Mehmet Kızılaslan
Köşe Yazarı
Mehmet Kızılaslan
 

BORÇ ALAN EMİR ALIR

Senelerce IMF denilen kurumdan borç aldık ve karşılığında olmadık yaptırımlarla karşılaştık. Yani emirler aldık ve uyguladık. Bu günlerde IMF denilen kuruma olan borcumuz kalmadığı söyleniyor. Hatta 5 milyar dolarda borç verdiğimiz anlatılıyor. Borç alan ülkeden Borç veren ülke durumuna geçtiğimiz söyleniyor. Şükürler olsun.  Emir almamız bittimi? Bilemiyorum yorum sizin, takdir sizlerin dostlarım. Onların emir verme alışkanlıkları şüphesiz devam ediyor. Devam ediyorsa vardır bir sebebi değil mi? Yazımın sonunda neden emir almaya devam ettiğimizi ve neden çevremizdeki ülkelerle savaştırıldığımızı anlayacağınızı umarım.   İsterseniz Osmanlının ilk borcu nasıl ve ne zaman aldığına bir bakalım.   1853-1856 yılları arasında Kırım savaşı, Osmanlı Rus savaşıdır. Ancak, Rusya’yı Akdeniz’in dışında tutmak için, savaşa İngiltere, Fransa ve Piyemote-sardinya (İtalyan birliği ) da Osmanlı tarafında savaşa girdiler.  Savaşı Osmanlı ve müttefikleri kazandı. Müttefiklerin amaçları Osmanlıya yardım etmek değildi. Güç dengelerinin İngiltere’nin aleyhine bozulmasını önlemek ve Rusya’nın, Avrupa’nın dışında tutulmasını sağlamaktı. İngiltere bu amacına ulaştı ama Osmanlı devleti bu savaştan çok büyük bir zararla çıktı. Çok pahalı olan bu savaşı yürütebilmek için Osmanlı devleti ödeme yeteneğinin çok, çok üstünde borç almıştı.      Endüstrileşmeyi kaçırdığı için ekonomisi çağdışı kalmış olan devlet, bu borçların altından kalkamayacak ve 1881 yılında II. Abdülhamit döneminde Düyunu Umumiye idaresinin kurulmasıyla, Avrupalı devletlerin mali denetimi altına girip, yarı sömürge olacaktır. Özellikle Fransa'daki Yahudi Rothschild Ailesinin sahibi olduğu bankalardan alınan borçlar sonucunda, Yahudilerin vaat edilen topraklara yerleşmesine engel olunamamıştır. Üç kıtaya hakim olan, hoş görü politikası ile yaklaşık 620 yıl hüküm süren, Osmanlı devleti İmparatorluğunun çöküşü bu borçlanma ile başlamış, daha sonra da alınan borçlarla Osmanlı ekonomisi çökertilmiştir. Osmanlı devletine bağlı bir çok devlet bağımsızlığını ilan etmiş, Osmanlıdan ayrılmışlardır.  En son kalan topraklarda, Türkiye adında bir devlet kurulmuştur. Osmanlı devletinin  ödeyemediği borçları, alınan topraklara göre paylaştırılmıştır. Bu borç dağılımı şöyle olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti % 67 sini ödeyecek. Yunanistan %11 ini ödeyecek. Lübnan ve Suriye %8 ini ödeyecek. Geri kalan % 14 ü  nü de, balkan savaşından sonra kurulan devletler ödeyeceklerdir.                En büyük borç, Türkiye Cumhuriyetine kalmıştır. Lozan anlaşmasıyla bu borçları Türkiye Cumhuriyeti kabul etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı için, her yıl 700 000 bin altın borç ödeyecektir.                1983 e kadar ödenmesi gereken borçlar 29 yıl erken ödenerek 1954 te bitirilmiştir.                Bu arada, 45 ülkenin üyeliği ile 1945 de kurulan IMF ye 1947 yılında katılan  Türkiye Cumhuriyeti IMF ye en çok borçlanan ülkesi olmuştur.                IMF borçlarını da kapatan Ak parti hükümeti olmuştur. Allah razı olsun.                           Yazımın başında da IMF ye borcumuzun bittiğini söylemiştim sevinmiştiniz. Ne yazık ki, Milli Gazetede, MHP Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın yayınlanan yazısında,               Ak Parti den önce 129 Milyar Dolar olan dış borcumuzun şimdi 403 Milyar dolar olduğu iddia ediliyor. IMF ye borcumuz yok ama Dünya Bankası, Avrupa yatırım Bankası ve farklı kurumlara olan borcumuzun 403 Milyar doları geçtiği söyleniyor.                İddia doğru ise, borcumuz artarak devam ediyor okurlarım.               Bu arada gayrimenkul satışlarımızdan 30 Milyar dolar kazancımıza, özelleştirmeden gelen 300 Milyar TL girmesine rağmen.                 Borcumuzun artırılmasının, altında yatan sebeplerin araştırılmasının gerektiğine inanıyorum.  Neden biliyor musunuz? Osmanlının parçalanması, Kırım savaşında borçlanan Osmanlının, Yahudi Rothschild Ailesinin sahibi olduğu bankalardan alınan paraların ödenmesi için olduysa;     Acaba Suriye savaşı neden çıkarıldı? Türkiye Cumhuriyetinin Borçlarının ödenmesi için acaba ne olacak? Neler yaşayacağımızı merak ediyorum. Yine endüstrileşmeyi kaçırdık. Yine üretimimiz yok. Gariptir Üretim haneler kapanıyor yada küçülüyor. Allah, hesapsız Padişahların, Osmanlının başına getirdiklerini, Türkiye Cumhuriyetimizin başına getirmez inşallah. Sağlık, sıhhat ve bereket dileklerimle.                             Mehmet Kızılaslan 2017-03-22    
Ekleme Tarihi: 22 Mart 2017 - Çarşamba

