Bayram AYGÜN
Köşe Yazarı
Bayram AYGÜN
 

KARABIÇAK: ŞEHİT DEDESİ..

Geçtiğimiz günlerde Isparta- Gelendost Yenice Köyü bir şehidini daha bağrına basmıştı. Şemdinli’de şehit düşen Piyade Sercan Kara Vali’miz Şehmus Günaydın’ ın mükkemmel bir organizesiyle şehidimizi dualarla uğurlamıştık. Daha sonra Isparta Belediye Başkanı Ziya Günaydın şehidimizin baba evi Yenice köyüne gider. Tekrar bir başsağlığı dileyen Başkan şehit babasının bir eksiğinin olup olmadığını sorar. Yarım kalan baba evinin sıva, kapı-pencere gibi eksikliklerin tamamlaya bileceğini söyleyen Başkan Günaydın ’ın teklifini reddeden şehit babası: Menderes Kara bir başka istekte bulunur. Isparta Belediyesi tarafından evinin önüne dev Türk Bayrağı dikilmesini ister. Balıkçılık yaparak hayatını kazanan baba Menderes Kara, şehit oğlunun cenaze töreni sırasında ikinci katı inşaat halinde bulunan, oğlunun destek leri ile inşaatı devam eden evin tamamlanması konusu da "Devletten yardım istemem, kendi imkanlarımla yapacağım" demesi Başkan Ziya Günaydını duygulandırır.O köylü olarak ben de daha da duygulandım, gururlandım. Yenice köyümüzün bilginlerinden rahmetli Süreyya Özkan’ın daha önce şahsıma aktardığı söylemlerinden birisi de: Söz konusu şehidimizin babası Menderes Kara’nın dedesinin babası yani dede (Karabıçak) Mustafa Kara’nın babası 1900’ yılların da komşu köy Akdağ’dan köyümüz Yenice’ ye göç eder. Büyük dede Mustafa Kara yaşı küçük (Karabıçak) Çanakkale savaşına gitmek ister, 8-9 yaşındadır henüz.. Cepheye asker toplayan Ayan Heyeti’ ne çok yalvarır. Hatta cebinden kara saplı bir bıçak çıkararak: ” Bakın der: “-Bu bıçağı sağlam tutuyorum. Düşman nasıl Türk’ ün toprağına göz koy armış göstere yim, beni de Çanakkale’ ye gönderin” der. Henüz çocuktur!. Bundan sonra büyük dede Mustafa Kara’nın adı “Karabıçak” kalır. 1934 de de soyadı kanunuyla birlikte “Kara” soyadını alırlar. Kurtuluş Savaşı’ na katılır. Dönünce de kara saplı bıçağ ını kaybetmez. Su kuyularının yanı başındaki hayvanların su içmelerini sağlayan su hatıllarının su giderlerini kapatmayı sağlayan ağaç tıkaçlar, çay kenarındaki söğütlerden küfeler yaparak geçimini sağlar. Şehidimizin dedesi yani dede Karabıçak’ ın oğlu rahmetli Musa Kara, kara saplı, Çanakkale kokusunu almış hatıra bıçağıyla yeni doğan çocukların omuzlarına takılan yontma ağaçtan nazarlık yapardı. Şehidimizin babası Menderes Kara’nın biri kız altı kardeştir. En büyük ağabeyleri rahmetli Salih Kara İlkokul’ da sıra arka daşımdı. Anamızın okula giderken kara önlüklerimizin ceplerine ayva, iğde, kuru üzüm koyardı. Şehit amcası, sıra rahmetli arkadaşım Salih Kara’ ya da vermek istediğim ayva, üzüm veya iğdelerden asla kabul etmezdi. Kendi yağlarıyla kavrulmaya çalışan bir aile olarak tanınır köyümüz Yenice’de.. Hiç bir ikramı veya yardımı almak istemezdi. Şehit babasının yani şehidimizin anne annaleri komşu köy Çaltı’ dandı. Çocukluğumda şehidimizin dedesi rahmetli Babası Kara bıçak’ dan kalma kara saplı bıçağı elinden bırakmazdı oğlu Musa Kara. Boztan bozma mevsiminde diğer köylülerin çuvalla komşulara armağan ettikleri bostanları evine götürmez. Köy kahvesinin önüne veya cami çıkışına getirdiği, bostanları atadan kalma kara saplı bıçağı ile keser. Dilim dilim oradaki insanlara tattırır. Yoldan geçen çocuklara dağıtırdı. Büyük dede Mustafa Kara (Karabıçak) cami girişindeki halkevinin önünde vakit geçirir. Cami kilimlerini güneşletir, havalandırır. Camiyi süpürür. Abdest bölgesindeki kuyudan çıkardığı temiz suları ibriklere doldurur. Ağızlarını kapatır. Yatsı namazı için namaza gelen cemaatin cami yolunu karanlıkta bulabilmeleri için kandilleri cami yoluna yakıp koyar. Camiye gelip abdest almak isteyenler; sıralı ibrikleri alarak abdestlerini almalarını sağlar. Kışın cami çevresinde aç kalan güvercinlere tarlalardan daha önce topladığı buğday başaklarını, yemleri kuşlara verir. Köy yolundaki selden bozulmaları anında kürekle onarır. Hatta çöplerini sokaklara atanların evlerinin önündeki çöpleri toplar, bir yerlere götürür. Düğünlerde düğün sahiplerinin işlerine gider. İşten ayakları incinen koşu hayvanlarının, ya da manda, inek, koyun, keçi gibi köy hayvanlarının ayaklarındaki problem leri, kırk, çıkıkları hiç bir karşılık beklemeden müdahale eder. Hekesin dualarını alırdı. İlkokula başlamamış biz çocuklar büyük dede Karabıçak’ın etrafında cember olur; onun anlattığı hikayeleri dinlerdik. Battal Gazi’ nin İslamın düşmanlarıyla nasıl vuruştuğunu, Kurtuluş savaşında Afyon’un Yunandan temizleyen yiğit Mehmetçiklerimizin amansız düşmanla göğüs göğüse çarpıştıklarının hikayelerini Karabıçak dededen dinlerdik. Araştırm: Bayram AYGÜN: Emekli öğretm, Köşe yazarı 2017  
Ekleme Tarihi: 22 Kasım 2017 - Çarşamba

