Çok uluslu ortakların dünyaya hakim olma çabası demek olan küreselleşme tek bir sistemdir. Tüm dünyaya tek boyutlu kültürel kimliği de dayatan küreselleşme olgusunun getirilerinden birisi ingilizce dilini uluslararasında ortaklaşa kullanılan bir bilim dili konumuna da getirmesidir.
Günümüzde üçüncü dünya ülkelerinde, üniversitelerde ve liselerde dersler ingilizce verilmektedir. İngilizce’nin zorunlu şekilde okutulması ana dil sorununu, dilini tam olarak öğrenemeyen nesilleri meydana getirir. Eğitimin özelleştirilmesinde de özel sektör ön planda yer aldığından sorun ciddi boyutlarda kendini göstermektedir.
Yüksek öğrenimin maliyeti sistem tarafından karşılanmadığından öğrenciler bilgi toplumunda yer edinebilmek için aldıkları hizmetin karşılığını müşteri gibi ödemek zorunda kalmaktadırlar. Bunun sonucunda özel üniversitelere giden öğrenciler daha nitelikli eğitim almakta, devlet üniversitelerinde ise nitelik gittikçe düşmektedir. Kamu kuruluşları özelleştirilmektedir. Sağlık ve çevre alanlarında da özel sektörün egemenliği söz konusudur.
Küreselleşmenin bir diğer sorunu ise beyin göçüdür. Kapitalist ülkeler ortak pazar ülkelerinde bilim adamlarını kendi bünyesinde toplayarak onlara çalışmaları sebebiyle uygun ortamı sunarlar. Bundan dolayı bir çok süperbeynin hayallerinde Amerika ve Japonya yer alıyor.
Komşuluk, misafirperverlik,alışveriş ve yardımlaşma benzeri unsurlar da olumsuz olarak etkilenmektedir. Günümüzde bir çok meslek terkedilmiştir. Günümüz insanı başka ülkelerdeki insanların yeteneğine ve bilgisine muhtaç durumundadır.
Bu durum işsizliği arttırmakta ve maddi kayıplara yol açmaktadır. İnsanlar arası iletişimin hızlanması bir yandan bilgi akışını kolaylaştırırken diğer taraftan eksik ve yanlış bilgi akışını doğurmaktadır. Bilgi paylaşımı geri plana itilmektedir. Kültür yozlaşması TV ve diğer iletişim araçlarıyla etkileyici bir şekilde topluma sunulmaktadır.
Müzik, dil, eğlence ve benzeri konularda meydana gelen yozlaşmalar yerel kültürleri tehdit etmektedir. Düğünlerimizde “halay çekme” yerine dans etme giderek adet halini almış ve kullanılan müzik aletleri de değişmektedir.
Gündelik konuşmalara kadar yayılması konuşmalarda yabancı sözcük sayısının artması, iş yerlerine ingilizce isimlerin verilmesi küreselleşmenin getirisidir. Gösteri salonu yerine “show room”, merkez yerine “center” dükkan yerine “shop” yıldız yerine “star” sözlerinin kullanılması kabul görmektedir.
Genç kuşak markası tanınmayan giysileri tercih etmemektedir. Adidas, Nike ile Levis giyinmenin Mc Donald’s’da hamburger yemenin kendisine ayrıcalık katacağını düşünerek marka tutkusunu yaşam biçimi haline getirmekte, küreselleşmeyle insanlar tek bir kültüre yönlendirilmek istenmektedir. Bu konuda çözüm ise kamusal düzenden ve toplumcu eylemden geçiyor…