BORÇ ALAN EMİR ALIR

Senelerce IMF denilen kurumdan borç aldık ve karşılığında olmadık yaptırımlarla karşılaştık. Yani emirler aldık ve uyguladık.

Bu günlerde IMF denilen kuruma olan borcumuz kalmadığı söyleniyor. Hatta 5 milyar dolarda borç verdiğimiz anlatılıyor. Borç alan ülkeden Borç veren ülke durumuna geçtiğimiz söyleniyor. Şükürler olsun.

 Emir almamız bittimi? Bilemiyorum yorum sizin, takdir sizlerin dostlarım. Onların emir verme alışkanlıkları şüphesiz devam ediyor.

Devam ediyorsa vardır bir sebebi değil mi?

Yazımın sonunda neden emir almaya devam ettiğimizi ve neden çevremizdeki ülkelerle savaştırıldığımızı anlayacağınızı umarım.

 

İsterseniz Osmanlının ilk borcu nasıl ve ne zaman aldığına bir bakalım.

 

1853-1856 yılları arasında Kırım savaşı, Osmanlı Rus savaşıdır. Ancak, Rusya’yı Akdeniz’in dışında tutmak için, savaşa İngiltere, Fransa ve Piyemote-sardinya (İtalyan birliği ) da Osmanlı tarafında savaşa girdiler.  Savaşı Osmanlı ve müttefikleri kazandı.

Müttefiklerin amaçları Osmanlıya yardım etmek değildi. Güç dengelerinin İngiltere’nin aleyhine bozulmasını önlemek ve Rusya’nın, Avrupa’nın dışında tutulmasını sağlamaktı. İngiltere bu amacına ulaştı ama Osmanlı devleti bu savaştan çok büyük bir zararla çıktı.

Çok pahalı olan bu savaşı yürütebilmek için Osmanlı devleti ödeme yeteneğinin çok, çok üstünde borç almıştı.    

