Bayram AYGÜN
Köşe Yazarı
Bayram AYGÜN
 

ÇAN-ÇİNG-ÇUN…

 Özlü atasözümüz “Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste” Osmanlı Deniz Kuvvetlerine bağlı Ertuğrul Firkateyni gemimiz Sultan II. Abdülhamid’ in emriyle Temmuz 1889’ da Japonya’ya dostluk ziyaretinde bulunmak üzere yola çıkar. Gemi, 11 ay sonra 1890 ‘da Japonya’nın Yokohama limanına varır. “Yolcu yolunda gerek” denilir., Tayfun fırtınası uyarılarına rağmen bir aylık ziyaretin ardından sonra dönüş yoluna koyulur. Deniz Kusımoto açıklarında 16 Eylül1890’ da kayalara çarparak gemimiz batar. 600 asker personelden 69 kişi Japon deniz feneri çalışanlarınca kurtarılır. Geminin kısmen battığı, fenere, kıyıya yakın alanda kazada şehit olanlar adına Kusımoto’da bir anıt yapılır. Fedakar deniz feneri Japon görevlisi kurtarılan askerlerizi birkaç hafta fener evinde misafir eder. Fener bekçisi Japon görevli Kazazede Osmanlı askerlerimizin davranışlarından çok etkilenir. Kazazede askerlerimizden Kelime-i Şehadet getirmeyi bile öğrenir. Yıllar sonra torunlarına aynı islâmi duyguları, Türk duruşundan etkilendiği konuları anlatır. İşte deniz feneri görevlisinin dördüncü kuşak torunu Japon ressamı Takashi Tomomi' dir. Ertuğrul gemimizin battığı, Kusımoto şehrinin limanına yakın Sakuragichō Station meydanı-nda bir resim sergisi açar. Amacı büyük dedesinin Türk denizcilerini kurtarılış kahramanlığını anlatmak, yine büyük dedesinin Türk denizcilerinden etkilenip İslâma karşı ilgi duyuşunu hatırlatmak, Türk bahriyelerinin disiplinli, birbirlerine karşı saygılı duruşlarını, namaz disiplin-lerini Japon kamuoyuna anlatmaktır. 16 Eylül 1890 ‘u hatırlatan 16 Eylül 2019 günü resim sergisi büyük ilgi görür. Ertuğrul şehitlerimize Allah rahmet eylesin! Torun Japon ressamı Takashson kendisinin sergisinde gelenlere ikinci isminin “Muhammed Mustafa Abdülhamid” olduğunu da söylemekten çekinmez! Resim tablolarında sistemli apdest alan, dûalı dudak kıpırdatışlarının, selam verişleri falan.. resim tablolarına yansıtılmış. Büyük dedesinin sözlü anılarında nesilden nesle yansıtılarak anlatıldığı, namaz sonunda kahraman denizcilerimizin amin işaretleri resmedilmiştir. Sergideki tabloların en sonuncusunun resim konusu çok ilginçtir. Ayrıca Japon ressamı Takashi dedesinden kalan Ertuğrul faciasında kurtulan Türk denizci-lemizle ilgili anılarını da resim sergisi ziyaretine gelen Japonlara sözlü olarakta anlatır. Anlatımı anında da sık tekrar ettiği Kelimei Şehadet ve “Bizmillâh olmuştur.. Torun Japon ressamı Takashson tablosunu yine dedesinin bir anısına dayanarak resmeder. Son tablonun adı: “Corona” dır. Yani şu günlerde dünyanın belsı Korona virisinin adı resim tablosunun adıdır. Çin’den Korona virüsünün çıkışı yaklaşık bir ay olmuştur. Ama tablo anısı 1896’ larda anlatılmıştır. Bu nasıl bir tesadüfü olhudur.Ne dersiniz? Tabloda Güneş şeklinde yakıcılığı tasvir eden bir Taç’ ı giymiş Korona adlı bir işgenceci asker resmedilmiş. Çin uygur bölgesinde Çin' in kuzeybatısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşayan Müslüman Uygurların “gönüllü eğitim ve çalışma” adı altında maruz kaldıkları işkenceye karşı çektikleri zulümlerin ilgisi çekilir. Türk-Müslüman oldukları için 300 yıldır Uygur Türklerine yapılan zulümler dile getirilir! Sırf 1896’ larda da Uygur Türklerine yine zulüm yapılıyor olduğunu da anlıyoruz. Dünyayı ve Çin’ i yakıp kavuran virüsünün sözcük adı şöyledir..“ Corona” kelimesi İtalyanca-dan Çin diline girmiş; yakıcı GüneşTaç’ ı anlamındadır.. (Bir dildeki kelimeler diğer dillere de girer, o dili kullanan insanlar bu sözcükler kullanabilirler.) Resimde” Corona” yani “Güneş sıcağı” tacı giymiş askerin Uygur Türklerini ateşiyle etkisiz hale getirilişi resmedilmiş. Hani demiyor mu Türk atalar sözümüz: “Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste..” Şimdi de Corona Uygur Türklerini asırlarca dininden edenlere başındaki Güneş tacıyla kendilerini yakmıyor mu? Çan, Çing, Çun..      
Ekleme Tarihi: 29 Şubat 2020 - Cumartesi

