İnsan dediğin nice işler görür, generalim,
Bilir uçurmasını, öldürmesini, insan dediğin.
Ama bir kusurcuğu var;
Bilir düşünmesini de.
Bertolt Brecht
Doğum ve ölüm arasındaki zaman çizgisinde iyilik ve kötülük yapabilme gücüne sahiptir… Doğruyla yanlışı adaletle zülmü birbirinden ayrır. Tüm erdemleri bünyesinde barındırır. Sağduyu gibi kavramlardan uzaklaştığında da kendisinden uzaklaşır. İnsanlığın ilk ilkesi de vicdanları sorgulamaktır.
İnsan yaşamak için, yaşadığı yere uyum sağlayarak aletler icat edip geliştirmiş ve hayatta kalabilen bir canlıdır. Zamanı sevebilmesi gülmesiyle hayata anlam katarak eli kalem tutan ve üretendir. Yaşamda ise farklı şekillerde anlam kazanır. Ticaretde bir alıcıdır. Firmaların reklamını yapan şirketler için hedef. Borsa da ise alıcı ve satıcıdır.
Dinler de kul, baskı rejimlerinde sürüden biri. Mafya için ise temizleme işi. Doktorlar için ise bir vakadır. Yargıçlar ve savcılar içinse bir sanıktır. Askerde ise sıradan bir er ölmeye öldürmeye programlanmış bir makinedir. Ticari televizyonlar için rating, gazete içinse haberdir. Futbol da ise taraftardır. Modacılar için giydirilmiş beden olur. Fahişeler için ise müşteridir. İnsanın tanımlanması farklı şekillerle karşımıza gelmekte.
Oysa insanı insan güzel yapar. Şiddet, zulümle beraberdir. Zülüm sevgisi olmayan insanların dayanağıdır. Zulüm ve şiddetle beslenenlerin hayalleri yeşermez. Kötülüğe aşık olanların kalpleri de işgal altındadır. Hatıralardır insanı zengin kılan hatıralar acı veya tatlı olsa da. Gülmemiz ise bir pınardan akan su gibidir hayat verir bizlere. Yüzümüzdeki her bir çizgide o içtenliğin izleri var olur.