BAĞLARDA DON VE DOLU REKOLTEYİ VURUCAK

   Bayraktar yaptığı açıklamada, dünyadaki en yaygın kültür bitkilerinden biri olan üzüm de Türkiye’nin 4.6 milyon dekarla İspanya, Fransa, ve Çin’in ardından 5’inci, 4 milyon 175 bir tonluk üretimle Çin, ABD, İtalya, Fransa ve İspanya’nın ardından 6’ıncı sırada bulunduğunu belirtti.    Türkiye’nin üzüm üretiminin 2015 yılında yüzde 0.7 azalmayla 4 milyon 146 bin tona inmesinin beklendiği bilgisini veren Bayraktar, şunları kaydetti; 2004 yılında 5.2 milyon  dekar alanda 3.5 milyon ton üzüm üretiliyordu. Bağ alanı 2014 yılında 4.6 milyon dekar düzeyine inerken üretim 4 milyon 175 bin tona ulaştı. Dünyada üretilen üzümün yüzde 8-10’u kurutmalık olarak kullanılıyor. Başlıca kuru üzüm üreticileri Türkiye, ABD, İran, Yunanistan, Güney Afrika, Şili, ve Afganistan Türkiye’nin İhracat’a yönelik üzüm üretiminde kuru üzüm ilk sırayı alıyor. Üzüm ihracatımızın yüzde 95’ini çekirdeksiz üzüm oluşturuyor. Ağustos ayında hasadı başlayacak olan çekirdeksiz üzümde Ege bölgemiz başı çekiyor. Özellikle Manisa İzmir Denizli önemli üretim bölgeleri 2014 yılında 1 milyon 135 bin 947 ton olan kurutmalık çekirdeksiz üzüm üretiminin, yüzde 89.9’u 1 milyon 21 bin 282 tonu Manisa ilinde yapıldı.”                               “BAĞLAR AFETTEN KURTULUMADI” 2014-2015 Üretim sezonunda kış aylarında sıcaklığın yıl ortalamalarına göre çok düşük seyretmesinin bağları olumsuz etkilediğini bildiren Bayraktar, şu bilgileri verdi: bu yıl 18-22 Mart’ta eksi 2 derece olan düşük sıcaklıklar bağlarda sürgün gözlerine zarar verdi 23-24 Nisan’da da don afeti yaşandı ve yapraklanma dönemindeki bağlarda sürgün üzerindeki gözleri kuruttu. Manisa’daki 769 bin dekar bağ alanında, hasar tespiti yapan komisyonların belirlemelerine göre 447 bin 571 dekar alan don ve dolu afetinden zarar gördü. Bu durum çekirdeksiz çeşitlerde yüzde 50-80 çekirdeksiz çeşitlerde yüzde 30- ile 40 dolayında zarar meydana getirdi. Manisa ilinin doğu bölgesinde 4 Haziranda ise dolu afeti nedeniyle 10 bin dekar alanda etkili oldu ve bu alanlardaki bağlanda salkım ve yeşil aksam ciddi oranda zarar gördü. Buna ilaveten 12 Haziran da meydana gelen ve bölgelere göre dozu değişen dolu afeti, 4-5 bin dekar bağda salkımlarda zarara neden oldu. Zarar her bağ için değişmekle beraber yüzde 30-80 arasında gerçekleşti. Dolu çapının küçüklüğü danelere daha fazla zarar verdi. kuru üzümde rekolte kaybı bölge de yaşanacak gibi görünüyor.” Son bir ayda sürekli yağışların görülmesinin de sık ilaçlama yapma zorunluluğu doğurduğunu bildiren Bayraktar, “İlaçlamanın artması girdi maliyeti konusunda üreticiye ek bir yük getirmektedir.                              YAPILMASI GEREKENLER. Bayraktar, yapılması gerekenleri de söyle sıraladı: “ Çekirdeksiz üzümde ihracata olan kapıların zamanında açılması, üründe fiyatın belirlenmesini, sofralık üzümün kalite de kaybı olmadan ihracını sağlayacaktır. TARİŞ, yeniden yapılandırma süreci sonrasında kaynak yetersizliğinden piyasayı regüle edecek miktarda bir alım gerçekleştirememektedir. Bu ciddi soruna neden olmaktadır. Sorun biran önce çözülmelidir. İhraç edilen kuru üzümün içine karıştırılarak kaliteyi tehdit eden kaçak girişler daha sıkı kontrollerle önlenmelidir. İhracatta sıkıntı olmaması için üzümler, beton veya tel sergi üzerinde kurutulmalıdır. Ambalajlamada özellikle en büyük pazarımız olan AB norm ve standartlarına uyum göstermek için çalışmalar yapılmalıdır. Çekirdeksiz kuru üzüm’de AB benzeri bir depolama kuruluşu oluşturulmalı ve depolama maliyeti desteklenmelidir. Üzümde alternatif değerlendirme şekilleri geliştirilmelidir.   Ürün ihtisas borsaları oluşturulmalı, mevcut borsalara işlerlik kazandırılmalı, ticaret borsaları tescil kurumu olmaktan çıkarılmalıdır. Üretim hedefleri iç ve dış pazarlarda rekabet edecek şekilde belirtilmelidir. Girdi fiyatları düşürülmeli, kuru üzüm üreten diğer ülke üreticileriyle rekabet etmesi için üzüm üreticisi desteklenmelidir.”