Hadi Önal
Köşe Yazarı
Hadi Önal
 

ADAM OLMAK, ADAM KALMAK

İbranicede kızıl toprak anlamına gelen “Âdem” diğer bir deyişle “Adam”, Allah tarafından yaratılan ilk insana verilen addır. Türkçemiz kökeni Arapça olan bu kelimeye zaman içerisinde pek çok anlam yüklenmiştir. Türkçemizde adam kelimesi; insan, erkek kişi, iyi yetişmiş, kıymetli, iyi huylu, güvenilir, erdemli insan, birinin buyruğu altında ya da hizmetinde olan, birinin tarafını tutan ya da ona yakınlığı olan, kayırıcı kişi, bir alanı kendisine konu olarak seçen görevli, halk arasında koca- eş karşılıklarında kullanılmaktadır. Adam, ayrıca doğru, dürüst, cömert, mert, kadirbilir karşılıklarında da kullanılır. Atasözü, deyimlerde hatırı sayılır bir yere sahip olan Adam sözcüğü; şiirlerin, hikâyelerin, roman ve fıkraların da vazgeçilmezidir. İster günümüzün şartları deyin isterseniz aile, eğitim veya çevreye bağlayın şu bir gerçek ki adamlık, son zamanlarda mumla aranır oldu. Adamlık; güven ve erdem gerektirir. Öyle her önüne gelene adam demek adamlığın seviyesini düşürür. Adam olan kıvırtmaz. Adam olanın özü sözü birdir ve dosdoğrudur. Yüreği başka hava çalarken dili yüreğinin sesine uygun şarkıyı terennüm etmiyorsa o kişiye adam demek akıla ziyandır. O nedendendir ki “Adam olana sözüm yok ama kıvırana para takarım!” sözü söylenmiştir. Adamlık; ahde vefa gerektirir, verdiği sözü tutmak adamlığın olmazsa olmazıdır. Onur, şeref, haysiyet adamlığın paha biçilmeyen mücevherleridir ki hiçbir zaman pazarlık konusu yapılmaz, alınıp satılmaz. Hak etmediği halde bir insanı adam yerine koymak o insanı değerli yapmaz. Şahsiyet, olgunluk, insana yakışacak tutum ve davranışlar, insanın özünde olmalıdır. Adamlığın kitabında ikiyüzlülük, döneklik, yamukluk, kahpelik yoktur. İnsan adam olmayınca adamlık insana zor gelir. Erkek olarak doğmak alın yazısıdır ama adam olmak her erkeğe nasip olmaz. Hele de dava adamı olmak… Dava adamı olmak için, önce adam olmak gerekir. Kaldı ki dava öğretilir ama adamlık öğretilmez. Ziya Paşa veciz olarak: “Âdeme âdem gerektir âdem etsin âdemi/Âdem âdem olmayınca netsin âdem âdemi.”, demiş ve adam olmak için adama gerek olduğunu belirtmiştir. Adam olan kişi salt kendi nefsini düşünmez. Divan şairi Necati, bunu “Cihanda âdem olan bî gam olmaz/ Anınçün/ bî gam olan âdem olamaz.”, diyerek adam olanın neme lazımcı olamayacağını vurgulamıştır. Adamlığın zenginlik ya da yoksullukla da bir ilgisi yoktur. Mevlana, “Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok; nice elbiseler gördüm, içinde insan yok.”, derken adamlığın variyetle ilgili olmadığını belirtmiştir. Yine tecrübeleri ile geleceğe yol gösteren atalar; “adam adamdır, olmasa da pulu; eşek eşektir, olmasa çulu.”, sözünü bu minval üzere söylemiştir. Biz, yine adam yokluğunda adama benzemeye çalışanları bir kenara bırakıp: “Pişkinin halini anlayamaz ham/ Kısa kesmek gerek sözü vesselam.”, diyerek yazımızı çok bilinen bir kısa ile noktalayalım. Bir baba huyunu, suyunu, davranış ve hareketlerini beğenmeyen oğluna; “sen adam olmazsın oğlum,” der, dururmuş. Çocuk, babasını bu sözüne çok içerler; ancak bir şeyler de diyemezmiş. Günün birinde çocuk, baba evinden ayrılarak uzaklara gitmiş. Babasının kendisi için sürekli tekrar ettiği “sen adam olmazsın sözü” onun hırsını kamçılamış, okumuş, yıllara direnmiş sonunda paşa olmuş. Emrindeki adamlarından iki kişiyi babasını alıp getirmeleri için göndermiş. Adamlar babasının kapısına varmışlar, “Paşa hazretleri sizi getirmemizi emretti!” deyip, babasını almış, oğlunun makamına getirmişler. Oğlu, babasını karşısında görünce ona ne kadar haksız olduğunu göstermenin rahatlığı ve gururu içinde: “Bak, baba sen bana yıllarca ‘adam olamazsın’ dedin; ama ben paşa oldum” demiş. Babası, oğlunun omzundaki yıldızları, üstündeki sırmaları, belindeki kılıcı şöyle bir süzdükten sonra, başını sallamış: “Oğlum ben sana ‘adam olamazsın’ dedim, ‘paşa olamazsın’ demedim! Sonra da lafı gediğine koymuş; “Sen adam olsaydın, babanı böyle yaka paça ayağına getirtmez, kalkar kendin ayağına giderdin.”  
Ekleme Tarihi: 02 Temmuz 2023 - Pazar

