Batmak üzere olan, bir sistemin içinde kıvranıyoruz. Kurtarmak için, kurtulmak için kıvranıyoruz.           Bir yerlerde hata, bir yerlerde yanlış, bir yerlerde kasıt var ki, bir türlü düzlüğe çıkamıyoruz.            İktidar olmak, iktidarda kalmak çözüm gibi görünse de, önümüzdeki günler öylesine farklı şeyler yaşatacak ki, ne iktidar olan, ne iktidarda kalan, ne de muhalefette yerinde sayanlar ülkenin sorunlarına çare bulamayacaklar.             Çünkü içinde debelendiğimiz sistem, yamuk bir boru gibi. İçine giren düzgün insanlar bile sistemden nemalanmaya başladığı ve dünyanın nimetlerinden haksız yere faydalandığı için yamuluyor, bozuluyor, dejenere oluyor. Milletine çare değil, kendi ihtiyaçlarına çare olduğu için. Toplumdan kopuyor. Uzaklaşıyor ve başarısızlık devam ediyor.              Yeni bir seçim arifesindeyiz. Önceki seçtiklerimize bir bakalım isterseniz önce.             Kaçıncı kezdir seçiyoruz? İlk seçime girdikleri zamanki dürüstlüklerine, temizliklerine iyi niyetlerine bir bakınız. Nasıllardı ne kadar mükemmellerdi? Ya da mükemmel görünerek, bu güne kadar yaptıkları pislikleri nasılda gizlemeyi başarmışlardı?             O mükemmel, ya da öyle görünen insanlar, yeniden seçimlere girecekler.             Neyi düzelttiler?             Neyi değiştirdiler?            Bundan sonra da neleri değiştire bilirler?            Ne yazık ki, kendilerinde olağan üstü değişmeler var.          Mal varlıklarında ilginç artışlar var.            Yakınlarında, para saymasını bilmeyen birçok öküzün, artık para sayma makineleri bile var.           Oylarını aldıkları insanlarımızın kazançlarında bir liralık artış var mı? Hayat şartlarında üç liralık bir düzelme bir rahatlama var mı? Oy kullananlar, seçenler, ser, sefil, per, perişan.           Oy alanlar, seçilenler, hayatlarında hayal etmedikleri kadar zenginleşmişler ve Halktan kopmuşlar.             Sadece iktidar partilerinden bahsetmiyorum. Muhalefetin temsilcileri de aynı şekilde. Bir seçildiler gittiler mi, ya da bir makama oturdular mı, aksırıncaya kadar tıksırıncaya kadar, yemeye devam ediyorlar. Sistem yamuk boru gibi içine her gireni yamultuyor. Düzgün insanı da bozuyor.             Çare?           Çare sistemi düzeltmek te kardeşler. Sistem düz bir boru gibi olmak zorunda içine giren yamuk insanı bile düzeltmeli.             Sistem nasıl düzelir?              Daha öncede söyledim defalarca yazdım. Sistem Din kitapları ile, İmam hatip okulları ile düzelmiyor. Sistem Paranın kayıt altına alınması ile düzelecek.             Bütün insanlarımızın paraları, altınları, dövizleri, Nüfus cüzdanlarına yüklenecek. Borçları da yüklenecek. Kazcının sadece Yüzde yirmisi ile borçları ödenmeye başlanacak. İş yerlerine evlerine icra gelmeyecek. Vergilerin tamamı kaldırılıp sadece, harcayan yüzde on öder yasası ile harcarken yüzde on vergi otomatik hazineye akacak.              Valizle, çantayla, cüzdanla para taşımak ortadan kalkacak. Hesaptan hesaba aktarılırken her seferinde Yüzde onu devletin kasasına akacak.            Üç milyon vergi mükellefi otomatik olarak Seksen Milyon vergi mükellefimiz olacak kayıt kürek tutmak mecburiyeti kalkacak.            Sistem otomatik olarak düzelecek. Teröre rüşvete, yolsuzluğa, himmete akan paralar devlet ekranında görülecek. Ülke ekonomisi ile yabancılar oynayamayacak.            Dövizin dışarı çıkması sadece ithalat olduğunda olacak, değilse kimse yurt dışına servet kaçıramayacak.            Devletin gelirleri 10 kat artacak Mal fiyatları tam yarıya düşecek. Emeklinin, çalışanın, maaşı iki kat iş görecek.            Siyasete dürüst insanlarımız girecek. Sistem onları bozamayacak. Seçimler hilesiz hurdasız olacak. Çok para kazanmak isteyenler üretime sanayiye kayacaklar. İşsizlik ortadan kalkacak.           Siyaset para kazanma ve bozulma mercii olmayacak.           Çare sistemi üretime dair değiştirmek dostlarım. Değilse aynı sistem içinde aynıya yakın insanları seçtiğimizde hiçbir şey düzelmeyecek. Hatta korkarım ki, seçimlerden sonra kim gelirse gelsin hayat şartlarımız daha da zorlaşacak.