BURDUR KARİYER VE GİRİŞİMCİLİK GÜNLERİ ETKİNLİĞİ YAPILDI.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programda açılış konuşmasını Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Ramazan Erdim yaptı.

 Rektör Korkmaz ve Vali Yılmaz'ın konuşmalarının ardından, en fazla istihdam sağlayan ve kariyer, istihdam ve girişimcilik gününe açtıkları stantla destek veren işletmelere teşekkür belgeleri takdim edildi. Ayrıca KOSGEB girişimcilik belgesi almaya hak kazanan kursiyerlere belgeleri dağıtıldı. Program Vali Yılmaz ve katılımcılar tarafından işletme ve firmalar tarafından açılan stantların gezilmesiyle devam etti.   Vali Şerif Yılmaz programda yaptığı konuşmasında; “Bugün özellikle gençlerimiz için güzel bir çalışmanın yapıldığı toplantıdayız. Öncelikle yaptığımız bu toplantının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Biraz önce İş-Kur İl Müdürümüz İş-Kur’un çalışmaları, yaptığı hizmetler ile ilgili detaylı bilgi verdi. Hemen sonra da Sayın Rektörümüz özellikle kariyerle ilgili ve kendi hayat tecrübesinden de bir takım paylaşımlar yaparak, aslında sizlere bir takım mesajları verdi. Tabii bizim ülke olarak en büyük sorunumuz istihdam ile ilgili. Bugün kariyer ile ilgili baktığımızda 2010 yılında açılan üniversitemizde 10 bin öğrencimiz vardı, bugün 30 bin, Türkiye geneline baktığınızda yine bütün illerimizde bugün üniversitelerimiz var. İlçelerimizde var. Özellikle ara eleman ihtiyacı olan Meslek Yüksek Okullarının açılması ile beraber bizim bilgi birikimi olan, meslek edinmiş insan gücümüzün oluşması gerekiyor. Bununla ilgili çalışmalar bugüne kadar yapıldı. Tabii bizim önceliğimiz mevcut halimizin devamı değil. Değerli arkadaşlar bugün eğer mevcut sanayi tesislerimizle biz devam edelim dersek doğan her insanın için risk var demektir. Onun için bizim mevcutların yanına yeni iş ve istihdam alanlarının oluşturmamız gerekiyor.   Özellikle hükümetimizin son yıllarda yaptığı teşvik politikası ile ilgili çok önemli konulardan bir tanesi sermayenin ve girişimin Anadolu’ya yayılmasıdır. Bugün Burdur’da 2 tane organize sanayi bölgemiz var. Çok önceki yıllarda tabelaları asılmış birincisi yapılmış, Bucak’ta ikincisi yapılmış, üçüncüsü de tekrar il merkezinde şu anda hayata geçirilmek için gece gündüz demeden uğraşıyoruz. Bunun artarak devam etmesini diliyorum.   Ülke genelinde tarımdan sanayiye, hizmet sektörüne hızlı bir yönelim var. İlimizde de aynı şekilde kırsaldan şehirlere hızlı bir göç var. Şehirden gelen herkesin eski mesleğini devem ettirme şansı yok. Yeni bir meslek edinmek zorunda, bunun içinde karşınıza çıkan kim olursa olsun, özellikle aileler çoğu zaman çocukları ile ilgili sorumluluklarımız bizim diğer toplumlardan farklı. İş talebinde bulunuyor. İş talebinde bulunurken de sayın valim bize çocuğuma iş istiyorum, biraz önce hocam söyledi. Çocuğum bilgisayar da biliyor. Bana ya özel idareden ya da devlet dairelerinden her hangi birisinde iş verin. Değerli arkadaşlar şu anda hocamızın dediği gibi bizimde dediğimiz gibi artık bilgisayarı bilmeyen yok. Çoğu arkadaşlarımız artık programlar yapıyor. Bilgisayarı cep telefonu gibi oynuyor.  O açıdan baktığımızda bizim meslekle ilgili geleceğimiz ile ilgili yatırımları şimdiden planlamamız gerekiyor.   Biraz sonra mesleklerle ilgili işverenlerimizde burada olacak. Az önce söylediğim ana tema içerisinde gördüğümüz yaşadığımız, tecrübelerle üniversiteyi bitiren herkesin devlet memuru olacak diye bir düşüncesi olmaması lazım. Bir defa üniversite okurken, üniversiteyi bitirdikten sonra ben tek başıma başka birinin desteğine ve yardımına ihtiyaç duymaksızın, kendi hayatımı planlayıp, kendi işimi kuracağım diyebilmesi ve bu girişime, birikime sahip olabilmesi gerekiyor.   