ERCENGİZ,” SESİ KİMİN ÇOK ÇIKIYORSA BİLİN Kİ ONLARDANDIR”

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, 24 Temmuz Basın Bayramı nedeniyle Burdur’da görev yapan basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Burdur Belediyesi İstasyon Çay Bahçesinde düzenlenen etkinlikte Başkan Ercengiz gündemi değerlendirerek sert açıklamalarda bulundu. Basın mensuplarının gününü kutlayan Başkan Ercengiz, “Türkiye’de özgür basının böyle bir dönemde Bayramı ne kadar kutlayabilirse bugün o kadar Basın Bayramı’nı kutlayacağız. Umuyorum ki bundan sonra daha aydınlık, daha demokratik ve daha çağdaş bir Türkiye’de bayram kutlayacağımıza inanıyorum.” dedi. “Sesi en çok kimin çıkıyorsa bilin ki onlardandır” Ülkenin geleceğini tartışırken, Ali Orkun Ercengiz’in neden meydanda olmadığını tartışmak çok seviyesiz, çok alçak sokak siyaseti olduğunu belirten Başkan Ercengiz, “Bunları kabul etmem mümkün değildir. O alanda daha önce maklube yiyenler, Perşembe kurabeyi yiyenler ve ışık evlerinde okuyup gelenlerin fotoğraflarını görüyorum. Bizler sokakta özgürlük için mücadele verirken o kişilerin gizli örgütlenmeler içerisinde devletimizi yıkmak için yapılandıklarını işte bugün görüyoruz. Şunu iyi bilin sesi en çok kimin çıkıyorsa bilin ki onlardandır. Bu gerekçeyle sesini çok çıkartıp kendilerini kamufle etmeye çalışıyorlar. Bizim abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan şüphemiz olsun. Sonuna kadar Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası için savaşmaya hazırız. Kanımızın son damlasına kadar Atatürk’ün evlatlarıyız. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın” şeklinde konuştu. “Aydınlık günlere çıkacağız” 15 Temmuz’da yaşanan hain darbe girişimini değerlendiren Başkan Ercengiz, “Türkiye zor bir dönemden aydınlık günlere çıkacağız. Buna herkesin olduğu gibi benim de umudum sonsuz. Ülkemiz tam darbeleri unutmuş derken adeta bir hafta önce beynimizden vurulduk. Hiç alışılagelmemiş bir tarzla Türkiye’nin neredeyse 100 yıllık Demokrasi ve Cumhuriyet tarihinde çok büyük darbe planlayanlara Türkiye olarak ulus olarak karşılık verdik. Gerek başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere bu ülkenin sağduyulu yöneticileri ve vatansever evlatları, vatanı için milleti için üzerine düşeni yerine getirdi. Yetkililer uyarıyor hala daha bir takım tehlikelerin devam ettiğine yönelik. Ama ben inancım o ki demokrasisini ve iradesini başka bir güce asla teslim etmeyecektir. Bu konuda yüce milletimiz her daim göreve hazırdır. Zor bir dönem ama atlatacağız. Ülkemizin içinde bulunduğu bu kaotik dönemi ne kadar hızlı ve hukuka bağlı olarak atlatabilirsek hazarları bir o kadar en aza indirgemiş olabiliriz. Çünkü bu ülke artık darbeleri isteyen bir ülke değil. Bu ülke seçilmişlere saygı göstererek, tartışarak, konuşarak hiç kimseyi ötekileştirmeden, herkesimin görüşüne saygı duyarak bu ülkenin bekasını düşünen insanlarla yürümeye ant içti. Bugün herhangi bir siyasi partinin tartışıldığı bir günün içerisinde değiliz. Bugün kişilerin davranışlarını, düşüncelerini tartışacak değiliz. Bugün birlik beraberlik içerisinde kol kola girerek bu kargaşadan, kaostan en kısa sürede nasıl çıkarız bunlara bakacağız” diye konuştu. “Herkes üzerine düşen görevi yapmak zorunda” Bir gazetecinin sorusu üzerine Başkan Ercengiz neden meydandaki etkinliklere katılmadığını açıkladı. Başkan Ercengiz, “O meydan bizim meydanımız. O meydan bizim seçim kazanıp vatandaşımıza seçim bitti herkesin evinde kutlamasını yapması çağrısında bulunduğumuz meydanlar. Biz her zaman olduğu gibi sokaktayız. Darbeyle tanıştığımda 7 yaşındaydım. O darbe ile bugün yaşadığımız darbe girişimi arasında fark var. Hergün karşılaştığımız bir durum değil. Olayı duyar duymaz Sayın Valimizi arayarak ilimizin Garnizon Komutanı, Milletvekilleri, Başsavcı ve Emniyet Müdürü ile durumu istişare ettik. Söylediğimiz tek bir şey vardı, hep birlikteyiz, bir aradayız, devletimizin bekası için göreve hazırız. Burdur bu konuda tek vücut tek yürek oldu. Zaman zaman kışlanın önüne iş makinelerinin sürülmesi gerektiği, zaman zaman farklı düşünceler ortaya atıldı. Burdur Belediye Başkanı olarak sayın Valimize göreve hazır olduğumu ifade ettim. Sayın valimizden böyle bir talep gelmiş olsaydı iş makinelerimiz oraya götürülürdü. Kendi başıma bir şey yapmam mümkün değil. Çünkü içinde bulunduğumuz durumun ne olduğunu öğrenmeye çalıştık. Sayın Cumhurbaşkanı da bilgilerin geç ve yetersiz geldiğini ifade etti. Güvenlik güçlerinin olaya hakim olduğunu ve Burdur’da herhangi bir kalkışma olmadığını görünce evlerimize giderek gündemi takip ettim. İkinci gün o alanın siyasileştiğini düşündüm. Biz o alandan korkmayız, çekinmeyiz. O alandan bir takım provokatif söylemler, edindiğimiz duyumlar bizim oraya gitmemizi engelledi. Türkiye’de bıçak sırtı üzerinde yürüyen bir süreçten geçiyoruz. Hepimiz sağduyu davranmamız gerekiyor. Ülkemiz için herkes üzerine düşen görevi yerine getirmek zorunda. Sokak siyasetini bırakıp, ülkenin geleceği için ortak söylemler geliştirmemiz gerekiyor. Sayın Genel Başkanımız, Sayın Başbakan, Sayın Cumhurbaşkanı bu konuda ortak ağız birliğini elde ettiler. Pazar günü yapılacak mitinge Adalet ve Kalkınma Partisi’nden katılımlar olacağı söyleniyor”