Özgür KARAKAYA
Köşe Yazarı
Özgür KARAKAYA
 

SIĞ SULARDAN DERİN DENİZLERE

Fırtına Geçse de yolumuz bozkırlardan Denizlere çıkar sokak Yıllardan sonra aylardan sonra Yeniden yan yana onlar. Murathan Mungan Murathan Mungan Fırtına adlı şiirinin dizeleriyle Deniz Gezmiş,Yusuf Arslan,Hüseyin İnan’a Karşıyaka ‘nın üç gülüne gönderme yapmıştı. 6 Mayıs 1972’de güneş bile daha az parlıyordu sanki. Aradan yıllar geçti. Bitmez bir yürek sızısıydı. Dağ gibi birer kara yağız delikanlılardı. Acının surlarında ateşler yakan halkın bilincine dökülen yüreklerdi. Uzak köyler kuran yankısı bugünlere kalan ısrarcı ve tutarlı hep genç kalmış, güneşten ışık yontan adamlardı. Gittiler ortalık karardı. Mısralarını yazdırabilecek kadar aydınlık, bir o kadar sonbahara, birçok bahara adını verecek atlılardı. Onlar sığ sularda yüzmek yerine derin okyanusları tercih ettiler. Halkın umudu bir nehre benzeyen ve o nehri besleyenlerdir. Ölüm arayanlar bu nehrin önünü kesilsin isterler. Bilmezler ki önü kesilen nehir derinleşir ve taşar. Gayeleri nehirlerin kurumasıdır. Bakarlar dağ su olmakta; gözyaşı irileşir, dağlaşır nehre doğru yuvarlanır ve köpürür gider ve halkın yüreğinde türküyle dillenir:"Şarkışla’ya düşürmesin Allah sevdiği kulunu / Gemerek’te çevirmişler Deniz Gezmiş’in yolunu." Tanırdık genç yürekleri. Sevgiliden mektup bile almayan, kitaplarını birer mum ışığında bitiren. Giresun’da ki yoksul köylüler ve Ege’deki tütün işçileri için ölen. Darağacı’na bir gül bahçesine gider gibi giden. Onlar ülkenin geleceğini çok erken yaşta tahlil ettikleri için zamansız soldurulan fidanlardı. Onlar, hiç bir gücün ve kimsenin piyonu olmadılar. Hiç bir gücün emriyle ya da herhangi bir kimsenin fikriyle insan öldürmediler. Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan kimsenin kuklası olamayacak kişilerdi. "Gencecik insanların beynini yıkamak" bir yana, kendileri bu yola bilerek girmişlerdi. Amerikan emperyalizminin karşısında yer alarak ülkemizin emperyalist ülkelerin çıkarlarına peşkeş çekilmesini ve eşkıyanın dünyaya hükümdar olmasını, vatan toprağının işgal edilmesini istemediler. İncirlik üstünün Amerika tarafından kullanılmasına karşı çıkarak emperyalizmin gayri milli olduğuna, ona karşı mücadelenin suç olmadığına; bağımsızlığın Mustafa Kemal’den armağan olduğuna inandılar. Bunun içindir ki, önümüzdeki sorun amerikan emperyalizmidir. Emperyalizm, yoksul ülkelerdeki en ufak bir kıpırdanmadan rahatsız olur. Bunun için de ne pahasına olursa olsun bağımsızlık mücadelelerini daha zayıfken ezmek yok etmek ve kendi hâkimiyetini devam ettirmek ister. Ne yazık ki; Türkiye de hala kalkınamamış olup, yarı bağımlı durumdadır. Türkiye’nin kalkınması ve halkın daha iyi bir seviyede yaşamasının yolu tam bağımsızlıktan geçer. Bu yazıyı Refik Durbaş’ ın Yıldönümü şiiriyle noktalayalım: Yıldönümü Yetim komadı hiçbir Zaman umudu dağlar. Elinde çiçeğe duran lüver, parkan Ve direncin Hıyanetin azgın sularından çaldığından beri ölümü Can yoldaşım, al aydınlığım, öz bilincim Sessizliğe hükümlü kılma öfkeni Kutlu olsun bir kez daha inancın yıl dönümü.  
Ekleme Tarihi: 05 Mayıs 2021 - Çarşamba

SIĞ SULARDAN DERİN DENİZLERE

Fırtına

Geçse de yolumuz bozkırlardan

Denizlere çıkar sokak

Yıllardan sonra aylardan sonra

Yeniden yan yana onlar.