ADAM OLMAK, ADAM KALMAK

İbranicede kızıl toprak anlamına gelen “Âdem” diğer bir deyişle “Adam”, Allah tarafından yaratılan ilk insana verilen addır. Türkçemiz kökeni Arapça olan bu kelimeye zaman içerisinde pek çok anlam yüklenmiştir. Türkçemizde adam kelimesi; insan, erkek kişi, iyi yetişmiş, kıymetli, iyi huylu, güvenilir, erdemli insan, birinin buyruğu altında ya da hizmetinde olan, birinin tarafını tutan ya da ona yakınlığı olan, kayırıcı kişi, bir alanı kendisine konu olarak seçen görevli, halk arasında koca- eş karşılıklarında kullanılmaktadır. Adam, ayrıca doğru, dürüst, cömert, mert, kadirbilir karşılıklarında da kullanılır. Atasözü, deyimlerde hatırı sayılır bir yere sahip olan Adam sözcüğü; şiirlerin, hikâyelerin, roman ve fıkraların da vazgeçilmezidir.

İster günümüzün şartları deyin isterseniz aile, eğitim veya çevreye bağlayın şu bir gerçek ki adamlık, son zamanlarda mumla aranır oldu. Adamlık; güven ve erdem gerektirir. Öyle her önüne gelene adam demek adamlığın seviyesini düşürür. Adam olan kıvırtmaz. Adam olanın özü sözü birdir ve dosdoğrudur. Yüreği başka hava çalarken dili yüreğinin sesine uygun şarkıyı terennüm etmiyorsa o kişiye adam demek akıla ziyandır. O nedendendir ki “Adam olana sözüm yok ama kıvırana para takarım!” sözü söylenmiştir.

Adamlık; ahde vefa gerektirir, verdiği sözü tutmak adamlığın olmazsa olmazıdır. Onur, şeref, haysiyet adamlığın paha biçilmeyen mücevherleridir ki hiçbir zaman pazarlık konusu yapılmaz, alınıp satılmaz. Hak etmediği halde bir insanı adam yerine koymak o insanı değerli yapmaz. Şahsiyet, olgunluk, insana yakışacak tutum ve davranışlar, insanın özünde olmalıdır. Adamlığın kitabında ikiyüzlülük, döneklik, yamukluk, kahpelik yoktur. İnsan adam olmayınca adamlık insana zor gelir. Erkek olarak doğmak alın yazısıdır ama adam olmak her erkeğe nasip olmaz. Hele de dava adamı olmak… Dava adamı olmak için, önce adam olmak gerekir. Kaldı ki dava öğretilir ama adamlık öğretilmez. Ziya Paşa veciz olarak: “Âdeme âdem gerektir âdem etsin âdemi/Âdem âdem olmayınca netsin âdem âdemi.”, demiş ve adam olmak için adama gerek olduğunu belirtmiştir. Adam olan kişi salt kendi nefsini düşünmez. Divan şairi Necati, bunu “Cihanda âdem olan bî gam olmaz/ Anınçün/ bî gam olan âdem olamaz.”, diyerek adam olanın neme lazımcı olamayacağını vurgulamıştır.

Adamlığın zenginlik ya da yoksullukla da bir ilgisi yoktur. Mevlana, “Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok; nice elbiseler gördüm, içinde insan yok.”, derken adamlığın variyetle ilgili olmadığını belirtmiştir. Yine tecrübeleri ile geleceğe yol gösteren atalar; “adam adamdır, olmasa da pulu; eşek eşektir, olmasa çulu.”, sözünü bu minval üzere söylemiştir.

Biz, yine adam yokluğunda adama benzemeye çalışanları bir kenara bırakıp: “Pişkinin halini anlayamaz ham/ Kısa kesmek gerek sözü vesselam.”, diyerek yazımızı çok bilinen bir kısa ile noktalayalım.

Bir baba huyunu, suyunu, davranış ve hareketlerini beğenmeyen oğluna; “sen adam olmazsın oğlum,” der, dururmuş. Çocuk, babasını bu sözüne çok içerler; ancak bir şeyler de diyemezmiş. Günün birinde çocuk, baba evinden ayrılarak uzaklara gitmiş. Babasının kendisi için sürekli tekrar ettiği “sen adam olmazsın sözü” onun hırsını kamçılamış, okumuş, yıllara direnmiş sonunda paşa olmuş. Emrindeki adamlarından iki kişiyi babasını alıp getirmeleri için göndermiş. Adamlar babasının kapısına varmışlar, “Paşa hazretleri sizi getirmemizi emretti!” deyip, babasını almış, oğlunun makamına getirmişler. Oğlu, babasını karşısında

görünce ona ne kadar haksız olduğunu göstermenin rahatlığı ve gururu içinde: “Bak, baba sen bana yıllarca ‘adam olamazsın’ dedin; ama ben paşa oldum” demiş. Babası, oğlunun omzundaki yıldızları, üstündeki sırmaları, belindeki kılıcı şöyle bir süzdükten sonra, başını sallamış: “Oğlum ben sana ‘adam olamazsın’ dedim, ‘paşa olamazsın’ demedim! Sonra da lafı gediğine koymuş; “Sen adam olsaydın, babanı böyle yaka paça ayağına getirtmez, kalkar kendin ayağına giderdin.”

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.