Özgür KARAKAYA
Köşe Yazarı
Özgür KARAKAYA
 

SADAKA TOPLUMUNU YARATMAK

Sadaka toplumu, demokrasi ve insan haklarına taban tabana zıttır . Ekonomi iyi diyerek her gün yandaş medyayla topluma benimsetilmek istenmektedir. Dört beş çuval kömürle her şeyin hal olduğunu düşünen zihniyettir. Açlığa mahkum edilen insanlardan aşevlerinden,vakıflardan,belediyelerden verilen yemek için hallerine şükretmeleri istenilmektedir. Bu durum sadaka toplumuna uygundur. Aşevleri ve yeşilkart uygulamaları hazineden yapılan harcamalarla dilenmeyi de benimsetmek istemektedir. Dilencilikten rahatsız olmayan yardımlarla geçinmenin kabul gördüğü anlayıştır. “Neden işimiz yok, niçin sosyal güvencemiz yok, neden sosyal devlet kavramı yok diye sorgulanmamasıdır.Yoksullaştırılan yığınlar daha sonra bir lokma ekmeğe, bir paket erzağa muhtaç edilmesidir.Elimizdeki imkanlarla iş ortamı hazırlanarak insanların emekleri karşılığında yaşamlarını kazanmalarının sağlanmamasıdır. Gıda kömür para yardımlarıyla da sadaka toplumu yaratılmaktadır. Bu durum da sosyal kurumlar kendilerini sadakayla oyalayacaktır. Kendi işlerini aksatarak sadakaya yöneleceklerdir. Sadaka toplumu geçiştirmeyi getirir. Göstermelik olduğundan gerçek yaraya da merhem de olamayacaktır. Bir benzetme yaparsak ,deveyi tamamen götürüp kulağını sadaka diye vermek toplumsal adalete uygun düşmez. Ahlaka da sığmaz. Toplumu geriletir ve sosyal adaleti de sağlamaz. Cüzdanların değil vicdanların işlemesi gerekmektedir.Diğer bir noktada “çocuk yapın” denmesidir. Çocuk yapmak sorumluluk istemektedir. Asıl önemli olan çocuğun hakkını kazanacak ortamı yaratmaktır. Üretmeden hep alınarak başkaların eline bakarak nasıl yurttaş olunur ki? Para vererek çocuğun gelişimi düşünüldüğünde ona en büyük kötülük başlamış olur.Sadaka toplumu anlayışla da çocuk büyütülmez ve bir yere de varılmaz. Bol işsizlik,yüksek fakirlik budanan haklar da sadaka toplumunun oluşmasındaki etkenlerdir. “Aman isyan etmeyin muayene beklerken ölsekte önemli değil yaaa “hamd olsun aman susalım” söylemini de getirir. Baskıyla da muhalif medya ve halkı sindirilerek demokrasiyi hiçe sayarak tek ses olarak takiyecilik te yapılarak halkın da kandırılmasıdır.Sermayenin de yeni hükmetme sistemidir. İnsanın insanlıktan çıktığı toplumsal alanda kişiliksiz değersiz olan bir zeminin yaratılmasıdır. Talan düzeni ve çöp bidonlarından semt pazarlarından yiyecek artıkları toplayan milyonların olmasıdır. Dinin sömürüsü için sadaka düzenine ve yoksullar gerekmektedir. “Altta kalanın canı çıksın ve gemisini kurtaran kaptan anlayışı ve zor günlerin çanları çalmasıdır. Giderek zorlaşan insanların açlık sınırına itildiği sosyo ekonomik sistem bu sadaka ortamını bizzat besleyerek çürümenin derinleşmesine sebep olmaktadır. İnsanları ezerek verilen yardım hak değil lütuftur.Uzun kuyruklarda çaresiz beklentilerin çözümü de bilimsel ve çağdaş politikaların yolundan geçmektedir. Sadaka toplumu yaratmaya karşı çıkarken de yoksula destek vermekle kalmadan yoksulluğun ortadan kaldırılması amaçlanmalıdır. Yoksulluğun beklentisiyse gelir ve istihdamın sağlanmasıdır. İnsanca yaşamak için gerekli alt yapının gerçekleştirilmesidir.
Ekleme Tarihi: 16 Nisan 2021 - Cuma

SADAKA TOPLUMUNU YARATMAK

Sadaka toplumu, demokrasi ve insan haklarına taban tabana zıttır . Ekonomi iyi diyerek her gün yandaş medyayla topluma benimsetilmek istenmektedir. Dört beş çuval kömürle her şeyin hal olduğunu düşünen zihniyettir. Açlığa mahkum edilen insanlardan aşevlerinden,vakıflardan,belediyelerden verilen yemek için hallerine şükretmeleri istenilmektedir.

