Futbol, Türkçesi ayak topu anlamına gelen; 22 Kişinin belli kurallara uyarak topu karşıdaki 3 direğin arasına rakipten daha fazla geçirmesi olan süresi 90 dakika, 4 hakemiyle bol taraftarı olan sayısız yorumcusu ve programları olan oyundur. Karşılaşmanın berabere bitmesi diğer spor dallarında olmayan bir özelliktir. Binlerce insanı bir tek gaye için biraraya getirir. Takımlar sahaya çıkmadan önce heyecanla çıkış tüneline bakmanızı sağlar.
Günümüz futbolunun temeli:Romalı askerlerce oynan "harpastum" adlı oyundur. Aslanlarla dövüşen gladyatörler birbiriyle savaşan güçlü insanlar halka sunulurdu. Halkın eğlencesi idi. İmparator halkı arenalarda toplar,önce dövüşlerle onları eğlendirir, sonrada ekmek verirdi. Bu iktidarın devamını sağlamada kullanılan bir yoldu. Bu yolun adı arena idi. Daha sonra Ünlü Portekiz Diktatör Salazar 3 f ile (Futbol,Fado,Fiesta) ile bütün ülkeyi uzun süre kontrol altında tuttuğunu dile getirmiştir. İspanyol diktatör Franco′da "Barnabeu Stadı" nın yapım emrini verdiğinde "Bana 150 bin kişilik uyku tulumu yapın" demişti. Zaman akıp gitti insanlık gelişimine birçok yenilik ilave etti. 17. yüzyıla gelindiğinde futbol bugünkü en sade halini İngiltere de aldı ve hangi dönem olursa olsun iktidarlar ağırlığını hissettirdi. "Ne Sağcıyız Ne Solcuyuz futbolcuyuz"sözünde olduğu gibi.
Futbol da güçsüzlerin de kazanabilme ihtimali vardır. Anlık duygu değişikliklerini de beraberinde getirir. "Abanmak, bacak arası,çalim namusun gitmesi çakmak, ipne hakem” vb. argo ve cinsel ilişkiye gönderme yapar. Futbol şiddeti de körükler . "Gidin Vurun" Haydi Korkma" "Ali Samiyen Cehennemi" Milliyetçi unsurlar da yer alır. "Bu Kore için bir daha" “Ay Yıldıza Selam” vb.
Futbolda yer alan diğer bir unsurda holiganlıktır. Oluşmasına etkenler ise edinilmiş başarısızlıklar, özgüven eksikliği. Yaşamı başarısızlıklarla dolu insanlar başkalarının başarılarını benimsiyerek kendilerini tatmin etmek istemeleridir. Tuttuğu takım maçı kazanırsa sevinir. Eğer canını yoluna koyduğu takımı galip gelemezse sinirlenerek yıkıp döken şeklini alır. Sevinç ve nefreti dışarı vurma da "yerine koymayla egoist, saldırgan rekabetle bilinçaltının gün yüzüne çıkışını sağlar.
Sahanın içinde markalar birbiriyle uçuşur. Saha kenarında da sürekli reklamlar yer alır. Spor yıldızlarının da reklam sektöründe belli bir pazar değeri vardır. Reklam endüstrisi içersinde çesitli rollerle sunularak; anamalcı sistemin düşünüş biçiminin satışını yaparlar. Oyuncular ve bütün takım satın alınarak ve vergiden düşen metalardır. Oyunculara yüklü miktarda paralar ödenir. Bu durum sürekli iletişim araçları tarafından büyük paralar alıyormuş gibi gösterilir. Şöhretliğine dikkat çekilir. Saha ve oyun dışında sporcuların özel hayatları kazandıkları miktar ve kişisel düşünceleri iletişim araçlarının konusu olur. Bu da kişilerin onlar gibi olmasına etki eder. Onun formasını alarak saç modelinin uygulanması mevcut olan sisteme katkı sağlar. Oysa, büyük paralar kazanan azınlık bile bu geliri ve yaşam standardını kısa vadeli şöhretler sonunda tutma olanağına sahip değildir. Seyircideki etkisi ise “o kadar para alıyor topu kaleye atamıyor” şeklindedir.
Naklen yayında ana kamera maçı en iyi görecek şekilde yerleştirilmektedir. Kameranın açısı takımı destekleyen bizlerle aynı tarafta yer almaz. Uzun ve geniş açıyla yapılan çekimlerle Amerikan ve İngiliz televizyon yapım biçimi ekranlara yansıtılır. Seyircilerde takımı oyunundan bireysel tarafa çekilir. Gollerin ve kritik anların yeniden sunumuyla da desteklenir. “Ah nasıl atamadı.” Kalecinin üzüntüsünü başarısızlık, golü atan oyuncunun başarısı da yakın çekimlerle defalarca ekrana getirilir. Burada asıl olan elit bir tabakanın anlayışıyla futbol gündeminin belirlenmesidir. İletişim araçları bireyciliği ön plana çıkartır. Bu konuları seçerken ve sunarken ortaya çıkar. Spor bültenini kadın sunarsa kadının çekiciliği yüz ve vücut şekline dikkat edilir. Futbol anamalcı sistemin düşüncesini yansıtır. Spor ürünleri, reklamlar ve sponsorlar halkın tüketimi için hazırlanmakta ve satılmaktadır. Devlet ve devlet örgütlerinin girişimleri de futbolu destekleyerek egemenlik mücadelesine katkı sağlamaktadır.