GAZETECİ-YAZAR UĞUR MUMCU TÖRENLE ANILDI

Gazeteci- yazar Uğur Mumcu 23 yıl önce 24 Ocak 1993 yıllında Ankara da evinin önün de aracına konulan ve uzaktan kumanda ile patlatılan bomba ile katledilmişti.

   Burdur Cumhuriyet Meydanında, her yıl olduğu gibi bu yılda CHP İl ve İlçe Teşkilatı Atatürk Düşünce Derneği ve Sivil toplum kuruluşları tarafından düzenlenen törenler ile anıldı. Törene CHP Burdur Milletvekili Dr. Mehmet Göker, CHP Manisa Milletvekili ve CHP Meclis Gurup Başkan Vekili Özgür Özel,Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, CHP İl Başkanı Barış Ayten, Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Osman Gök Sivil Toplum Kuruluşlarının başkanları katıldı.   Burdur Cumhuriyet Meydanında; Uğur Mumcu Demokrasi Haftası etkinlikleri çerçevesi içinde düzenlenen törende saygı duruşu ve istiklal marşı okundu. Törende günün anlamı ve önemi konusunda konuşmayı,Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Osman Gök yaptı.   Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Osman Gök, konuşmasına; Özdemir Asaf’ın sözü ile başladı. “Gerçek değer gelmesi boşluk dolduran değil; gitmesi boşluk yaratandır” diyor, Uğur Mumcu’da tıpkı Asaf’ın sözlerindeki gibi gidişiyle boşluk yaratan yeri asla doldurulamaz bir aydınımız. Ülkemizin ve Türk Basınının kaybettiği değerlerden biri olan Uğur Mumcu, gördüklerini korkusuzca ifade edebilen, kalemini hiçbir zaman ise satmayan, somut belgelere dayalı çalışmalarını ve yayınladığı eserleri ile önder bir gazeteci ve yazardır.          Yaşamını emperyalizme ve irticaya karşı mücadele etmekle geçirmiş, yüreği ülke sevdasıyla dolu dürüstlüğün ve aydınlığın öncülerinden mafya- siyaset-tarikat ilişkileri konusunda ve yolsuzlukları kökten dinci akımları somut belgelere dayalı çalışmalarıyla ortaya çıkaran, Atatürkçülüğün. Laikliğin ve demokrasinin yılmaz savunucusu yiğit bir insan iyi bir hukukçuydu.   Özgür basına gazetecilerimize ve bilim insanlarımıza yönelik faili meçhul cinayetlerin sorumlularının bulunması, demokratik hukuk devletinin bir gereğidir. Özgürlük ve demokrasi ayıbı olan tüm fail meçhul cinayetler ülkemizin ayıbıdır. Türkiye uzun yıllar süren demokrasi mücadelesine rağmen henüz bir hukuk devleti olamamıştır. Ne yazık ki… Şimdi de gözlerimizin önünde Türkiye Cumhuriyetine ölümcül darbeler kanlı eller tarafından indirilmektedir.   Ancak bizler, Mumcu’nun karanlığın, yobazlığın, kirli ilişkilerin üzerine korkusuzca bir cesaretle giderek, bizim için çizdiği aydınlık ve tertemiz yolda boyun eğmeden, karanlık içindeki kanlı ellerle mücadeleden yılmadan, Atatürk ilkelerinden, Cumhuriyet ve vatan sevgimizden taviz vermeden yürüyeceğiz.