Kırmızı fırçası ile kovası
şalvarına uygun boyası
titrer rüzgarla hafiften
Çıkar pencere uçlarına
şafakla gün arası
çimenler üstünde papatyalı
sarı çicekli mor elbise.
başına bağlı yazması.
konar pencere uçlarına
yaşamla ekmek arası.
Köpüklü su parlatır camları
savrulur aynada saçlar
parlar silinen konaklar
Ve kızarır terden yanakları
Bir el bir ayak pencerede
ıslanır şalvarının paçası
Düşecek gibi sallanır salkımları
gider gelir iki kol arası
Bir türkü yayılır derinden
Dilden mi nefesten mi belirsiz
okşar döver camları
sekerek kıvrak şalvar
dolanır bütün katları
İş biter , uzar yol
Gecekondu mahalle arası
Düşük omuz soluk beniz
İki ekmek bir de
Samsun sigarası
Taş merdiven açılır kapı
posbıyık Abidin atlet picama
Bugün de çıktı nafakası
yaşar gider Abidinin karısı
bir pencere İki ekmek arası.