KARABIÇAK: ŞEHİT DEDESİ..

Geçtiğimiz günlerde Isparta- Gelendost Yenice Köyü bir şehidini daha bağrına basmıştı. Şemdinli’de şehit düşen Piyade Sercan Kara Vali’miz Şehmus Günaydın’ ın mükkemmel bir organizesiyle şehidimizi dualarla uğurlamıştık. Daha sonra Isparta Belediye Başkanı Ziya Günaydın şehidimizin baba evi Yenice köyüne gider. Tekrar bir başsağlığı dileyen Başkan şehit babasının bir eksiğinin olup olmadığını sorar.

Yarım kalan baba evinin sıva, kapı-pencere gibi eksikliklerin tamamlaya bileceğini söyleyen Başkan Günaydın ’ın teklifini reddeden şehit babası: Menderes Kara bir başka istekte bulunur. Isparta Belediyesi tarafından evinin önüne dev Türk Bayrağı dikilmesini ister. Balıkçılık yaparak hayatını kazanan baba Menderes Kara, şehit oğlunun cenaze töreni sırasında ikinci katı inşaat halinde bulunan, oğlunun destek leri ile inşaatı devam eden evin tamamlanması konusu da "Devletten yardım istemem, kendi imkanlarımla yapacağım" demesi Başkan Ziya Günaydını duygulandırır.O köylü olarak ben de daha da duygulandım, gururlandım.

Yenice köyümüzün bilginlerinden rahmetli Süreyya Özkan’ın daha önce şahsıma aktardığı söylemlerinden birisi de: Söz konusu şehidimizin babası Menderes Kara’nın dedesinin babası yani dede (Karabıçak) Mustafa Kara’nın babası 1900’ yılların da komşu köy Akdağ’dan köyümüz Yenice’ ye göç eder.

