TEFENNİ BAŞPINAR'DAN SANATA ADANMIŞ BİR İSİM "HÜSEYİN ÖZDEMİR "
TEFENNİ BAŞPINAR'DAN SANATA ADANMIŞ BİR İSİM "HÜSEYİN ÖZDEMİR "
YÖREMİZİN DEGERLI HALK OZANI VE MAHALLİ SANATCISI HÜSEYİN ÖZDEMİR
BİR ŞAİRİN GEZİ YAZILARI (TEFENNİ/BAŞPINAR)
Tefenni Başpınar Köyü’nden Bir Yıldızın Yükselişi: Hüseyin Özdemir'in Sanat Yolculuğu
Tefenni Başpınar Köyü, suların destan yazdığı, nağmelere döküldüğü, sanatın güneş gibi parladığı mütevazi bir yerdir. Bugün işte o köyden yükselen bir yıldızdan bahsedeceğiz .Hüseyin ÖZDEMİR. Bağlama ve cura çalmadaki mahirliği kadar, söz yazarlığı ve yaptığı bestelerle de dikkat çeker. Birçok söz, onun sazında, curanın gizemli tellerinde şekil alarak türkülere dönüşmüştür. Kendisi bir gün, benim için yaptığı şiirimin bestesini dinletmek üzere Şahin Ofis Bürosu’na davet etti. Sohbet arasında ona hayat hikâyesini sordum, ve o da başladı anlatmaya…
Bir Çocukluk Hikâyesi ve Sanata Uzanan Yol;
Doğup büyüdüğüm köyün adı Başpınar. 1935 yılına kadar adı Bulak imiş. Bulak, Türkçede "suların gözü" anlamına gelir. Daha sonra köyün adının Başpınar olarak değiştirilmesi, yine aynı anlamı taşımasından kaynaklanıyor.
1959 yılında Tefenni Başpınar Köyü’nde doğdum. O zamanlar köyde hayat çok sadeydi. Hatta bizim evde pencere bile yoktu. Küçük bir ocaklığımız vardı, akşamları onun ışığında otururduk. Çocukluğumuz köyde geçti.1967 yılının ikinci öğretim döneminde Burdur'a taşındık. Annemle babam ayrı olduğu için genelde nenemizin yanında büyüdük. Yazları nenem bahçeye göçerdi, amcamın kayınvalidesi de yaylaya göçerdi. Biz de amca çocuklarıyla yaz aylarını, beraber hem kendi nenemizin hem de onların nenesinin yanında geçiridik.
Yayla hayatı bambaşkaydı. Başpınar’ın yaylası adı gibi suların fışkırdığı bir yerin yukarısındaydı. Orada bir su kaynağı vardı, biz ona "Su Çıktığı" derdik. Afyon'da da bir "Su çıkan" vardı ama bizimki farklıydı. Her yıl Nisan ayının sonlarına doğru, karlar eridiğinde, iki dağın arasından su fışkırırdı.
Hangi dağlar bunlar?
Korkuteli ile Söğüt kasabası arasında uzanan Rahat Dağları olarak bilinen sıra dağlar!
İşte benim türkü yazarken ilham aldığım yerler de burasıdır. İlk türküm “Kocapınar Akmıyor”un hikâyesi de bu dağlardan gelen suyla ilgilidir.Köyümüzün ortasında akan Kocapınar adında buz gibi suları akan bir çeşmemiz vardır.
Çocukluğumda yazları hep köydeydik. Bahçeler, ovalar,yaylalar arasında koşturup dururduk. Bazen elimizde bir kuş sapanı olurdu, akşama kadar kuş peşinde koşardık.bazen de Kırkpınar Göleti'nde yüzmeye giderdik. İlk yüzmeyi Kırkpınar göletinin kanallarında öğrendik. Bizim, Kırkpınar Göleti , Karamusa köyü ile Başpınar arasında yer alır. O Kırkpınar Çayı , ileride Dalaman Çayı’na karışır.
Kocaçayır ve Alakova diye iki ovamız vardır. Çocukluk gençlik çağlarımızda zaman zaman orada güreşler düzenlenirdi. Hatta çocukluğumuzdan hatırlarım oralara turnalar inerdi . Şimdilerde o günleri anımsadıkça içim hüzünlenir. Bu yüzden “Gitme Turnam” diye bir şiir yazdım, sonra da onun türküsünü yaptım.
Bağlamaya Gönül Veren Bir Hayat ;
Müzik hayatınız nasıl başladı?
