Evet, bu kadar güncel konu varken, bu gün geçmişten beynime kazanmış bilgilerle birlikte, güncel olayları bağdaştırıp anlatmaya çalışacağım sizlere.
İnsanımız balık hafızalı ve birçok olayı hemen unutuyoruz, hem de, sebep sonuç ilişkisini kurmakta zorlanıyoruz. Ekonomik çöküşe, üretimsizlikten dolayı gidiyoruz.
İşsizliğin neden günümüzde bu kadar çok olduğunu ve çalışanların asgari ücretlerinin azlığının sebebini hiç düşündüğünüz oldu mu?
Evet, birçoklarınız, dünyanın ekonomik krizde olduğunu, ya da nüfusun çokluğunun bunun sebebi olduğunu zannediyorsunuz. Peki, Çin neden dünyaya meydan okuyor?
Oysaki Ülkemizde Üretimden devletin çekilmesi ve devlet fabrikalarının zarar edecek hallere düşürülmesi, daha sonra da kapatalım kelimesinin beyinlere kazınması sonucunda kapatılması, başlıca sebeplerdendir.
Devlet üretimden çekilirse, günümüzde olduğu gibi işsizler ordusu, Özel sektörün kapısında hazır olda, bekler kardeşim.
Ne kadar özel sektöre teşvik verirseniz veriniz, devlet gibi, sosyal yanını düşünüp halkın yararına kararlar alamaz. Varsa yoksa özel sektörün kesesidir, düşüneceği.
Böyle giderse daha çok sıkıntılı günler yaşayacağız dostlarım.
Güvenlik bölümünde çalışan kardeşlerimiz banka soyacaklar. En güvenilir dostlarımızın çocukları da bu hırsızlıklara karışacaklar.
Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Bunları, ne bu hale getirdi, nasıl bu hale geldiler, biliyor musunuz? Hiç düşündüğünüz oldu mu?
Bu sistem, daha çok, temiz ve dürüst kardeşimizi yanlışa götürecek. Çok, iyi insanımız, çaresizlik içinde, kötü yollara düşecekler. Ve önlenemez çöküşe doğru gideceğiz.
Diğer yandan, Tarımsal ve kırsal kalkınma kurumunun desteklerini, ihtiyacı olmayanlar alacaklar. Gariban vatandaşımız da, bu kırsal alanların imara açık olmayışından, özel imar planı yaptıracak, paraları bulamayacaklar. Yerinde sayacaklar. Kırsal Kalkınma Kurumu da “Neden bu kadar hibelerimiz varken yatırım yapacak adam bulamıyoruz” diyecekler.
Ey devleti yönetenler, uymaya çalıştığınız, Acımasız kapitalizm sizi de bizi de bir gün bitirecek. Birilerine teşvik ve hibe vereceğinize, asgari ücretten vergiyi kaldırınız. Çalışanların sigorta pirimlerini, almayınız.
Diğer yandan özel sektörün giremediği alanlarda, Devlet olarak üretime tekrar giriniz. Emekli ikramiyelerini devlet ödesin.
İşsizliğin önlenmesi, asgari ücretin azlığı ve sosyal sıkıntıların çözülmesinin tek yolu, Devletçilik okunun yeniden hayata geçirilmesi ile olacaktır.
Bir babayiğit çıksa, Biz, “Devlet olarak üretimde olacağız. Yeni fabrikalar açacağız ve bu fabrikalar özel sektörün yapamadığı çok büyük alanlarda olacaktır.” Derlerse, inanıyorum hem kendileri iktidar olacaklardır. Hem de ülke kurtulacaktır.
Hangi parayla mı dediniz? Yandaşlara dağıtılan hibe paralarla diye cevap verilecektir onlara. Devletin parasını ancak devletin ortak malı olan fabrikalar açarak, onların yararına kullanacağız. Diye cevap verilecektir kendilerine.
“Devlet fabrika kurmaz, belediye fabrika kurmaz” yok böyle bir şey. Devletin her birimi, üretimde olmak zorunda. Aksi halde batışımız yakındır.
Bunun adına karma ekonomik sistem denir. İlk on yılda ülkemizi ekonomik bağımsızlığa kavuşturan sistem budur. Saygılarımla.
Mehmet KIZILASLAN 2018-02-10