Murathan Mungan

Murathan Mungan Fırtına adlı şiirinin dizeleriyle Deniz Gezmiş,Yusuf Arslan,Hüseyin İnan’a Karşıyaka ‘nın üç gülüne gönderme yapmıştı.

6 Mayıs 1972’de güneş bile daha az parlıyordu sanki. Aradan yıllar geçti. Bitmez bir yürek sızısıydı. Dağ gibi birer kara yağız delikanlılardı. Acının surlarında ateşler yakan halkın bilincine dökülen yüreklerdi. Uzak köyler kuran yankısı bugünlere kalan ısrarcı ve tutarlı hep genç kalmış, güneşten ışık yontan adamlardı. Gittiler ortalık karardı. Mısralarını yazdırabilecek kadar aydınlık, bir o kadar sonbahara, birçok bahara adını verecek atlılardı. Onlar sığ sularda yüzmek yerine derin okyanusları tercih ettiler.

Halkın umudu bir nehre benzeyen ve o nehri besleyenlerdir. Ölüm arayanlar bu nehrin önünü kesilsin isterler.

Bilmezler ki önü kesilen nehir derinleşir ve taşar. Gayeleri nehirlerin kurumasıdır. Bakarlar dağ su olmakta; gözyaşı irileşir, dağlaşır nehre doğru yuvarlanır ve köpürür gider ve halkın yüreğinde türküyle dillenir:"Şarkışla’ya düşürmesin Allah sevdiği kulunu / Gemerek’te çevirmişler Deniz Gezmiş’in yolunu."

Tanırdık genç yürekleri. Sevgiliden mektup bile almayan, kitaplarını birer mum ışığında bitiren. Giresun’da ki yoksul köylüler ve Ege’deki tütün işçileri için ölen. Darağacı’na bir gül bahçesine gider gibi giden. Onlar ülkenin geleceğini çok erken yaşta tahlil ettikleri için zamansız soldurulan fidanlardı.

Onlar, hiç bir gücün ve kimsenin piyonu olmadılar. Hiç bir gücün emriyle ya da herhangi bir kimsenin fikriyle insan öldürmediler. Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan kimsenin kuklası olamayacak kişilerdi. "Gencecik insanların beynini yıkamak" bir yana, kendileri bu yola bilerek girmişlerdi. Amerikan emperyalizminin karşısında yer alarak ülkemizin emperyalist ülkelerin çıkarlarına peşkeş çekilmesini ve eşkıyanın dünyaya hükümdar olmasını, vatan toprağının işgal edilmesini istemediler. İncirlik üstünün Amerika tarafından kullanılmasına karşı çıkarak emperyalizmin gayri milli olduğuna, ona karşı mücadelenin suç olmadığına; bağımsızlığın Mustafa Kemal’den armağan olduğuna inandılar.

Bunun içindir ki, önümüzdeki sorun amerikan emperyalizmidir. Emperyalizm, yoksul ülkelerdeki en ufak bir kıpırdanmadan rahatsız olur. Bunun için de ne pahasına olursa olsun bağımsızlık mücadelelerini daha zayıfken ezmek yok etmek ve kendi hâkimiyetini devam ettirmek ister.

Ne yazık ki; Türkiye de hala kalkınamamış olup, yarı bağımlı durumdadır. Türkiye’nin kalkınması ve halkın daha iyi bir seviyede yaşamasının yolu tam bağımsızlıktan geçer.

Bu yazıyı Refik Durbaş’ ın Yıldönümü şiiriyle noktalayalım:

Yıldönümü

Yetim komadı hiçbir

Zaman umudu dağlar.

Elinde çiçeğe duran lüver, parkan

Ve direncin

Hıyanetin azgın sularından çaldığından beri ölümü

Can yoldaşım, al aydınlığım, öz bilincim

Sessizliğe hükümlü kılma öfkeni

Kutlu olsun bir kez daha inancın yıl dönümü.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

15
Kasım
25
Ekim
16
Ekim
03
Ekim
26
Eylül
20
Eylül
13
Eylül
23
Ağustos
30
Temmuz
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.