BAŞKAN ERCENGİZ;” ÜRETİCİNİN YÜZÜ ATA TOHUMU İLE GÜLECEK”
BAŞKAN ERCENGİZ;” ÜRETİCİNİN YÜZÜ ATA TOHUMU İLE GÜLECEK”
Burdur Belediyesi öncülüğünde başlatılan Ata Toprağı ile Buluşuyor Projesi kapsamında karakılçık buğdayı hasat programı düzenlendi.
Burdur Belediye Başkanlığı tarafından düzenlenen Ata Tohumu, Ata Toprağı ile Buluşuyor Projesi Hasat Programı, Burdur Belediyesi Konferans ve Sergi Salonunda düzenlendi. Burdur Belediye Başkanımız Ali Orkun Ercengiz’le, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer’in ortaklaşa Ata Tohumu, Ata Toprağı ile Buluşuyor Projesini az önce başkanım da ifade etti, verdiği rakamlar hem çiftçinin yüzünü güldürecek hem de üretim maliyeti ve miktarı açısından tüketicinin güldürecek seviyededir.
Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, “Benden önceki konuşmalarda aslında altı çizilmesi gereken en önemli şey üretim, üretim, üretimdir. Borsa başkanımız bunun duyurusunu yaptı, biz de üretimin ne kadar kıymetli olduğunun farkına varıp, göreve geldiğimiz günden itibaren üretime dayalı bir strateji belirlemeye çalıştık. Bugün geldiğimiz noktada bir haftadır Burdur’da en önemli sorunumuzun içme suyu sorunu olduğunu görüyoruz. Mücadele ediyoruz, içme suyunu çözebilmek için, bir çok nedeni var. Şu anda sadece Burdur merkezde değil tüm ülkede belki de yakın sürede yüzde 70’i suyla kaplı olan yerkürenin sadece yüzde 3-4’ü içilebilir ya da temiz su kaynağı olarak baktığımızda hızla tükettiğimiz su kaynakları ile ilgili çok önemli bir sorun yaşayacağız. Ucundayız hemen kenarındayız. Biz bunun farkındayız ki kıymetli İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer ile geçtiğimiz yıl, İzmir’de su ile ilgili bir çalıştay düzenledik
. Bugün sulu tarıma mahkum edilen İnsuyu Havzası geçtiğimiz yıllarda çok değil 10-15 yıl önce 7-8 metreden su çıkartabiliyorken, şu anda içme suyu derin su sondajlarımız 200 metrede su arıyor. Bugün su bulmakta zorlanıyoruz. Suyu kaybettiğimiz anda, tarımı da kaybedeceğiz. İşte o gün başkanımızla ne yapabiliriz diye konuşurken bize karakılçık tohumu verip, bu tohumu ektirip, bu tohumu da alabileceğini bana ifade etmişti. Buğday değersiz olduğu için üretmedi bizim çiftçimiz, buğdayı ürettiği fiyata satamadığı için üretmekten vazgeçti, bu nedenle
Türkiye Cumhuriyeti geçtiğimiz yıl 10 milyon tonun üzerinde buğday ithal etmek zorunda kaldı. Bakın geçtiğimiz günlerde sayın cumhurbaşkanımız savaş halindeki iki ülkeyi Türkiye’de gıda koridoru açabilmesi için ülkeye davet etti ve bugün savaş halindeki iki ülkeden buğday almak zorundayız. Bu ülkenin mümbit toprakları maalesef yanlış tarım ve hayvancılık politikaları nedeniyle bugün değersizleşti. Bugün organik madde miktarı çoğu noktada yüzde 1’in altına ulaştı. Artık köylümüz köyünden vazgeçiyor, biz zannettik ki, köylerimize yollarına asfalt döker, parke taşı döşer, köylerimizin binalarının camlarını değiştirirsek, köylümüz köyünde kalacağını zannettik. Halbuki köylümüzü köyünde bırakacak bir tek argüman var, o da üretiminin değerli olmasıdır. Biz bu projeyi başlatırken köylümüzü inandıramadık, 2 bin 160 liraya buğdayın en fazla kilosu alınırken, burada ziraat odası başkanımızda yemin billah ede ede inandırmaya çalışırken muhtarlarımızı, muhtarlarımızın öncülüğünde köylümüzü inandırmaya çalışırken 3 bin 500 liraya fiyat çıkarsa biz 7 bin liraya alacağız taahhüdünde bulunurken, köylülerimiz bize inanmadı. Geçtiğimiz yıllarda köylerimize gittik bir fasulye birliği oluşturalım dedik. Maalesef köylümüzü inandıramadık çünkü öyle bir hale geldi ki baştakinin alttakinin ne söylediğinin kıymeti kalmadı. Bizler, bu ülkeyi yönetenler verdiğimiz sözleri tutamadık. Çiftçimizi koruyamadık. Bugün üretimden vazgeçiyorlar. Yanlış politikaların neticesinde şu anda içme suyu havzamızın yanı sıra birçok yaptığımız baraj da boşaldı çünkü teke yöresinin başkentinde biz büyükbaş hayvancılığa vatandaşımızı zorladık.
Büyükbaş hayvancılık yapmasının daha karlı olduğunu onlara anlattık. Bugün yem süt paritesinin 1’in altına düştügü noktada vatandaşın sütünü satarak, yem almak zorunda kaldığı bir sistem içinde ve ırkın değiştiği bir noktada ne kadar yem, o kadar süt gibi bir döngüye üreticimizi soktuk. İzmir Tarım Dairesi Başkanlığımızın ve kendi mesai arkadaşlarımızın özverileri ile bu projeyi başlattık. Bize geçen sene inanmadılar hatta biz o alandan geçtikten sonra bunu yapamazlar dediler. 3 bin 500 lira verilmesi halinde 7 bin lira vereceğimizi söylemiştik. Bu yıl açıklanan 7 bin lira fiyatın karşılığında 14 bin lira çiftçimizin ürettiği ton başına fiyat verilecek. Bugün en az hasat eden çiftçi kardeşimizin dönüm başına 250-300 kilo buğday aldı. Kaba bir hesap yaparsa 100 gün boyunca tarlasında yatacak fasulye üreticisinden belki 4-5 kat daha fazla para kazanacak hem de tarlasına senede en fazla 5 kere uğrayarak önemli bir kazanç elde etmiş olacak. Biz birlikte kazanmayı teklif ettik, Burdur Belediyesi olarak biz bu işi sadece büyükşehir belediye başkanımızın katkılarını çiftçilerimize anlatmak ve başlatmakla mükellefiyetimiz oldu. Bugün bin dönüm arazide belki çok büyük bir anlam ifade etmez ama yerel yönetimlerin zorunluluğu olmayan bir projeyi aslında bir laboratuvar deneyi olarak bizi yönetenlere sunmaya çalıştık. Önemli bir örnektir, bence faydalanılmalıdır. Suyu kaybetmemek ve ülkenin dışa bağımlılığını azaltmak adına atılacak en önemli adımdır. Biz bu projeyi büyüteceğiz daha da büyümesini istiyoruz” açıklamasında bulundu. Hasat programında son konuşmayı ise İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Mustafa Özuslu yaptı. Başkanvekili Özuslu, Ata Tohumu, Ata Toprağı ile Buluşuyor Projesinin detaylarını ve başarılarını anlatarak, Burdurlu çiftçileri projeye desteklerinden dolayı tebrik etti. Program Ata Tohumu, Ata Toprağı ile Buluşuyor Projesinin hasat filminin izlenmesi ile sona erdi
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.