Kanal İstanbul’la ilgili olarak bir profesör geçen gün televizyon programında "İstanbul boğazında gemi trafiğinde sorunlar yaşanıyor, ben buna şaşıyorum bilim adamı payesi almış adamlar televizyonlara çıkarak bilim dışı olduğunu bilerek kendisine verilen emirleri yerine getiriyorlar. İstanbul Boğazı veya Çanakkale boğazı fark etmiyor yıllardır her iki boğazdan yerli yabancı birçok gemi geçiyor. Karayolları ağında olduğu gibi deniz yollarında da kazalar aynı ölçülerde olmaktadır. Geçtiğimiz günlerde dünyanın en büyük su yollarından birinde bir kaza meydana geldi bundan dolayı da birçok ülkenin ekonomisinin zarar gördüğü ifade edildi. Şimdi buradan geçmek isteyen gemilerin sırada beklemesi nedeni ile ikinci bir kanal mı açılmaya çalışıldı.
Evet sıkıntılar var diye doğanın yapısını değiştirmeye çalışan ya da dünyadaki su yollarının sayısını artarmayı mı savundular Elbette ki İstanbul Boğazı veya Çanakkale Boğazından gemiler geçecektir. Geçemeyenler de eskisi gibi nedeni niçini olmadan büyük küçük gemiler günlerce geçiş sırası bekliyor olacaklardır. kanalla bu sıkıntılar giderilecek.
Her kimse ben o bilim adamını tanımıyorum. Şahsiyet kendisi aldığı ulufeler ile Boğazdaki yalılarda oturuyor korkusu da bir gün kendi yalısına da bir geminin çarpmasıdır. Ayrıca büyük gemiler kıyıdaki yalılar için tehlike yaratıyor" dedi.
Sözde kanal yapımını savunuyor
Bugün de bir akıllı bakan çıkmış,"kanal İstanbul tatlı su kaynağı olacaktır" dedi .
Bundan ben bir şey anlayamadım. Kanaldan içme suyu mu akıtacak acaba.
Baştaki açıklamalara gelince,
Kanal İstanbul un genişliği yüzeyde145 metre ,altta 125m .Derinliği 25 m olacak deniyor.
Boğazın ise en dar yeri 780 metre. Derinliği yüz ile yüz yirmi metre. Bizim aklıevveller kanaldan kayık mı geçirecek te para kazanacak bilmiyorum. Boğazdan 800 m genişlikten geçemeyen büyük gemiler kanaldan hiç geçemeyecek çünkü.
Birde" hiç cebinizden para çıkmadan yapıyoruz" diyorlar ya İşte buna kahroluyorum. Torunlarımızın yaşamını bile ipotek altına alıyorlar borçlanıp yolcu garantisiyle.
Ekolojik denge, yok olacak su havzaları, iklim,tarihi ve coğrafi bölünmüşlükten doğacak tehlikeleri de biliyoruz
Öyleyse neden yapılsın ki hadi bakalım