Değerli arkadaşlar Kaymakamlık mesleğine girdikten sonra bizi bir yıl yurt dışına gönderdiler. İngiltere’ye gittik. Orada zorunlu olarak dediler ki ailelerin yanında kalacaksınız. Bana göre isabetli bir karar günlük İngilizceyi de konuşmanız da gerekiyor. Pratik yapmanız gerekiyor. Orada öğrendiğimiz şuydu. 15 yaşına gelmiş veyahut ta 16 yaşına gelmiş çocukların kendi başlarına hareket etmeleri var. Ancak giderlerini de kendileri karşılamak şartıyla.  15 yaşındaki bir çocuğa annesi borç para veriyor arkadaşlar. Parayı gazete dağıtarak sabah topluyor. Akşam getiriyor aldığı borcu annesine iade ediyor. Bizde tabii biraz önce söylediğimiz aile anlayışımız farklı, benimde çocuklarım 30 yaşına yaklaşıyor. Hala ben açık veriyorum. Bu Türkiye’nin gerçeği, ama şunu da bilmemiz lazım. Üniversite mezunlarımızın sayısına  baktığımız zaman işletme mezunlarımız her yıl  bir dernek kurmuşlar yanılmıyorsam veyahutta grup kurmuşlar. 250 bin civarında varız diyorlar. Her yıl kamuya ilamlara çıktığımızda bizi mesaj yağmuruna boğuyorlar. Kurum ve kuruluşlarımızda işletme mezunlarına öncelik verin diye. Şimdi baktığınızda kamunun dışında kendi iş hayatınızı kurabilecek imkanlar var mı? yok mu? Bunu görmemiz lazım. Biraz önce de ifade ettim. Türkiye’de ‘ben kendi işimizi yapacağım, kendi başıma işletmemi kuracağım’ diyen girişimcilik ruhuna sahip her kim varsa gelsin kendi işini kurabilir. Devletin vermiş olduğu desteklerle, teşviklerle ve hibelerle bunu gerçekleştirebilir.   Bilmiyorum içinizde müracaat eden var mı?  Girişimcilik desteği var. Bilim, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından üniversitemizin son sınıf öğrencilerine yüksek lisans, doktora ve mastır öğrencilerimize 150 bin TL hibe var. Bu sizin ürettiğiniz ürün için verilen karşılıksız hibedir arkadaşlar. Bu ürünü ister kendiniz üretirsiniz, isterse bir iş adamına satabilirsiniz. Siz eğer yeni bir işletme açmak istiyorsanız ki diğer illerde karşılaşmadığım burada ilk defa karşılaştığım için Üniversitemizi de tebrik ediyorum. Hocalarımıza KOSGEB tarafından verilen girişimcilik desteklerimiz var.   Girişimcilik kurslarını müfredatın içine almak suretiyle çoğumuza geçme şansı verilmiş, bu imkan çoğu yerde yok. Üniversite mezunu olan arkadaşlarımız burada almış oldukları belgelerle Türkiye’nin neresine giderse kendi projenizi hazırlayıp kendi iş yerinizi kurmak suretiyle 50 bin TL verilen hibe, 150 bin TL iki yıl ödemesiz, faizsiz kredi. Şimdi işletmemizi kurarken ki örnek işletmelerde zaman zaman basına yansıdı. Şuanda KOSGEB tarafından verile, o tarihlerde 50 bin TL idi. Şimdi 30 bin TL’ye indi.  20’ye yakın işçi istihdam eden firmalar oluştu.   Örneğin bugün mermerle ilgili ilimizin en önemli firmalarından birisinin sahibi Mehmet Cadıl’da aramızda yer alıyor. Sadece mermer sektöründe değil, sosyal sorumluluk gereği diğer kültürel faaliyetler içerisinde bulunduğu için, Türkiye’ye mal olmuş bir insan. Kendisine teşekkür ediyorum. Ata sporumuz olan güreşin yaşatılmasında çok büyük emeği ve desteği var, kültürümüzün yaşatılmasında emeği var. Mehmet Cadıl’ın başladığı iş belki o gün bir akü doldurmaydı, araba lastik tamirciliğiydi. Ama bugün Türkiye’de mermer sektöründe önde olan firmalardan bir tanesi haline geldi. Bir anda büyük işletme kurmanız şartta değil. Ayakları yere basmak suretiyle adım adım belli bir mesafeye gelen çoğu firmalarımızın bunu gerçekleştirdiğini görürsünüz. Burada önemli olan girişimcilik ruhudur. Burada önemli olan kendinize olan güvendir. Eğer kendinize güveniniz yoksa risk alma düşünceniz yoksa kamuda bir işe yaramaz, özel sektörde bir işe yaramaz. Siz eğer kendinize güveniyorsanız, kendi iradenizi kullanıyor iseniz gerek kamu da gerek özelde sizden istifade ederler.   