunların da yapılabilmesi için mutlaka Everest tepesinde ılıman rüzgarların esmesi gerekir.
Programımızın son bölümünde; Kayıp ilanlarımızı vermek istiyorum. Saatimi niçin nerede kaybettiğimi bilmediğim için “Yeni Sabah” Gazetesinde ilan vermiş fakat Saat’im ceketimin iç cebinde bulunduğundan bu hususta yardımı dokunan Sabah gazetesine müteşekkirim. İstanbul Beyoğlu’unda evlendiğim ama Aksaray da ise kaybettiğim sevgilimi arıyorum. Yenisi ile evleneceğimden eskisinin önemi yoktur bilenlerin bilmeyenlere haber vermesi gerekmektedir.
Benim bu günkü yazım da kimseyi incitmek veya kimseyi iğnelemek gibi amacım yoktur. Kimsenin üzerine alınıp da üzülmesine hatta süzülmesine gerek olmadığı bilinmelidir. Hayatın ne şekilde anlatılacağına vurgu yapmak için düşüncelerimin üzerinden tükenmez kalem ile geçmeye çalıştım SAYGILAR