ÇAN-ÇİNG-ÇUN…

 Özlü atasözümüz “Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste”

Osmanlı Deniz Kuvvetlerine bağlı Ertuğrul Firkateyni gemimiz Sultan II. Abdülhamid’ in emriyle Temmuz 1889’ da Japonya’ya dostluk ziyaretinde bulunmak üzere yola çıkar. Gemi, 11 ay sonra 1890 ‘da Japonya’nın Yokohama limanına varır. “Yolcu yolunda gerek” denilir., Tayfun fırtınası uyarılarına rağmen bir aylık ziyaretin ardından sonra dönüş yoluna koyulur. Deniz Kusımoto açıklarında 16 Eylül1890’ da kayalara çarparak gemimiz batar.

600 asker personelden 69 kişi Japon deniz feneri çalışanlarınca kurtarılır. Geminin kısmen battığı, fenere, kıyıya yakın alanda kazada şehit olanlar adına Kusımoto’da bir anıt yapılır.

Fedakar deniz feneri Japon görevlisi kurtarılan askerlerizi birkaç hafta fener evinde misafir eder. Fener bekçisi Japon görevli Kazazede Osmanlı askerlerimizin davranışlarından çok etkilenir. Kazazede askerlerimizden Kelime-i Şehadet getirmeyi bile öğrenir.

Yıllar sonra torunlarına aynı islâmi duyguları, Türk duruşundan etkilendiği konuları anlatır.

İşte deniz feneri görevlisinin dördüncü kuşak torunu Japon ressamı Takashi Tomomi' dir. Ertuğrul gemimizin battığı, Kusımoto şehrinin limanına yakın Sakuragichō Station meydanı-nda bir resim sergisi açar. Amacı büyük dedesinin Türk denizcilerini kurtarılış kahramanlığını anlatmak, yine büyük dedesinin Türk denizcilerinden etkilenip İslâma karşı ilgi duyuşunu hatırlatmak, Türk bahriyelerinin disiplinli, birbirlerine karşı saygılı duruşlarını, namaz disiplin-lerini Japon kamuoyuna anlatmaktır. 16 Eylül 1890 ‘u hatırlatan 16 Eylül 2019 günü resim sergisi büyük ilgi görür.

Ertuğrul şehitlerimize Allah rahmet eylesin!

Torun Japon ressamı Takashson kendisinin sergisinde gelenlere ikinci isminin “Muhammed Mustafa Abdülhamid” olduğunu da söylemekten çekinmez!

Resim tablolarında sistemli apdest alan, dûalı dudak kıpırdatışlarının, selam verişleri falan.. resim tablolarına yansıtılmış. Büyük dedesinin sözlü anılarında nesilden nesle yansıtılarak anlatıldığı, namaz sonunda kahraman denizcilerimizin amin işaretleri resmedilmiştir.

Sergideki tabloların en sonuncusunun resim konusu çok ilginçtir. Ayrıca Japon ressamı Takashi dedesinden kalan Ertuğrul faciasında kurtulan Türk denizci-lemizle ilgili anılarını da resim sergisi ziyaretine gelen Japonlara sözlü olarakta anlatır. Anlatımı anında da sık tekrar ettiği Kelimei Şehadet ve “Bizmillâh olmuştur..

Torun Japon ressamı Takashson tablosunu yine dedesinin bir anısına dayanarak resmeder. Son tablonun adı: “Corona” dır. Yani şu günlerde dünyanın belsı Korona virisinin adı resim tablosunun adıdır. Çin’den Korona virüsünün çıkışı yaklaşık bir ay olmuştur. Ama tablo anısı 1896’ larda anlatılmıştır.

Bu nasıl bir tesadüfü olhudur.Ne dersiniz?

Tabloda Güneş şeklinde yakıcılığı tasvir eden bir Taç’ ı giymiş Korona adlı bir işgenceci asker resmedilmiş. Çin uygur bölgesinde Çin' in kuzeybatısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşayan Müslüman Uygurların “gönüllü eğitim ve çalışma” adı altında maruz kaldıkları işkenceye karşı çektikleri zulümlerin ilgisi çekilir.

Türk-Müslüman oldukları için 300 yıldır Uygur Türklerine yapılan zulümler dile getirilir! Sırf 1896’ larda da Uygur Türklerine yine zulüm yapılıyor olduğunu da anlıyoruz.

Dünyayı ve Çin’ i yakıp kavuran virüsünün sözcük adı şöyledir..“ Corona” kelimesi İtalyanca-dan Çin diline girmiş; yakıcı GüneşTaç’ ı anlamındadır.. (Bir dildeki kelimeler diğer dillere de girer, o dili kullanan insanlar bu sözcükler kullanabilirler.)

Resimde” Corona” yani “Güneş sıcağı” tacı giymiş askerin Uygur Türklerini ateşiyle etkisiz hale getirilişi resmedilmiş.

Hani demiyor mu Türk atalar sözümüz: “Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste..”

Şimdi de Corona Uygur Türklerini asırlarca dininden edenlere başındaki Güneş tacıyla kendilerini yakmıyor mu? Çan, Çing, Çun..

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.