BURDUR MHP ANAYASA MUHALİFLERİ ORTAK BASIN AÇIKLAMASI YAPTI

SİYASET 26.01.2017 - 13:38, Güncelleme: 17.02.2023 - 08:17 3359+ kez okundu.
 

BURDUR MHP ANAYASA MUHALİFLERİ ORTAK BASIN AÇIKLAMASI YAPTI

Ülkemiz ve Milletimiz çok daha önemli sorunlarla boğuşurken, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli tarafından yapılan Anayasa teklifi AK Parti tarafından meclise getirildi
Burdur MHP Muhalifleri Burdur da MHP kurucu başkanları ve İl Meclis Üyeleri Ülkü Ocakları eski Başkanları ve Merkez ilçe eski başkanları yaptıkları ortak açıklamada: Ülkücü siyasetin geleceği ve ülke sorunlarının çözümündeki kaygılarını dile getirdiler.  Ülkemiz ve Milletimiz çok daha önemli sorunlarla boğuşurken, siyasette sebebini ve gerekçesini anlayamadığımız bir şekilde, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli tarafından ‘Başkanlık’ tartışması gündeme getirilmiş, daha önce gündeme getirmekle birlikte uygun zemin ve ortam bulamayan AKP,Genel Başkan’ın bu çıkışını fırsat bilerek, Sayın Devlet Bahçeli’nin verdiği destekle “Partili Cumhurbaşkanlığı” adıyla 21 Maddelik Anayasa Teklifini Meclise taşımış ve bu teklif 18 Madde olarak Anayasa Komisyonundan geçerek TBMM’ye getirilmiştir. Tabanın, Seçmenin tüm çağrı ve telkinlerine kulak tıkayarak değişiklik tasarısına “Evet” diyen MHP Milletvekillerinin desteğiyle, anılan değişiklikler 330 Milletvekili sayısını aşarak Meclisten geçmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin Parti Programlarında, ‘Başkanlık’ sistemine karşı olduğu, Parlamenter sistemi savunduğu ve parlamenter sistemin geliştirilerek uygulanması gerektiği hususları ayrıntılarıyla belirtilmiştir. Keza, Sayın Devlet Bahçeli de Başkanlık Sistemine karşı çok sert eleştirilerde bulunmuş, Başkanlık sisteminin ülkemizi bölünmeye götüreceğini, hırsızlık ve yolsuzluğun üzerinin bu sistemle örtüleceğini iddia etmiştir. Hal böyle iken MHP Genel Başkanı, önceki düşüncelerini ve parti programını bir kenara koyarak Başkanlık sistemine destek vermiştir. İncelendiğinde görüleceği üzere neredeyse tüm yetkileri Partili Cumhurbaşkanında toplayan, pratikte Meclisi işlevsiz hale getirecek, kuvvetler ayrılığını, denge ve denetim mekanizmalarını ortadan kaldıran böyle bir Anayasa değişikliğine neden destek verildiğini anlamak mümkün değildir. Zaten kendileri de mantıklı ve ikna edici izah getirememektedir. Bu Anayasa değişikliği, siyasi mülahaza ve hesapların ötesinde değerlendirilmesi gereken her vatandaşımızı İlgilendiren çok önemli bir konudur. Cumhurbaşkanı devletin ve milletin birliğini temsil eder, devlet kurumlarının ahenkli ve eşgüdümlü çalışmasını sağlar, bugüne kadar görev yapmış olan Merhum Süleyman Demirel, merhum Turgut Özal parti genel başkanlığından gelmiş olmalarına rağmen bu bahsedilen çerçevede tarafsız olarak görevlerini yapmaya çalışmışlardır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, daha kuruluşunda Parlamenter Sistemi esas almış, Kurtuluş Savaşı TBMM tarafından sevk ve idare edilmiş, TBMM, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Başkomutanlık görev ve yetkisini bile 3 ay ile sınırlandırarak vermiştir. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte devletin kurum ve kuruluşlarının yapılanması, yönetim organizasyonu ve şeması, Parlamenter Sisteme göre şekillenmiş ve yapılandırılmış, demokrasiyi kesintiye uğratan darbe dönemleri dışında bugüne kadar gelinmiştir. Anayasamızda elbette eksik görülen, değiştirilmesi gereken hükümler olabilir. Ancak bu değişiklikler, Kuvvetler ayrılığını zedelemeyen, Demokratik Sosyal Hukuk Devleti Tanım ve özelliğini bozmayacak şekilde olmalıdır. Lakin bu Anayasa değişikliği maddelerine bakıldığında, Partili Cumhurbaşkanı’na tek başına Kanun yapma yetkisi tanınmakta, her ne kadar yayımlayacağı Kararnameler Yürütme ile Sınırlı Kalacak denilse de, tek başına Olağanüstü Hal İlan etme yetkisine sahip Partili Cumhurbaşkanı, Olağanüstü Hal döneminde Siyasi ve Kişisel Hakları sınırlamak dahil, neredeyse sınırsız Kararname çıkarma yetkisine sahip kılınmaktadır. Yayımlanan Kararnameler ile ilgili TBMM’nin Kanun çıkarması durumunda Kanun geçerli olur denilse de, Meclis Çoğunluğu da doğal olarak Cumhurbaşkanı’nın Partisinde olacağından, aksine kanun çıkma olasılığı neredeyse imkansız olup, kanun çıksa dahi Partili Cumhurbaşkanı onaylamadığı sürece Kararname geçerli olacaktır. Söz konusu değişiklik ile Yargı bağımsızlığı büyük yaralar alacaktır. Getirilmek istenen değişiklik ile Savcı ve Hakimlerin görev yerlerini ve görev alanlarını tayin eden, Özlük Hakları ile yetkili HSYK’nın üye sayısı 13’e düşürülmekte, HSYK üyelerinin 4’ünü Partili Cumhurbaşkanı, 7 üyesini Meclis atamakta, yine Partili Cumhurbaşkanı Anayasa Mahkemesinin 15 Üyesinden 12’ sini doğrudan atamaktadır. Partili Cumhurbaşkanı; TBMM’ yi hiçbir gerekçe göstermeden fesih yetkisine sahip olacaktır. Getirilmek istenen bu değişikliğin gerçekleşmesi halinde, her alanda tek partinin hâkim olduğu, diğerinin çok etkin olamadığı İki partili bir sürece girilecek, bunun sonucu oy oranı daha düşük partilerin TBMM’de temsili neredeyse imkansız hale gelecek, çok Partili Demokratik sistemden uzaklaşılacaktır. Kamu Kaynaklarının doğru ve adil kullanımı ortadan kalkacak, Kamunun her alanında İstihdam ve Yönetici atamalarında liyakat ve yeterlilik yerine, Partili kimliği öncelikli tercih durumu olacaktır. Partili Cumhurbaşkanlığını esas alan Yönetim Biçiminin benzerleri Afrika, Asya ve Güney Amerika Ülkelerinde Mevcuttur. Bu Ülkelerin Ekonomik, Sosyal ve Hukuk Standartlarına bakıldığında hiç örnek alınacak bir durum görülmemektedir. Bu Anayasa Değişikliğine temel gerekçe olarak Parlamenter Sistemin tıkanmasını gösteren Teklif Sahipleri ve Destekçilerine Sorularımız olacaktır. 1- AKP 3 Kasım 2002 yılından bu yana hem de kahir ekseriyet Meclis çoğunluğuyla Tek Başına iktidardadır. Çıkarmak istediği hangi Kanunu çıkaramamıştır ? 2- Yargı , Güvenlik, Eğitim, Sağlık Bürokrasisi başta olmak üzere yıllardır halaç pamuğu gibi atmasına rağmen hangi yöneticileri atayamamıştır ? 3- Mevcut sistem hangi Ekonomik, Sosyal ve kalkınma programınızın uygulanmasına mani olmuştur? 4- Milletimizin Yıllardır Canını yakan Yüreğini Kanatan teröre karşı son zamana kadar her türlü Mücadeleyi yapmanıza mani olan neydi ? 5- Daha doğru Dış Politika ve İlişkiler belirlemenize Parlamenter Sistem mi mani oldu ? 6- Yıllardır Vatandaşların itiraz ve taleplerine kulak vermeden her istediğinizi yapıyor ve buna muktedir iken yapamadıklarınız nelerdir ? Aslında hangi siyasi düşüncede olursa olsun Aklıselim her Vatandaşımız bu soruların cevabını bilmektedir. Sorun Sistemin tıkanması değil yönetim anlayışıdır. Demokrasiye yürekten bağlı, geçmişte MHP’de görev almış kişiler olarak, Devletimizin İlerde temel niteliklerinin değişmesine neden olabilecek, başta Hukuk olmak üzere, Eğitim, Ekonomik ve Sosyal Kalkınmaya hiçbir katkısı olmayacak, Kişisel, Siyasi ve Demokratik Hakların kullanımında önemli sorunlara sebep olabilecek, Demokratik Sosyal Hukuk Devleti niteliğini yitirerek Parti Devletine dönüşmenin yolunu açabilecek, denetimi ve ilerde yaşanacak fiili dayatmaların durdurulması neredeyse imkansız olan Partili Cumhurbaşkanlığını içeren Anayasa değişikliğine kimin yada hangi partinin ne diyeceğine bakmaksızın, kendi Partilimiz ve Partimiz dahi olacak olsa karşı olduğumuzu ve kaybetmeden, kıymetini bildiğimiz Demokratik hakkımızı kullanarak HAYIR diyeceğimizi, İş bu açıklamamızın MHP’ nin Kongre tartışmalarının kesinlikle bir yansıması olmadığını, tavrımızın ve kararımızın, MHP’ nin parti programı ve Sayın Genel Başkan tarafından yıllardır dile getirilen Başkanlık Sistemine Karşı ve Parlamenter Sistemin yanında duruş çizgisinde olduğunu, Devletimizin ve Büyük Türk Milleti’nin geleceğine dair bir Vatandaşlık görevi sayarak yaptığımızı Kamuoyuna duyuruyoruz.  
Ülkemiz ve Milletimiz çok daha önemli sorunlarla boğuşurken, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli tarafından yapılan Anayasa teklifi AK Parti tarafından meclise getirildi

Burdur MHP Muhalifleri Burdur da MHP kurucu başkanları ve İl Meclis Üyeleri Ülkü Ocakları eski Başkanları ve Merkez ilçe eski başkanları yaptıkları ortak açıklamada: Ülkücü siyasetin geleceği ve ülke sorunlarının çözümündeki kaygılarını dile getirdiler.

 Ülkemiz ve Milletimiz çok daha önemli sorunlarla boğuşurken, siyasette sebebini ve gerekçesini anlayamadığımız bir şekilde, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli tarafından ‘Başkanlık’ tartışması gündeme getirilmiş, daha önce gündeme getirmekle birlikte uygun zemin ve ortam bulamayan AKP,Genel Başkan’ın bu çıkışını fırsat bilerek, Sayın Devlet Bahçeli’nin verdiği destekle “Partili Cumhurbaşkanlığı” adıyla 21 Maddelik Anayasa Teklifini Meclise taşımış ve bu teklif 18 Madde olarak Anayasa Komisyonundan geçerek TBMM’ye getirilmiştir.
Tabanın, Seçmenin tüm çağrı ve telkinlerine kulak tıkayarak değişiklik tasarısına “Evet” diyen MHP Milletvekillerinin desteğiyle, anılan değişiklikler 330 Milletvekili sayısını aşarak Meclisten geçmiştir.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin Parti Programlarında, ‘Başkanlık’ sistemine karşı olduğu, Parlamenter sistemi savunduğu ve parlamenter sistemin geliştirilerek uygulanması gerektiği hususları ayrıntılarıyla belirtilmiştir. Keza, Sayın Devlet Bahçeli de Başkanlık Sistemine karşı çok sert eleştirilerde bulunmuş, Başkanlık sisteminin ülkemizi bölünmeye götüreceğini, hırsızlık ve yolsuzluğun üzerinin bu sistemle örtüleceğini iddia etmiştir.
Hal böyle iken MHP Genel Başkanı, önceki düşüncelerini ve parti programını bir kenara koyarak Başkanlık sistemine destek vermiştir. İncelendiğinde görüleceği üzere neredeyse tüm yetkileri Partili Cumhurbaşkanında toplayan, pratikte Meclisi işlevsiz hale getirecek, kuvvetler ayrılığını, denge ve denetim mekanizmalarını ortadan kaldıran böyle bir Anayasa değişikliğine neden destek verildiğini anlamak mümkün değildir. Zaten kendileri de mantıklı ve ikna edici izah getirememektedir.
Bu Anayasa değişikliği, siyasi mülahaza ve hesapların ötesinde değerlendirilmesi gereken her vatandaşımızı İlgilendiren çok önemli bir konudur. Cumhurbaşkanı devletin ve milletin birliğini temsil eder, devlet kurumlarının ahenkli ve eşgüdümlü çalışmasını sağlar, bugüne kadar görev yapmış olan Merhum Süleyman Demirel, merhum Turgut Özal parti genel başkanlığından gelmiş olmalarına rağmen bu bahsedilen çerçevede tarafsız olarak görevlerini yapmaya çalışmışlardır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, daha kuruluşunda Parlamenter Sistemi esas almış, Kurtuluş Savaşı TBMM tarafından sevk ve idare edilmiş, TBMM, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Başkomutanlık görev ve yetkisini bile 3 ay ile sınırlandırarak vermiştir.
Cumhuriyetin ilanıyla birlikte devletin kurum ve kuruluşlarının yapılanması, yönetim organizasyonu ve şeması, Parlamenter Sisteme göre şekillenmiş ve yapılandırılmış, demokrasiyi kesintiye uğratan darbe dönemleri dışında bugüne kadar gelinmiştir.
Anayasamızda elbette eksik görülen, değiştirilmesi gereken hükümler olabilir. Ancak bu değişiklikler, Kuvvetler ayrılığını zedelemeyen, Demokratik Sosyal Hukuk Devleti Tanım ve özelliğini bozmayacak şekilde olmalıdır.
Lakin bu Anayasa değişikliği maddelerine bakıldığında, Partili Cumhurbaşkanı’na tek başına Kanun yapma yetkisi tanınmakta, her ne kadar yayımlayacağı Kararnameler Yürütme ile Sınırlı Kalacak denilse de, tek başına Olağanüstü Hal İlan etme yetkisine sahip Partili Cumhurbaşkanı, Olağanüstü Hal döneminde Siyasi ve Kişisel Hakları sınırlamak dahil, neredeyse sınırsız Kararname çıkarma yetkisine sahip kılınmaktadır.
Yayımlanan Kararnameler ile ilgili TBMM’nin Kanun çıkarması durumunda Kanun geçerli olur denilse de, Meclis Çoğunluğu da doğal olarak Cumhurbaşkanı’nın Partisinde olacağından, aksine kanun çıkma olasılığı neredeyse imkansız olup, kanun çıksa dahi Partili Cumhurbaşkanı onaylamadığı sürece Kararname geçerli olacaktır.
Söz konusu değişiklik ile Yargı bağımsızlığı büyük yaralar alacaktır. Getirilmek istenen değişiklik ile Savcı ve Hakimlerin görev yerlerini ve görev alanlarını tayin eden, Özlük Hakları ile yetkili HSYK’nın üye sayısı 13’e düşürülmekte, HSYK üyelerinin 4’ünü Partili Cumhurbaşkanı, 7 üyesini Meclis atamakta, yine Partili Cumhurbaşkanı Anayasa Mahkemesinin 15 Üyesinden 12’ sini doğrudan atamaktadır.
Partili Cumhurbaşkanı; TBMM’ yi hiçbir gerekçe göstermeden fesih yetkisine sahip olacaktır.
Getirilmek istenen bu değişikliğin gerçekleşmesi halinde, her alanda tek partinin hâkim olduğu, diğerinin çok etkin olamadığı İki partili bir sürece girilecek, bunun sonucu oy oranı daha düşük partilerin TBMM’de temsili neredeyse imkansız hale gelecek, çok Partili Demokratik sistemden uzaklaşılacaktır.
Kamu Kaynaklarının doğru ve adil kullanımı ortadan kalkacak, Kamunun her alanında İstihdam ve Yönetici atamalarında liyakat ve yeterlilik yerine, Partili kimliği öncelikli tercih durumu olacaktır.
Partili Cumhurbaşkanlığını esas alan Yönetim Biçiminin benzerleri Afrika, Asya ve Güney Amerika Ülkelerinde Mevcuttur.
Bu Ülkelerin Ekonomik, Sosyal ve Hukuk Standartlarına bakıldığında hiç örnek alınacak bir durum görülmemektedir.
Bu Anayasa Değişikliğine temel gerekçe olarak Parlamenter Sistemin tıkanmasını gösteren Teklif Sahipleri ve Destekçilerine Sorularımız olacaktır.
1- AKP 3 Kasım 2002 yılından bu yana hem de kahir ekseriyet Meclis çoğunluğuyla Tek Başına iktidardadır. Çıkarmak istediği hangi Kanunu çıkaramamıştır ?
2- Yargı , Güvenlik, Eğitim, Sağlık Bürokrasisi başta olmak üzere yıllardır halaç pamuğu gibi atmasına rağmen hangi yöneticileri atayamamıştır ?
3- Mevcut sistem hangi Ekonomik, Sosyal ve kalkınma programınızın uygulanmasına mani olmuştur?
4- Milletimizin Yıllardır Canını yakan Yüreğini Kanatan teröre karşı son zamana kadar her türlü Mücadeleyi yapmanıza mani olan neydi ?
5- Daha doğru Dış Politika ve İlişkiler belirlemenize Parlamenter Sistem mi mani oldu ?
6- Yıllardır Vatandaşların itiraz ve taleplerine kulak vermeden her istediğinizi yapıyor ve buna muktedir iken yapamadıklarınız nelerdir ?
Aslında hangi siyasi düşüncede olursa olsun Aklıselim her Vatandaşımız bu soruların cevabını bilmektedir. Sorun Sistemin tıkanması değil yönetim anlayışıdır.
Demokrasiye yürekten bağlı, geçmişte MHP’de görev almış kişiler olarak, Devletimizin İlerde temel niteliklerinin değişmesine neden olabilecek, başta Hukuk olmak üzere, Eğitim, Ekonomik ve Sosyal Kalkınmaya hiçbir katkısı olmayacak, Kişisel, Siyasi ve Demokratik Hakların kullanımında önemli sorunlara sebep olabilecek, Demokratik Sosyal Hukuk Devleti niteliğini yitirerek Parti Devletine dönüşmenin yolunu açabilecek, denetimi ve ilerde yaşanacak fiili dayatmaların durdurulması neredeyse imkansız olan Partili Cumhurbaşkanlığını içeren Anayasa değişikliğine kimin yada hangi partinin ne diyeceğine bakmaksızın, kendi Partilimiz ve Partimiz dahi olacak olsa karşı olduğumuzu ve kaybetmeden, kıymetini bildiğimiz Demokratik hakkımızı kullanarak HAYIR diyeceğimizi,
İş bu açıklamamızın MHP’ nin Kongre tartışmalarının kesinlikle bir yansıması olmadığını, tavrımızın ve kararımızın, MHP’ nin parti programı ve Sayın Genel Başkan tarafından yıllardır dile getirilen Başkanlık Sistemine Karşı ve Parlamenter Sistemin yanında duruş çizgisinde olduğunu, Devletimizin ve Büyük Türk Milleti’nin geleceğine dair bir Vatandaşlık görevi sayarak yaptığımızı Kamuoyuna duyuruyoruz.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.