Babamın bir alacağı yerine aldığımız bağlamayı, merakım sayesinde 15-20 gün içinde çalmaya başladım. İlkokulu yeni bitirmiştim. İlk öğrendiğim türkü "Fırat Kenarında Yüzen Kayıklar" oldu. Ardından "Züleyha", "Karadır Bu Bahtım Kara" derken, bağlamaya olan sevgim ve ilgim iyice pekişti.
Arkanızdan gelen bu ise meraklı yetiştirdiğiniz kimse var mı?
Şimdiye kadar öğrendiğim bilgileri aktardığım veya yetiştirdiğim bir çırak olmadı. Sadece ufak tefek yol göstermelerim olmuştur. Ancak kişisel hedeflerim doğrultusunda önemli adımlar attım. Mahalli Sanatçılık, TRT Sanatçılığı ve MESAM kaydı süreçlerini tamamladım. Bundan sonraki amacım, eserlerimi tescilleterek adımın gelecek yıllarda da anılmasını sağlamak ve Türk Halk Müziği'nde Teke Yöresi adına iz bırakmak.
Şu anki hedefim Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın mülakatına katılmak. Yılda bir kez yapılan bu sınava hazırlanıyorum ve inşallah başarılı olacağım.
Sanat Yolculuğumda Unutulmaz Anılarınız Oldu mu?
Düğünlerde veya başka ortamlarda müzik yapmadım, çünkü devlet memuru olarak çalışıyordum. Ancak ilginç anılarımı daha çok büyük platformlarda yaşadım. TRT Antalya Radyosunda değişik zamanlarda 6 programa çıktım, Beyaz TV, Ulusal Kanal gibi kanallarda kendi eserlerimi seslendirdim. Özellikle "Hikayeli Türküler" ve "Anadolu'dan Esintiler" programlarında iki kez yer aldım.2019 yılında TRT'nin düzenlemiş olduğu " Dünden Yarına Türkülerimiz" programında kendi eserlerimi TRT arşivine kazandırdım.Hala da kazandırmaya devam ediyorum.
Bu süreçte müzik dünyasının profesyonelleriyle aynı sahneyi paylaşmak benim için büyük bir gururdu. Onların takdirini kazanmak, sanat yolculuğumda motivasyon kaynağım oldu. Rahmetli Ahmet Turgut abim benim mahlasımın bir yönüyle sahibidir. Beni nenem "Kara oğlum" diye severdi. Ahmet Turgut ağabeyim rahmetli de senin mahlasın KAROĞLAN olsun deyince, birazda esmer olmamdan dolayı mahlasım zamanla "Karoğlan" halini aldı.
Başpınar Köyü ve Aşkın Hikâyesi;
Köyümüzde birçok hikâye yaşandı ama benim için en özel olanı kendi gönül hikâyemdir. Eğitim aldığım yıllarda bir gönül bağı kurduğum birisi vardı. O kişi başka bir ilde okuyordu, ben ise Burdur’daydım. Ancak yaz aylarında köyde görüşüyorduk. Daha sonra ona olan duygularım, yazdığım bir türküde hayat buldu:
Koca pınar akmıyor ki, yar yüzüme bakmıyor ki
Dokuz daldan gül kopardım, yârim gibi kokmuyor ki...
Bu dizeler, içimde sakladığım duyguların bir yansımasıydı. Hayatın içinde yollar bazen birleşir, bazen ayrılır ama müzik, her duyguyu sonsuzluğa taşıyan bir köprü gibidir...
Sonuç :
Bu yolculuk, sanata adanmış bir ömrün derinliklerinden gelen melodilerle şekillendi. Hüseyin Özdemir'in müziği ve sözleri, sadece Tefenni Başpınar Köyü’ne ait değil, tüm Türkiye'nin ve özellikle Teke Yöresinin kültürel mirasına ışık tutan değerlerdendir. Her bir nota, her bir kelime, duyguların en saf hâlini yansıtarak dinleyicisinin ruhunda iz bırakır. Sanat yolculuğunda hep ilerlemiş ve hala geleceğe umutla bakmaktadır. Bu derin yolculuğun bir parçası olmak, bir sanatçının hayatını daha yakından tanımak ise büyük bizler için bir şereftir.Gençlerimiz için önerisi" Teke Yöresi "kültürünü yaşatmak ve Yörük Türkmen sanatını ileriye taşımalarıdır. Teke Yöremiz için yaptığı eserler onun geleceğe bıraktığı miras olacaktır.
Teşekkürler Hüseyin Özdemir, bu eşsiz melodileri bizlerle paylaştığın için.
Sizleri paylaşımdaki video ile bir müzik ziyaretiyle baş başa bırakıyorum.Saygılarımla....
28.03.2025
HÜSEYİN YILDIZ (KALEMŞAH)
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI HALK ŞAİRİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.