Büyük dede Mustafa Kara yaşı küçük (Karabıçak) Çanakkale savaşına gitmek ister, 8-9 yaşındadır henüz.. Cepheye asker toplayan Ayan Heyeti’ ne çok yalvarır. Hatta cebinden kara saplı bir bıçak çıkararak: ” Bakın der: “-Bu bıçağı sağlam tutuyorum. Düşman nasıl Türk’ ün toprağına göz koy armış göstere yim, beni de Çanakkale’ ye gönderin” der. Henüz çocuktur!.

Bundan sonra büyük dede Mustafa Kara’nın adı “Karabıçak” kalır. 1934 de de soyadı kanunuyla birlikte “Kara” soyadını alırlar. Kurtuluş Savaşı’ na katılır. Dönünce de kara saplı bıçağ ını kaybetmez. Su kuyularının yanı başındaki hayvanların su içmelerini sağlayan su hatıllarının su giderlerini kapatmayı sağlayan ağaç tıkaçlar, çay kenarındaki söğütlerden küfeler yaparak geçimini sağlar. Şehidimizin dedesi yani dede Karabıçak’ ın oğlu rahmetli Musa Kara, kara saplı, Çanakkale kokusunu almış hatıra bıçağıyla yeni doğan çocukların omuzlarına takılan yontma ağaçtan nazarlık yapardı. Şehidimizin babası Menderes Kara’nın biri kız altı kardeştir. En büyük ağabeyleri rahmetli Salih Kara İlkokul’ da sıra arka daşımdı. Anamızın okula giderken kara önlüklerimizin ceplerine ayva, iğde, kuru üzüm koyardı. Şehit amcası, sıra rahmetli arkadaşım Salih Kara’ ya da vermek istediğim ayva,

üzüm veya iğdelerden asla kabul etmezdi. Kendi yağlarıyla kavrulmaya çalışan bir aile olarak tanınır köyümüz Yenice’de..

Hiç bir ikramı veya yardımı almak istemezdi. Şehit babasının yani şehidimizin anne annaleri komşu köy Çaltı’ dandı. Çocukluğumda şehidimizin dedesi rahmetli Babası Kara bıçak’ dan kalma kara saplı bıçağı elinden bırakmazdı oğlu Musa Kara. Boztan bozma mevsiminde diğer köylülerin çuvalla komşulara armağan ettikleri bostanları evine götürmez. Köy kahvesinin önüne veya cami çıkışına getirdiği, bostanları atadan kalma kara saplı bıçağı ile keser. Dilim dilim oradaki insanlara tattırır. Yoldan geçen çocuklara dağıtırdı.

Büyük dede Mustafa Kara (Karabıçak) cami girişindeki halkevinin önünde vakit geçirir. Cami kilimlerini güneşletir, havalandırır. Camiyi süpürür. Abdest bölgesindeki kuyudan çıkardığı temiz suları ibriklere doldurur. Ağızlarını kapatır. Yatsı namazı için namaza gelen cemaatin cami yolunu karanlıkta bulabilmeleri için kandilleri cami yoluna yakıp koyar. Camiye gelip abdest almak isteyenler; sıralı ibrikleri alarak abdestlerini almalarını sağlar. Kışın cami çevresinde aç kalan güvercinlere tarlalardan daha önce topladığı buğday başaklarını, yemleri kuşlara verir. Köy yolundaki selden bozulmaları anında kürekle onarır. Hatta çöplerini sokaklara atanların evlerinin önündeki çöpleri toplar, bir yerlere götürür. Düğünlerde düğün sahiplerinin işlerine gider. İşten ayakları incinen koşu hayvanlarının, ya da manda, inek, koyun, keçi gibi köy hayvanlarının ayaklarındaki problem leri, kırk, çıkıkları hiç bir karşılık beklemeden müdahale eder. Hekesin dualarını alırdı. İlkokula başlamamış biz çocuklar büyük dede Karabıçak’ın etrafında cember olur; onun anlattığı hikayeleri dinlerdik. Battal Gazi’ nin İslamın düşmanlarıyla nasıl vuruştuğunu, Kurtuluş savaşında Afyon’un Yunandan temizleyen yiğit Mehmetçiklerimizin amansız düşmanla göğüs göğüse çarpıştıklarının hikayelerini Karabıçak dededen dinlerdik. Araştırm: Bayram AYGÜN: Emekli öğretm, Köşe yazarı 2017

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.