Son günlerde E- Devlet üzerinden insanların geçmişini araştırma furyası aldı başını gidiyor. Neymiş efendim Türk milleti geçmişini araştırıyormuş, tarihin tozlu raflarını karıştırmakla ne elde edeceklerini sanıyorlar bilmiyorum. Geçtiğimiz günlerde evde haber programlarından birini seyrediyorum. Redaktör spiker soruyor genç bir kızda soruyu cevaplandırıyor. Utana sıkıla benim geçmişim Rum diye
Gazeteci olarak TV haberleri de yaptığım yıllarda ajans bölge sorumlusu Burdur’un Gölhisar içmesinde bir öğrenci kız Avusturya Büyükelçiliğine mektup gönderdiğinin bilgisini bana aktarıyordu ve babasının orada işçi olarak çalışmakta olduğu dönem içinde Avusturya vatandaşı olmasından yola çıkarak benim de onun kızı olmasından dolayı bana bakmaya ihtiyaçlarımı karşılamaya mecbursunuz içerikli bir şekilde yazı kaleme almasının ardından büyükelçilik bunu dikkate almış ve cevap yazmış
Konuyu araştırmak ve belgelemek amaçlı Gölhisar ilçesine gittim. Kızın okuduğu ve mahalledeki okulu buldum. Ancak daha çocuk ile konuşmadan dönemin valisi kızın okulunda görüşmemi uygun bulmadığını Milli Eğitim Müdürlüğü’nü uyarmış elbette okul müdürü beni bu konuda uyararak okula girmemi adeta yasakladı. Ancak bende bu arada çocuğu tespit etmiştim. Okulun dışında çıkış kapısına yakın bir alanda kızın okuldan çıkmasına yakın kameramı kurdum ve kızın okuldan çıkışını görüntüledim.
Burdur merkeze dönerek çektiğim kaseti ajansa gönderdim. Görüntüler aradan çok zaman geçmeden yayınlandı. Hemen arkasından ilgili kurumlardan tehdit geldi bize danışmadan ve izin almadan görüntü çektin seni mahkemeye vereceğiz gibi tehditle karışık sözler ifade edildi. Ancak biz haberin devamında kızın Avustralya vatandaşı olarak kabul edilip edilmediğini takip etmedik. Ajanstan uyarı da gelmedi.
Burdur 1923 mübadelesi sonrasında Burdur’da yerleşik Rum ahalinin gitmesi yerine Yunanistan’dan Türk olan insanların gelmesi ile sonuçlanan bir süreci yaşamıştır. Bu insanların gelmesinden sonraki dönemde birkaç kuşak değişmiştir. Şimdi buralarda yaşayanlar Yunanistan’dan çifte vatandaşlık isteseler. Eh oradaki Rum ahalide Türk hükümetinden çifte vatandaşlık isteme hakkına sahip değiller mi? Diye bir soru akla gelebilir. Yani hiç kimse tarihin akışını tersine çeviremez ama burada önemli konuyu unutmamak gerekir. Bu heveste olanların mübadele yasalarını iyi incelemesi gerekir diye düşünüyorum. Hani eskilerin argo bir sözü vardır.( Yoğurt yiyeni” karıştırma diye . sözün kısası makbul diyelim ve bu haftaki yazımızı sonlandıralım.