Bu durum sadaka toplumuna uygundur. Aşevleri ve yeşilkart uygulamaları hazineden yapılan harcamalarla dilenmeyi de benimsetmek istemektedir. Dilencilikten rahatsız olmayan yardımlarla geçinmenin kabul gördüğü anlayıştır.

“Neden işimiz yok, niçin sosyal güvencemiz yok, neden sosyal devlet kavramı yok diye sorgulanmamasıdır.Yoksullaştırılan yığınlar daha sonra bir lokma ekmeğe, bir paket erzağa muhtaç edilmesidir.Elimizdeki imkanlarla iş ortamı hazırlanarak insanların emekleri karşılığında yaşamlarını kazanmalarının sağlanmamasıdır. Gıda kömür para yardımlarıyla da sadaka toplumu yaratılmaktadır.

Bu durum da sosyal kurumlar kendilerini sadakayla oyalayacaktır. Kendi işlerini aksatarak sadakaya yöneleceklerdir. Sadaka toplumu geçiştirmeyi getirir. Göstermelik olduğundan gerçek yaraya da merhem de olamayacaktır.

Bir benzetme yaparsak ,deveyi tamamen götürüp kulağını sadaka diye vermek toplumsal adalete uygun düşmez.

Ahlaka da sığmaz. Toplumu geriletir ve sosyal adaleti de sağlamaz. Cüzdanların değil vicdanların işlemesi gerekmektedir.Diğer bir noktada “çocuk yapın” denmesidir. Çocuk yapmak sorumluluk istemektedir. Asıl önemli olan çocuğun hakkını kazanacak ortamı yaratmaktır.

Üretmeden hep alınarak başkaların eline bakarak nasıl yurttaş olunur ki?

Para vererek çocuğun gelişimi düşünüldüğünde ona en büyük kötülük başlamış olur.Sadaka toplumu anlayışla da çocuk büyütülmez ve bir yere de varılmaz. Bol işsizlik,yüksek fakirlik budanan haklar da sadaka toplumunun oluşmasındaki etkenlerdir.

“Aman isyan etmeyin muayene beklerken ölsekte önemli değil yaaa “hamd olsun aman susalım” söylemini de getirir. Baskıyla da muhalif medya ve halkı sindirilerek demokrasiyi hiçe sayarak tek ses olarak takiyecilik te yapılarak halkın da kandırılmasıdır.Sermayenin de yeni hükmetme sistemidir.

İnsanın insanlıktan çıktığı toplumsal alanda kişiliksiz değersiz olan bir zeminin yaratılmasıdır. Talan düzeni ve çöp bidonlarından semt pazarlarından yiyecek artıkları toplayan milyonların olmasıdır. Dinin sömürüsü için sadaka düzenine ve yoksullar gerekmektedir. “Altta kalanın canı çıksın ve gemisini kurtaran kaptan anlayışı ve zor günlerin çanları çalmasıdır.

Giderek zorlaşan insanların açlık sınırına itildiği sosyo ekonomik sistem bu sadaka ortamını bizzat besleyerek çürümenin derinleşmesine sebep olmaktadır. İnsanları ezerek verilen yardım hak değil lütuftur.Uzun kuyruklarda çaresiz beklentilerin çözümü de bilimsel ve çağdaş politikaların yolundan geçmektedir.

Sadaka toplumu yaratmaya karşı çıkarken de yoksula destek vermekle kalmadan yoksulluğun ortadan kaldırılması amaçlanmalıdır. Yoksulluğun beklentisiyse gelir ve istihdamın sağlanmasıdır. İnsanca yaşamak için gerekli alt yapının gerçekleştirilmesidir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

15
Kasım
25
Ekim
16
Ekim
03
Ekim
26
Eylül
20
Eylül
13
Eylül
23
Ağustos
30
Temmuz
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.