Prof. Dr. Mehmet Tomanbay
Kurtarıcımız ve Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk 98 yıl önce bugün Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışını yapmıştı. TBMM’nin açılışından bir yıl sonra da 23 Nisan’ın Ulusal Bayram olarak kutlanmasına karar verildi. 1925 yılında 23 Nisan Atatürk’ün de isteği ve desteğiyle Çocuk Günü olarak da kabul edildi ve çocuklar bayram süresince öne çıkarılmaya başlandı. 1927 yılına gelindiğinde ise bu kabul daha da yaygınlaşmış ve 23 Nisan Çocuk Bayramı olarak düzenlenmişti. 1929 yılında ise 23 Nisan Çocuk Haftası adıyla bir hafta süren kutlamalarla kutlanmaya başlandı. Daha sonraki yıllarda yapılan düzenlemelerle bayramın adı “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” olarak belirlendi.
Mustafa Kemal Atatürk’ün bir asker, bir diplomat, bir devlet adamı olarak dehası laik, demokratik, sosyal hukuk devleti olarak kurduğu cumhuriyetini çocuklara ve gençliğe emanet etmesi ile kendini gösterir. Yüce önder Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan’ı çocuklara ve 19 Mayıs’ı da gençliğe armağan etmiştir. Çünkü biliyordu ki her ülkede olduğu gibi, ülkemizde de, laik ve demokratik cumhuriyetin geleceği bugünün çocuk ve gençliğinindir. Gene biliyordu ki dünya bilim ve teknolojinin gelişimi ile biçimlenmektedir. Bilim ve teknolojiye egemen olan, ülkeye de ülkenin geleceğine de egemen olur. Bu nedenle Cumhuriyet 3 Mart 1924 tarihli yasalarla akıl ve çağdaş bilime dayalı aydınlanma devrimini başlatmıştı. Böylelikle Cumhuriyeti emanet ettiği çocuk ve gençlerimiz çağdaş bilime ve akla dayalı bir şekilde eğitilecekler ve Türkiye’nin aydınlık geleceğine sahip çıkacaklardı.
Bu nedenle de gençliğe “Ben size manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır. Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, cemiyetlerin, fertlerin saadet ve bedbahtlık telâkkileri bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur" diyerek gençlere bilim ve aklı miras olarak bırakmıştır.
Mustafa Kemal Atatürk, yüzyılın bize armağan ettiği o büyük deha, çağdaş ve laik bir cumhuriyet için attığı bu temellere rağmen ileride Cumhuriyeti yıkmak isteyen çeşitli hainliklerin ve tehlikelerin olabileceğini de öngörmüştür. 1937 yılında yakın dostları ile yaptığı bir konuşmada “Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak
isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerimi inkar edenler ve beni yerenler çıkabilir. Hatta bunlar benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir. Fakat ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidirler ki bu fikirler, Hint’ten Mısır’dan döner dolaşır gene gelir, verimli neticeleri kalpleri doldurur.” diyerek bir yandan yeni nesilleri uyarmış ve diğer yandan da akıl ve bilimin her şeye rağmen karanlığa ve karanlık düşüncelilere karşı egemen olacağına olan inancını belirtmiştir.
Ne yazık ki son yıllar, yüce önderin bu öngörüsünün kısmen de olsa doğrulandığı yıllardır. Atatürk’ümüzü ve düşüncelerini yalan yanlış yermeye çalışarak, saptırarak unutturmaya çalışanlar ve Cumhuriyete saldıranlar ortaya çıkmışlardır. Ancak bütün bu haince çabalara ve iftiralara rağmen ülkemizde Atatürk sevgisi daha da güçlenmekte ve yaygınlaşmaktadır. Çünkü gene yüce önderin söylediği gibi Atatürk’ün bu ülkeye, düşünceleri ve yaptıkları ile attığı tohumlar o denli güçlüdür ki, her türlü kötücül çabaya karşın bu ülke ve insanlarının mutluluk, barış ve refahı için ne denli vazgeçilmez olduğu her geçen gün daha güçlü şekilde anlaşılmakta ve sahiplenilmektedir.
Bu yıl Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 98. Yıl dönümünü kutluyoruz. Görüyoruz ki her türlü engelleme ve kötüleme çabalarına rağmen, Atatürk ve laik ve demokratik çağdaş Cumhuriyet sevgisi bütün illerimizde sokaklara taşmakta, Anıtkabir geçmişte görülmedik ölçüde çocuklarımız, gençlerimiz ve ailelerinden oluşan büyük kalabalıklarla dolup boşalmaktadır. Bu ülkenin yüce önderi, önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün yukarıda sözünü ettiğimiz saptaması da bütün diğer saptamaları gibi doğru çıkmıştır. Bu ülkenin aydınlık yarınları için attığı tohumların verimli sonuçları bütün engellemelere rağmen, tekrar bütün kalpleri doldurmaya başlamıştır. Laik ve çağdaş Atatürk Cumhuriyetinden yana olan milyonlar bu 23 Nisan’da da çocuğuyla, genciyle kadını ve erkeğiyle ülkeye sahip çıkmaktadırlar. Atatürk’ümüzü ve bilimden ve akıldan yana Atatürkçü düşünceyi unutturmaya ve çağdaş cumhuriyetimizi yıkmaya hiçbir güç muvaffak olamayacaktır. Yaşasın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız.