AVRUPA BİRLİĞİ KONUSUNDAKİ DÜŞÜNCEMİ ON YIL ÖNCE SÖYLEDİM.

Baki Varol, Ülkemiz on yıl önce “Avrupa Birliği”nin” kapısını çaldığında; Bizim Avrupa Birliği gibi bir oluşuma ihtiyacımız yok diye uyarmıştım

  Son günlerde Ülke vatandaşlarımız ile bir araya gelmek için başta Almanya ve Hollanda olmak üzere ‘AB’ ülkelerine giden Bakanlarımız ve siyasi partilerin üst düzey yöneticilerine gösterilen tavır ve davranışlar ile Türkiye Cumhuriyeti’ne yapılan bu anlamsız muamele tahammül sınırı ve çizgisinin dışına çıkmaya ve tehlikeli bir seyir takip etmektedir. Uluslar arası antlaşmalar ile sağlanmış olan hakların gaspı ve diplomatik tahammüllere aykırı olduğu apaçık ortadadır. Uluslar arası ilişkiler açısından son derece çirkin olan bu ve benzeri davranışlar siyaset üstü bir konumda iken Hollanda’da ve Avrupa Birliği Ülkelerinden herhangi birinde yapılan seçimlerde bir malzeme yapılmayacak kadar ciddi sonuçlar doğuracağına inanıyorum. Ülkemiz bundan on yıl önce “Avrupa Birliği’ne” girmek için çaba gösterdiğinde uyarmıştım. “ Bizim Avrupa Birliğine ihtiyacımız yok. Biz Türk Milleti olarak tarih boyunca kendi kendimize yettiğimiz gibi gelecekte yine kendi kendimize yeteceğimizi bizi karşısına alan her ülke bilmelidir. Almanya ve Hollanda başta olmak üzere “Avrupa Birliği Ülkeleri’ne” Uluslar arası diplomatik ve siyasi anlaşmalara riayet etmeleri için uyarıyorum. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız başta olmak üzere bakanlarımıza ve siyasilerimize yapılan bu tahammülsüzlükleri nefretle kınıyorum. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız ile Bakanlarımızın olaylar karşısındaki tavrını destekliyorum. Türk milletinin her ferdi gibi şahsımın da ülkemin çıkarları konusunda hassas olduğumu bir kez daha ifade ediyorum. Şurası iyi bilinmelidir ki! Avrupa da geliştirilmeye çalışılan ırkçılık ve Türkiye düşmanlığı tıpkı bir bumerang gibi yine kendilerine zarar verecektir. Bakanlarımıza hatta parti gözetmeksizin hiçbir ferdimize reva görülen bu tür terbiye sınırlarını zorlayan davranışları şiddetle kınıyorum. Bütün “Avrupa Birliği Ülkeleri” şunu iyi bilmelidir ki her karanlığın ve art niyetli düşüncenin arkasında mutlaka bir aydınlık vardır. Bu nedenle iktidarı ile muhalefeti ile Türk milleti zamanı geldiğinde bir ve beraber olmasını bilmiştir. Biz yüz yılı bile geçmeyen bir zaman diliminde “Hasta Adam” olarak gördükleri bir Osmanlının küllerinden 7 düvele kafa tutarak var olmuş bir milletiz. Almanya ve Hollanda başta olmak üzere “Avrupa Birliği Ülkeleri’ne” Uluslar arası diplomatik ve siyasi anlaşmalara riayet etmeleri için uyarıyorum. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız başta olmak üzere bakanlarımıza ve siyasilerimize yapılan bu tahammülsüzlükleri nefretle kınıyorum. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız ile Bakanlarımızın olaylar karşısındaki tavrını destekliyorum. Türk milletinin her ferdi gibi şahsımın da ülkemin çıkarları konusunda hassas olduğumu bir kez daha ifade ediyorum.