Okulun "müzik odası" dediğimiz,bir odası vardı.Akşam etüt aralarında klâsik müzik,
hafta sonlarında da futbol maçlarını yayınlanırdı.Odanın sorumlusu L.Güvercin.Kalın camlı gözlüğü ve ince uzun boyu ile herkesin tanıdığı biriydi.Müziği çok iyi olduğundan odanın
sorumluluğu onundu herhalde.
Birgün öğrencilerden bir gurup Güvercin e gidip,hoparlörden Halk müziği de yayınlanmasını isterler.Topluca L binasındaki okul idaresine çıkılır.Müdürle
görüşülür.Yurttan sesler programı radyodan yayınlanmaya başlar.
Yine altmışlı yıllar.Karma( kız erkek) okuduğumuz okulumuzdan erkek öğrencilerin
ayrılıp başka okullara gönderilmesi, Savaştepe nin Kız öğretmen okulu olarak
devam etmesi istenmiştir. Kuralar çekilmiştir. Erkek öğrenciler Nazilli ve Demirci öğretmen
okullarına gönderiliyoruz.
Sınıfa gelen her öğretmenle bu konu
tartışılıyordu.Çiçeği burnunda Adalet Partisi başkanı ve Başbakan S. Demirel
karar vermiş,kız erkek ayrı okullarda okuyacaktı.
Üstü güllü Hatıra Defterlerine ayrılık
şiirleri,anılar yazılıyordu.Öfke burnumuzda.,Her sınıfa giren öğretmene karara karşı duruşumuzu gösteriyorduk.
Kaç gün sürdü bu duruşumuz bilmiyorum. Birgün durumun bakanlığa bildirildiği haberini ve ardından da iptal edildiği haberini alınca kızlı erkekli Menberi oyununu oynadığımızı,halayı anımsıyorum.
Oynanmaz mı? Onbeş onaltı yaşında
isteklerimiz kabul edilmiş,ciddiye alınmıştık.Sözümüz geçmişti
Bu anılar nerden geldi aklıma biliyorum.
Ülkemin en gözde üniversitesinde öğrencilere,hocalarına bir şey sorulmadan yapılan atama var ya.
Karşı çıkanların kapılarını kırıp gözaltına alma..var ya.
Yıllar sonra geldiğimiz yere bakınca geçmişe takılı kaldım.
Sakın umutsuz olduğumu da sanmayın.
Birgün Boğaziçinde ve ülkemde halaya duracağımızı da umuyorum,görüyorum
biliyorum.