 Endüstrileşmeyi kaçırdığı için ekonomisi çağdışı kalmış olan devlet, bu borçların altından kalkamayacak ve 1881 yılında II. Abdülhamit döneminde Düyunu Umumiye idaresinin kurulmasıyla, Avrupalı devletlerin mali denetimi altına girip, yarı sömürge olacaktır. Özellikle Fransa'daki Yahudi Rothschild Ailesinin sahibi olduğu bankalardan alınan borçlar sonucunda, Yahudilerin vaat edilen topraklara yerleşmesine engel olunamamıştır.

Üç kıtaya hakim olan, hoş görü politikası ile yaklaşık 620 yıl hüküm süren, Osmanlı devleti İmparatorluğunun çöküşü bu borçlanma ile başlamış, daha sonra da alınan borçlarla Osmanlı ekonomisi çökertilmiştir. Osmanlı devletine bağlı bir çok devlet bağımsızlığını ilan etmiş, Osmanlıdan ayrılmışlardır. 

En son kalan topraklarda, Türkiye adında bir devlet kurulmuştur. Osmanlı devletinin  ödeyemediği borçları, alınan topraklara göre paylaştırılmıştır.

Bu borç dağılımı şöyle olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti % 67 sini ödeyecek. Yunanistan %11 ini ödeyecek. Lübnan ve Suriye %8 ini ödeyecek. Geri kalan % 14 ü  nü de, balkan savaşından sonra kurulan devletler ödeyeceklerdir.

               En büyük borç, Türkiye Cumhuriyetine kalmıştır. Lozan anlaşmasıyla bu borçları Türkiye Cumhuriyeti kabul etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı için, her yıl 700 000 bin altın borç ödeyecektir.

               1983 e kadar ödenmesi gereken borçlar 29 yıl erken ödenerek 1954 te bitirilmiştir.

               Bu arada, 45 ülkenin üyeliği ile 1945 de kurulan IMF ye 1947 yılında katılan  Türkiye Cumhuriyeti IMF ye en çok borçlanan ülkesi olmuştur.

               IMF borçlarını da kapatan Ak parti hükümeti olmuştur. Allah razı olsun.

          

               Yazımın başında da IMF ye borcumuzun bittiğini söylemiştim sevinmiştiniz. Ne yazık ki, Milli Gazetede, MHP Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın yayınlanan yazısında,

              Ak Parti den önce 129 Milyar Dolar olan dış borcumuzun şimdi 403 Milyar dolar olduğu iddia ediliyor. IMF ye borcumuz yok ama Dünya Bankası, Avrupa yatırım Bankası ve farklı kurumlara olan borcumuzun 403 Milyar doları geçtiği söyleniyor.

               İddia doğru ise, borcumuz artarak devam ediyor okurlarım.

              Bu arada gayrimenkul satışlarımızdan 30 Milyar dolar kazancımıza, özelleştirmeden gelen 300 Milyar TL girmesine rağmen.

                Borcumuzun artırılmasının, altında yatan sebeplerin araştırılmasının gerektiğine inanıyorum.

 Neden biliyor musunuz?

Osmanlının parçalanması, Kırım savaşında borçlanan Osmanlının, Yahudi Rothschild Ailesinin sahibi olduğu bankalardan alınan paraların ödenmesi için olduysa;    

Acaba Suriye savaşı neden çıkarıldı?

Türkiye Cumhuriyetinin Borçlarının ödenmesi için acaba ne olacak?

Neler yaşayacağımızı merak ediyorum.

Yine endüstrileşmeyi kaçırdık. Yine üretimimiz yok. Gariptir Üretim haneler kapanıyor yada küçülüyor.

Allah, hesapsız Padişahların, Osmanlının başına getirdiklerini, Türkiye Cumhuriyetimizin başına getirmez inşallah.

Sağlık, sıhhat ve bereket dileklerimle.

                            Mehmet Kızılaslan 2017-03-22

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.