KONUT- SAĞLIĞIMIZ- ULAŞMAK VARABİLMEKTİR
Dünyanın neresinde olursa olsun konut sorunu gündemdeki yerini korumaktadır. İnsanca yaşamak başını sokacak bir ev sahibi olmak halkın en doğal hakkıdır. Anamalcı düzende konut hakkı sosyal bir hak olmak yerine ticari bir alana dönüşmektedir.
Sağlıksız koşullarda barınma hakkından yoksun milyarlar emperyalizmin eseridir. Asgari ücretle geçinmeye çalışan emeğinin karşılığını da alamayanlar ev sahibi olması mümkün olmamaktadır. Yüksek ev fiyatlarını düşündüğümüzde bu erişilmesi imkansız bir hayaldir.
Bu düzende, özel mülkiyet insan yaşamını tehdit eden konumdadır. Milyonlarca konut boş olarak bekleyip içten içe çürümektedir. Milyonlarca insan da başını sokacak bir çatıdan yoksundur. Devlet arazileri lüks konutların inşası için peşkeş çekilmektedir.
Bu durumda yapılması gerekenlerse konut sorunu sağlık ve eğitim gibi bir sosyal sorun olarak kabul edilmesi. Konut bir sömürü aracı olmaktan kurtarılmalıdır.
Ekonomik,sosyal ve fiziksel boyutları içeren geniş kapsamlı planlama yapılarak halkın yararına çözümlenmesine çalışılmalıdır.
SAĞLIĞIMIZ
Sağlık yaşamın anlamı ve insanın sağlamlık ölçüsüdür.Sadece hasta veya sakat olma durumu değildir. Ruhen ve bedenen iyi olma durumudur.İnsanın güç kablosudur sağlık. Bu açıdan sağlık ortamlarının sağlık çalışanları için de hastalar dahil karşılıklı sevginin, saygının şefkatin hoşgörünün hakim olması beklenir.
Kârın tek amaç olduğu serbest piyasa ekonomisindeyse sağlık hizmetleri para karşılığında alınıp satılan bir sektör haline getirildiğinden “özel olan daha iyidir ve kullanan öder “söyleminden hareket eder.Bu sistem paran kadar sağlık anlayışını dayattığından sağlık tüketim nesnesi konumundadır.
İlaç tekelleri,özel hastaneler,özel şirketleri bu sistemden rant elde eden yapılanmalardır. Hastalarsa müşteridirler.Sağlık hakkı için sağlığın savunulması ve talep edilmesi hizmetlerdeyse devletin halka karşı sorumlulukların başında gelmelidir. Sağlık, ücretsiz olarak herkese adil ve eşit ulaştırılmalıdır.
Vatandaşların ilaç dahil bütün sağlık harcamaları genel bütceden karşılanmalı katılım ve katkı payı ilave ücret ve benzeri ek ödemeler kaldırılmalıdır.
Kamu sağlık sisteminde yeterli hale getirilmesi gerekmektedir.
Sağlığın geliştirilmesine ve korunmasına öncelik verilerek kişiye ve çevreye yönelik koruyucu sağlık hizmeti sunulmalıdır.Okul, fabrika, hastane vb toplu yaşanılan yerlerde kamusal sağlık birimleri kurularak sağlık ortamı da kurumlar düzeyinde ve çalışanlar için demokratik bir yapı sağlanmalıdır.
Çalışanların da özlük hakları korunarak sağlık boyutunda düzenlemeler yapılarak, Kamu sağlık kurumlarında baskı rotasyon,sürgün,angarya vb uygulamalar da son bulmalıdır.
ULAŞMAK VARABİLMEKTİR
Ulaşım, bir yerden bir yere gidiş geliş anlamına gelmektedir.Ulaşım insanlar için gerekliliktir. Okula, eve gitmek, başka yerlere de varabilmek için ulaşım araçlarından faydalanmak zorundadır.Halkın en önemli sorunlarından biri de ulaşımdır. Çünkü ağır ekonomik koşullar seyahat hakkını yok saymaktadır.Bir çok yerde belediye gündemine bile almamaktadır.
Ulaşımı hak olarak değil gelir kapısı olarak görmektedirler. Ulaşım konusu da yağma ve rant kapısı haline getirildiği için halktan yana çözüm üretilmemektedir.Ulaşımı, finans açısından sorun haline getiren anamalcı düzendir.Bu düzen, halkın,eğitim,sağlık,konut,ulaşım hakkından bütçen kadar yararlanılan hizmet olarak görmektedir.
Bu durum insanca yaşam hakkının zorlaştırılmasıdır. Toplu taşıma araçlarını kullanmaksa ayrı bir derttir. Yoksul semtlere giden otobüs sayısı da azdır. Sık aralıklarla otobüs bulunmamaktadır.Büyükşehirlerde,bir yere gitmek için bazı durumlarda iki üç araç değiştirmeye sebep olur.Ya gitmekten vazgeçilir zorunluysa yapılan ödeme bütçeye yük getirmektedir.
Bu durumda yıllarca semtinden dışarı çıkmama söz konusu olmaktadır.Oysa, insan doğası gereği sosyal bir varlıktır. Bunun bir aşaması da ulaşımdan geçer.Burada yapılması gereken alternatif ulaşım artırararak sembolik fiyatlarda kalınması sağlanmalıdır.