“Demokrasi, bir eğitim işidir. Eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse, oligarşi olur. Devam edilirse demagoglar türer. Demagoglardan da diktatörler çıkar." PLATON
Demagoji’nin kökenleri Antik Yunan ve Roma medeniyetlerine uzanmaktadır. Yunanca (Demos) ve (Agogos) (liderlik yapmak kelimelerinin birleşiminden meydana gelmektedir.
Süslü laflarla sahte görüntülerle halkı kendi tarafını da çekmeye çalışanlara da demagog denmektedir.
Mantığa aykırı anlatımları normal gibi kabul ederek anlatılması ve Bir önerme gibi inandırmaya çalışılmasıdır.
Üstün bir hitabet ve propaganda yeteneği de gerektirmektedir. Genellikle dindarlık, popüler kavramları kullanılarak ve milliyetçilik duygusunu da sömürerek de yapılmaktadır. Toplumun aklına değil de duygularına hitap etmektedir.
Dost ve ilgili görünüp, sanki kendisini başkasının yerine koymanın izlenimi de vererek, yönlendirme de sınır tanımamak demagojinin vazgeçilmez öğelerindendir.
Bu yöntem sayesinde kitlelere bir katili suçsuz bir işkenceciyi kahraman suçsuzu da suçlu gösterilebilir ve inandırmanız da mümkündür. En belirgin özelliği de samimiyetten yoksun oluşudur.
Bir yerlere dayanarak, kullanarak ve kendini de kullandırarak varolan bir anlayıştır. Gerçeği bilerek laf kalabalığı yaparak aklı karıştırmaktır. Demagoji ve yalan bir çizgi halinde yer almaktadır.
Aldatmaya dayalı bir söz oyunudur. Paralel olarak güven sorununu da getirmektedir.
Kitlenin zaafından yararlanarak insanların hislerini dokunurcasına çıkarını koruma davranışıdır. Söylem ve içerik açısından ötekileştirmenin de dışa vurumudur.
“Polisim,Valim” denilmesi devlet aklınca o dur ve onundur söylemi de takiyeciliği de getirir. Cemaat oligarşisi ile iktidar perçinlenirken çığırtkanları da tüm yaşananların demokrasi olduğuna toplumu inandırmaya çalışmaktadır.
Tarih te iktidar kavgalarına darbeler,karşı darbelere siyasi cinayetler nihayetinde kendisine taraftar bulmanın bir yolu olan demagoji ile hep kol kola yürüdüğüne tanıklık etmektedir.
Aristo da demagojiyi "bir toplumun duygularını çelerek kendi çıkarını yürütme yolu" olarak tanımlamıştır.
Ülkeye faydası açısından yalanla ve dolanla birlikte popüler kavramları kullanan dini ve milliyetcilik duygularını sömüren iktidarlardan kurtulmak gerekmektedir.
Haldun Taner in de dediği gibi “Her birimiz birer yurttaş olarak iktadarın da, muhalefetin de özü bırakıp ayrıntı ile, ciddi ve yapıcı tartışmayı bırakıp demagoji ile uğraşmasına karşı çıkmak zorundayız.”-