TÜRK KADININA SEÇME VE SEÇİLME HAKKININ VERİLMESİ

SİYASET 04.12.2018 - 11:21, Güncelleme: 17.02.2023 - 08:17 2637+ kez okundu.
 

TÜRK KADININA SEÇME VE SEÇİLME HAKKININ VERİLMESİ

Atatürk’ün girişimiyle kadınların siyasal yaşama katılmaları yönünde yapılan ilk değişiklik 1930 yılında belediye seçimlerinde seçme hakkı tanınması olmuştur.
Kadınların sosyal ve kültürel alanlarda, eğitimde, hukukta, aile içinde, çalışma hayatında, toplumsal yaşamda ve siyasette erkeklerle eşit haklara sahip olması, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nde 1926 ile 1934 tarihleri arasında yapılmaya çalışılmıştır. Atatürk’ün girişimiyle kadınların siyasal yaşama katılmaları yönünde yapılan ilk değişiklik 1930 yılında belediye seçimlerinde seçme hakkı tanınması olmuştur. Bu girişimi 1933′de çıkarılan Köy Kanunu ile muhtar seçme ve köy heyetine seçilme hakkı desteklemiş ve son olarak 5 Aralık 1934′te de Anayasa’da yapılan bir değişiklikle Türk kadınına, milletvekili seçme ve seçilme hakları tanınmıştır. Kadınlarımızın seçme ve seçilme hakkını elde etmesi toplumsal hayatta gerçekleşen en büyük kazanımlardan biridir. Kadınlarımızın dünya ülkelerinden çok önce elde ettiği kazanımlara karşın, siyasette ve ülke yönetiminde yeterince aktif ve söz sahibi olduklarını söylemek günümüz koşullarında mümkün değildir. Türkiye'den 20-30 yıl sonra kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan birçok Avrupa ülkesinde kadınların meclisteki temsil oranları yüzde 50'lere yaklaşmaktadır. Türk kadını kapalı kapılar ardında, çocuk büyütmekten başka hiçbir işlevi olmayan, bilinçsiz ve her alanda erkeğe bağımlı birer köle haline getirilemeyecek kadar değerlidir. Bilinçli bir toplum oluşması adına kadınlarımızın eğitimde, siyasette, yönetim kadrolarında ve karar alma mekanizmalarında erkeklerle eşit haklara sahip olması gerekmektedir. Büyük Atatürk Türk kadınına milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanınması üzerine “Bu karar, Türk kadınına sosyal ve siyasî hayatta bütün milletlerin üstünde yer vermiştir. Çarşaf içinde, peçe altında ve kafes arkasındaki Türk kadınını artık tarihlerde aramak lâzım gelecektir. Türk kadını evdeki uygar yerini salâhiyetle almış, iş hayatının her safhasında başarılar göstermiştir. Siyasî hayatta Belediye seçimlerinde tecrübesini yapan Türk kadını, bu sefer de milletvekili seçme ve seçilme suretiyle haklarının en büyüğünü elde etmiş bulunuyor. Uygar memleketlerin birçoğunda kadından esirgenen bu hak, bugün Türk kadınının elindedir ve onu salâhiyet ve liyakatle kullanacaktır. Bu notla en mühim inkılâplardan birini anmış oluyoruz” diyerek konunun önemini vurgulamıştır. Bu duygu ve düşüncelerle kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı verilmesinin 84. yıldönümünü kutluyorum  
Atatürk’ün girişimiyle kadınların siyasal yaşama katılmaları yönünde yapılan ilk değişiklik 1930 yılında belediye seçimlerinde seçme hakkı tanınması olmuştur.

Kadınların sosyal ve kültürel alanlarda, eğitimde, hukukta, aile içinde, çalışma hayatında, toplumsal yaşamda ve siyasette erkeklerle eşit haklara sahip olması, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nde 1926 ile 1934 tarihleri arasında yapılmaya çalışılmıştır. Atatürk’ün girişimiyle kadınların siyasal yaşama katılmaları yönünde yapılan ilk değişiklik 1930 yılında belediye seçimlerinde seçme hakkı tanınması olmuştur. Bu girişimi 1933′de çıkarılan Köy Kanunu ile muhtar seçme ve köy heyetine seçilme hakkı desteklemiş ve son olarak 5 Aralık 1934′te de Anayasa’da yapılan bir değişiklikle Türk kadınına, milletvekili seçme ve seçilme hakları tanınmıştır.

Kadınlarımızın seçme ve seçilme hakkını elde etmesi toplumsal hayatta gerçekleşen en büyük kazanımlardan biridir. Kadınlarımızın dünya ülkelerinden çok önce elde ettiği kazanımlara karşın, siyasette ve ülke yönetiminde yeterince aktif ve söz sahibi olduklarını söylemek günümüz koşullarında mümkün değildir. Türkiye'den 20-30 yıl sonra kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan birçok Avrupa ülkesinde kadınların meclisteki temsil oranları yüzde 50'lere yaklaşmaktadır. Türk kadını kapalı kapılar ardında, çocuk büyütmekten başka hiçbir işlevi olmayan, bilinçsiz ve her alanda erkeğe bağımlı birer köle haline getirilemeyecek kadar değerlidir. Bilinçli bir toplum oluşması adına kadınlarımızın eğitimde, siyasette, yönetim kadrolarında ve karar alma mekanizmalarında erkeklerle eşit haklara sahip olması gerekmektedir.

Büyük Atatürk Türk kadınına milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanınması üzerine “Bu karar, Türk kadınına sosyal ve siyasî hayatta bütün milletlerin üstünde yer vermiştir. Çarşaf içinde, peçe altında ve kafes arkasındaki Türk kadınını artık tarihlerde aramak lâzım gelecektir. Türk kadını evdeki uygar yerini salâhiyetle almış, iş hayatının her safhasında başarılar göstermiştir. Siyasî hayatta Belediye seçimlerinde tecrübesini yapan Türk kadını, bu sefer de milletvekili seçme ve seçilme suretiyle haklarının en büyüğünü elde etmiş bulunuyor. Uygar memleketlerin birçoğunda kadından esirgenen bu hak, bugün Türk kadınının elindedir ve onu salâhiyet ve liyakatle kullanacaktır. Bu notla en mühim inkılâplardan birini anmış oluyoruz” diyerek konunun önemini vurgulamıştır.

Bu duygu ve düşüncelerle kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı verilmesinin 84. yıldönümünü kutluyorum

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.