Ekmek tarihler boyu toplum beslenmesinde etkin olmuş önemli besin kaynağıdır. Ekmek deyince akıllara ister istemez Fransız devrim yılları gelmekte Marie-Antoinette sarayda bir eli yağda bir eli baldaydı. Halk isyan etmekteydi. Onun ne halkın isyanından haberi vardı ne de açlığın ne olduğundan. Bir gün ona şunu söylediler: “Efendim halk ekmek bulamıyor isyan etmekte. O da “Benim de ekmek bulamadığım günler oluyor, ekmek bulamadılarsa pasta yesinler” şeklinde cevap vermişti. Ekmek yaşam kavgası ve alın teriyle hayatta kalabilmekti. Maden işcisinin siyah ellerinde yüzü kir içinde gülen gözlerle bakan çocuğun pamuk ellinde. Beli bükük ninenin çatlamış ellerindedir. Akşam eve dönen babanın ellerinde. Yoktan var eden annenin hünerli ellerinde gözükendir. Türkülere, şiirlere, romanlara ilham kaynağıdır. Onsuz zeytin peynir eksik kalır. Halkımız tarafından aslanın ağzında olduğu söylenmekte gittikçe küçülen, yurdum insanının ucuz almak için sabahın soğuğunda uzunluğu metrelerce olan kuyruklarda beklemek zorunda bırakıldığı gıda maddesidir. Kapitalistler ekmekle ancak karnını doyuracak kadar ücret ve düşük sosyal hakları kasdetmekteydi. Ünlü Alman düşün yazarı ve şair Bertolt Brecht Ekmeğin önemini şöyle anlatıyordu “Halkın Ekmeği”nin dizelerinde: Bilin: Halkın ekmeğidir adalet. bakarsınız bol olur bu ekmek, bakarsınız kıt, bakarsınız doyum olmaz tadına, bakarsınız berbat. Azaldı mı ekmek,başlar açlık, bozuldumu tadı,başlar hoşnutsuzluk boy atmaya. Bozuk adalet yeter artık! Acemi ellerle yuğurulan,iyi pişirilmemiş adalet yeter! Yeter katıksız,kara kabuklu adalet! Dura dura bayatlayan adalet yeter! Bolsa insanın önünde ekmek,lezzetliyse, gözler öbür yiyeceklere yumulsada olur. Ama her şey bollaşmaz ki birdenbire... Bilirsiniz,nasıl bolluk doğurur ekmek: Adaletin ekmeğiyle beslene beslene. Ekmek her gün nasıl gerekliyse nasıl, adalet de gerekli her gün, hem o,günde bir çok kez gerekli. Sabahtan akşama dek,iş yerinde,eğlencede, hele çalışırken canla başla, kederliyken, sevinçliyken, halkın ihtiyacı var pişkin, bol ekmeğe, günlük, has ekmeğine adaletin. madem adaletin ekmeği bu kadar önemli, onu kim pişirmeli, dostlar, söyleyin? Öteki ekmeği kim pişiren? Adaletin ekmeğini de kendisi pişirmeli halkın, gündelik ekmek gibi. Bol,pişkin,verimli. Ekmek, zenginin de yoksulun sofrasında yer almakta. Ekmek mücadelesi, ekmek teknesi, ekmek parası gibi dilimize yerleşen çeşitli sözler ekmekle gündelik yaşam arasındaki ilişkiyi ortaya koymakta. Yoksulluk açlıkla beraber tokluğu da tanımlar. Emeğin sembolüdür ekmek
Anasayfa
Yazarlar
Özgür KARAKAYA
Yazı Detayı
Bu yazı 1876+ kez okundu.
EKMEK” AŞTIR …
Ekmek tarihler boyu toplum beslenmesinde etkin olmuş önemli besin kaynağıdır. Ekmek deyince akıllara ister istemez Fransız devrim yılları gelmekte Marie-Antoinette sarayda bir eli yağda bir eli baldaydı. Halk isyan etmekteydi. Onun ne halkın isyanından haberi vardı ne de açlığın ne olduğundan. Bir gün ona şunu söylediler: “Efendim halk ekmek bulamıyor isyan etmekte. O da “Benim de ekmek bulamadığım günler oluyor, ekmek bulamadılarsa pasta yesinler” şeklinde cevap vermişti. Ekmek yaşam kavgası ve alın teriyle hayatta kalabilmekti. Maden işcisinin siyah ellerinde yüzü kir içinde gülen gözlerle bakan çocuğun pamuk ellinde. Beli bükük ninenin çatlamış ellerindedir. Akşam eve dönen babanın ellerinde. Yoktan var eden annenin hünerli ellerinde gözükendir. Türkülere, şiirlere, romanlara ilham kaynağıdır. Onsuz zeytin peynir eksik kalır. Halkımız tarafından aslanın ağzında olduğu söylenmekte gittikçe küçülen, yurdum insanının ucuz almak için sabahın soğuğunda uzunluğu metrelerce olan kuyruklarda beklemek zorunda bırakıldığı gıda maddesidir. Kapitalistler ekmekle ancak karnını doyuracak kadar ücret ve düşük sosyal hakları kasdetmekteydi. Ünlü Alman düşün yazarı ve şair Bertolt Brecht Ekmeğin önemini şöyle anlatıyordu “Halkın Ekmeği”nin dizelerinde: Bilin: Halkın ekmeğidir adalet. bakarsınız bol olur bu ekmek, bakarsınız kıt, bakarsınız doyum olmaz tadına, bakarsınız berbat. Azaldı mı ekmek,başlar açlık, bozuldumu tadı,başlar hoşnutsuzluk boy atmaya. Bozuk adalet yeter artık! Acemi ellerle yuğurulan,iyi pişirilmemiş adalet yeter! Yeter katıksız,kara kabuklu adalet! Dura dura bayatlayan adalet yeter! Bolsa insanın önünde ekmek,lezzetliyse, gözler öbür yiyeceklere yumulsada olur. Ama her şey bollaşmaz ki birdenbire... Bilirsiniz,nasıl bolluk doğurur ekmek: Adaletin ekmeğiyle beslene beslene. Ekmek her gün nasıl gerekliyse nasıl, adalet de gerekli her gün, hem o,günde bir çok kez gerekli. Sabahtan akşama dek,iş yerinde,eğlencede, hele çalışırken canla başla, kederliyken, sevinçliyken, halkın ihtiyacı var pişkin, bol ekmeğe, günlük, has ekmeğine adaletin. madem adaletin ekmeği bu kadar önemli, onu kim pişirmeli, dostlar, söyleyin? Öteki ekmeği kim pişiren? Adaletin ekmeğini de kendisi pişirmeli halkın, gündelik ekmek gibi. Bol,pişkin,verimli. Ekmek, zenginin de yoksulun sofrasında yer almakta. Ekmek mücadelesi, ekmek teknesi, ekmek parası gibi dilimize yerleşen çeşitli sözler ekmekle gündelik yaşam arasındaki ilişkiyi ortaya koymakta. Yoksulluk açlıkla beraber tokluğu da tanımlar. Emeğin sembolüdür ekmek
Ekleme
Tarihi: 24 Şubat 2021 - Çarşamba
EKMEK” AŞTIR …
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.