DSYB KÖYLERDE SEMİNERLERE DEVAM EDİYOR

 Hayvancılık ve hayvan hastalıkları ile ilgili son seminer ve bilgilendirme toplantıları merkeze bağlı Çendik köyünde yapıldı. Seminere Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Saatcı, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ş. Fırat Erkal, Veteriner Fakültesi Dekanı Prof Dr. Mümtaz Nazlı, Burdur Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kamil Özcan, kooperatif Başkanları ve köylüler katıldı.      Burdur Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kamil Özcan, Yaptığı konuşmada birliğimiz tarafından köy ve ilçelerimizde düzenlenen seminerlerde bölge hayvancılığının gelişmesi ve üyelerimizin kayıplarının en az kayıp ile daha modern bir hayvancılığın nasıl yapılacağı konusunda hocalarımızın da katkısı ile üyelerimize anlatmak bu nedenle seminerlerimize devam ediyoruz dedi.      Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Mustafa Saatcı, yaptığı konuşmada üreticilerimizin sürekli olarak veteriner fakültemiz ile istişarede bulunmaları hayvancılık ile ilgili sorunlarının azalmasını sağlayacak öte yandan karşılaştıkları her sorunun altından kolayca kalktıklarını göreceklerdir . bu nedenle ara sırıra bir çay içecek zaman içinde öğretim görevlilerimiz üreticilerimizin karşılaştıkları sorunların cevabını bularak bu konuda kendilerine yardımcı olacaklardır. Verilecek olan seminerin üreticilerimize yardımcı olacağına inanıyorum. Üreticiler tarafından şahsıma yapılacak müracaatların önemi hayvancılık açısından önemlidir.        Veteriner hekim Yrd Doç. Dr Mesih Kocamüftüoğlu,” Seminer de Enfeksiyon hazırlayıcı nedenlerin başında ikiz doğum, zor doğum, yavru zarının atılması, hipokalsami denilen ( Süt humması) Hijyenik olmayan doğum ortamı, hayvandaki eksersiz eksiklikleri doğum öncesi ve sonrası beslenme yetersizliği sayılmaktadır. İneklerin bir çoğunun kendi başına doğum yapabileceklerini belirten Kocamüftüoğlu % 3 bir bölümünün ise doğum sırasında zorlanabileceğini ve mutlaka veteriner müdahalesinin gerektiğini söyledi. doğum esnasın da zorlamaların fayda yerine zarar vereceğini ve sonrasın da hayvanda yavrulama kaybı olacağı gibi enfeksiyon hastalıkları nedeniyle ekonomik kayıplar da söz konusudur,                     Veteriner hekim Öğretim görevlisi Doç. Dr. Mehmet Kale,” İneklerin yavru atmasın da başlıca nedenleri sayarken, genetik anormalliklerin başta geldiğini belirtirken ısıya bağlı nedenlerin de çok düşük bir ihtimal olmasına karşılık göz önüne alınması gerektiğini bu nedenle meydana gelecek olasılıkların da yavru atmada etken olarak bilinmektedir. Şap aşılamaları sonrası meydana gelebilecek yüksek ateş yüksek oran da nitrat ve nitritlerin (gübre de) özellikle gebeliğin son dönemlerin de atıklara neden olur.                     Veteriner hekim Dr. Özgecan Korkmaz,” İse yaptığı sonum da inek yetiştiriciliği yapan işletmeler de jenerasyondan jenerasyona aktarılan verim ile ilgili genler çok önemlidir. İşletmeler de et, süt, veya yavru verimi yüksek hayvanların yetiştirmeye alınması tercih edilmelidir. Yetiştirme programları yapılırken o ırkta en yoğun görülen kalıtsal hastalık yönünden genetik yapılarının belirlenmesi gereklidir.                     Aksi takdirde kalıtsal hastalığa sebep olan mutant allel sürüde varlığını sürdürerek hasta yavruların doğmasına neden olacaktır. Bu nedenle erkek ve dişi damızlık adaylarının ırka özgü kalıtsal hastalıklar yönünden taranarak taşıyıcı olanların yetiştirmeden çıkarılması gereklidir. Bu durum ırk içindeki genetik havuzu daraltır. Akrabalık derecesi artar. Üretimi olumsuz etkileyen kalıtsal hastalıkların ortaya çıkmasına kısa sürede kıtalar arası yayılmasına neden olur. Süt endüstrisin de dünya da en yaygın kullanılan Holştayn ırkının    süt verimi, suni tohumlama yapılarak kısa bir sürede yaklaşık  900 litre artırılmıştır. Kalıtsal hastalıklara neden olan mutant allelerin populasyondan temizlenmesi taşıyıcı bireylerin belirlenerek sürüden ayıklanmasıyla sağlanabilir. Kalıtsal hastalıkların neden olduğu klinik semptomlar hastalığa özgü olmadığı için teşhis meloküler analizlerle konulabilir. Kalıtsal hastalıklar çiftlik hayvanların da önemli ekonomik kayıplara neden olurlar. Türkiye de kalıtsal hastalıklar ile ilgili araştırmalar yetersiz düzeydedir.