Ben bunları sizlerle paylaşmak istedim. Burada özellikle İstihdam Seferberliği ile ilgili Sayın Cumhurbaşkanımızın başlattığı bir program vardı. Bu vesile ile işadamlarımızda buradayken Türkiye’de 1,5 milyon yeni istihdam oluşturmayla ilgili yeni hedef konuldu. Bu da şundan, ülkeler sadece kendi ekonomileriyle ilgili bağlantılı değil. Dış dünyadaki ekonomilerle ilgilide iç içe girmişiz. Bütün ticari iş ve işlemlerimiz artık uluslararası alanda kendi kabuğun yırtmış bir şekilde dünyanın dört bir tarafında firmalarımızın işadamlarımızın nasıl çalıştıklarını biliyoruz. Diğer ülkelerden de ülkemize iş ve istihdam üreten fabrikalar açan firmalar var.   Dünyadaki ticaretin dağılmasına rağmen Türkiye’nin özellikle içinden geçtiği süreci herkesin bildiği gibi Ülkeye yatırım yapmak isteyen, ülkede yeni bir istihdam oluşturmak isteyen iş adamlarımız dahil olmak üzere ülkedeki bu kaos durumunu gördüğü sürece yatırım yapmadı. Gerek işsizlikte bir takım artmalar yüzde 12’lere çıktı. Yüzde 6’lar yüzde 7’lerdeydi işsizlik oranımız.   Yeni istihdam alanları oluşturamadığımız için hiçbir kimsenin de geleceğe yönelik, önünü görmediği bir ortamda yatırım yapma şansı yok, yapmaz. O nedenle belli bir daralma maalesef yaşandı. Ama çok şükür o hain darbe girişimiyle beraber ülkemiz üzerinde oynanmak istenen o ekonomik oyunlarda bertaraf edilmek suretiyle döviz rakamları artık gerçek rakamlarına yaklaşmaya başladı. En son 16 Nisan’la beraber Türkiye’de İstikrarla ilgili bir demokratik ortam sağlandıktan sonrada iş ve istihdamın arttırılmasına yönelik iş adamlarımızın yeni yatırımlara yönelik çalışmalarında hız verdiklerini görmek. Bunun en büyük göstergelerinden bir tanesi de biz Sayın Cumhurbaşkanımızın başlatmış olduğu İstihdam Seferberliği çerçevesinde Burdur ilinde bu yıl sonu itibariyle 3 bin kişinin yeni işe girmesini hedeflediydik. Geçtiğimiz Cuma günü itibariyle bu rakam 3 bin 93 oldu. Bu bize şunu gösteriyor. Önümüzde çok daha güzel, daha herkesin iş ve istihdam imkanı bulduğu günlerin yaklaştığını bize gösteriyor. Siz öğrencilerin geleceği için bunlar çok önemli, çünkü buradan mezun olduktan sonra sadece kamu değil özel sektör dahil olmak üzere ekonomi canlı ise herkesin iş yapma imkanı gerçekleşmiş oluyor. Ben bu etkinliğinde siz öğrencilere çok büyük katkı vereceğini sizlere hayat tecrübesini paylaşacak olan işadamlarımızla beraber görüşme imkanı sağlayacağını düşünüyorum.   Ben Hukuk Fakültesi mezunuyum. Fakülteden mezun oluncaya kadar dava dilekçesi yazmadık. Ta ki avukatlık stajına başladığımızda dava dilekçesi yazdım. Kendi kızım Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Eğitim öğretim gördüğü süre içerisinde üç sömestir değişik kurumlarda, sömestir derslerini kurumlarda gördü. İnşallah Burdur’da bunu uygulamaya geçireceğiz. Çünkü yaptığımız işin aldığımız eğitimle yapacak olduğumuz veya ileride düşündüğümüz mesleğimizin nasıl hayata geçireceğimizi nasıl uygulayacağımızı neleri bilmemiz gerektiğini, neleri daha fazla dikkat etmemiz gerektiğini o uygulamalarla görüyoruz. Okul bittikten sonra tekrar geçmişi tekrar yaşama şansınız yok. O saatten sonra yeni eğitim alma imkanınız yok. Üniversitelerde en azında bu birikimi olan insanlarımızın, hocalarımızın bilgilerinden istifade etme şansı bulunduğu dönem içerisinde biz bunları paylaşabilirsek bunları öğrenebilirsek çok daha iyi şekilde istifade ederiz diye düşünüyorum.   O nedenle bu etkinliğin gerçekleşmesinde emeği olan çalışma iş kurumu il müdürlüğümüze, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörlüğümüze, diğer kurum ve kuruluşlarımıza ve işadamlarımıza tekrar teşekkür ediyorum. Siz öğrencilere de başarılar diliyor, bahtınız ve yolunuz açık olsun diliyorum” dedi.