YANAN ALANLARA “RES” YERİNE AĞAÇLANDIRMA İSTİYORLAR

GÜNDEM 21.06.2023 - 13:25, Güncelleme: 21.06.2023 - 13:25 5553+ kez okundu.
 

YANAN ALANLARA “RES” YERİNE AĞAÇLANDIRMA İSTİYORLAR

Bodrum’un Yeniköy, Gökpınar ve Mazı mahallelerinde yapılmak istenen Rüzgâr Elektrik Santrali (RES) projesini bölge halkı tepkisini sürdürüyor.
Projeyle ilgili Yeniköy Mahallesi’nde düzenlenen halkın bilgilendirme ve sürece katılım toplantısını protesto eden bölge muhtarları ve vatandaşlarla birlikte orada olan Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, belediye olarak konunun yakın takipçisi olduklarını belirterek her türlü hukuksal girişimde bulunduklarını söyledi. Yenilenebilir enerji projelerinin her zaman destekçisi olduklarını ifade eden Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, RES’lere değil, yapılmak istenen yerlerine karşı olduklarını, Fesleğen’de gerçekleşen toplantıda da çekincelerini dile getirdiklerini belirterek, “Biz kesinlikle oldu bittiyi kabul etmiyoruz. Biz özellikle yenilenebilir enerjinin karşısında değiliz, bunu herkese iyi anlatmamız lazım. Bölgede 3 tane termik santral varken, karbon emisyonu varken, çıkıp da kuru kuru bir şeye karşı çıkmıyoruz ama şu var: Bölgemiz tamamen doğal flora faunasıyla, endemik bitki türleriyle, bölgede yaşanan yangından sonra kaybettiğimiz bütün bitki örtüsüyle beraber ciddi bir zarar gördü. Bölgede termik santrallerin yok ettiği İkizköy ve Akbelen ormanlarını da düşünürseniz, o bölgede zaten ciddi bir bitki örtüsünü ve orman varlığını kaybetmiştik. Aynı zamanda bu, su kaynaklarımızı da etkiliyor negatif olarak. Bu nedenle biz, bölgemizdeki ormanların kendi doğal yapısıyla korunması gerektiğine inanıyoruz. Kesinlikle ormanlarımıza müdahaleyi kabul etmiyoruz, bizim amacımız bu.” dedi. Oldu Bittilerle Bir Şey Yapılması Doğru Değil Bölgenin turistik bir bölge olduğunu da sözlerine ekleyen Başkan Aras, “Burası bırakın bölgenin, Türkiye’nin, Akdeniz’in hatta dünyanın en önemli turizm merkezlerinden bir tanesi. Bölgemizin her alanında turizm yapılıyor. Her bölgesinde oteller var, koylarımız var, buralarda deniz turizmi yapılıyor. Bir taraftan doğa, gastronomi, tracking turizmi, Kissebükü’ndeki tarihi kalıntılar ve bölge genelinde bulunan Leleg ve Karya kalıntıları ile bölge turizmin her çeşidine hizmet etmekte. Biz, birçok konuda bu işlerin iyi irdelenmeden, incelenmeden böyle oldu bittilerle bir şey yapılması doğru değil.” diye konuştu. Doğal Yaşamın Korunması Önceliğimizdir Yalıkavak Geriş’te yapılan RES’ler sonrası bölge halkının yüzlerce yıldır kullandığı alanlara artık gidemediğini sözlerine ekleyen Başkan Aras, mahkeme kararlarına rağmen ilgili firmanın üretime devam ettiğini belirterek, “Biz şuna karşıyız, buna karşıyız diye oturup aktivistlik yapmıyoruz. Bizim derdimiz doğal yaşamın korunmasıdır, turizm potansiyelinin korunmasıdır, insanların yaşam alanlarının korunmasıdır. Orman deyip geçmeyiniz, ormanlar yanmış olabilir ama o bölgeler bizim köylümüzün geçim kaynağıdır. Arıcısıyla, ormandan topladığı kekiğiyle, mantarıyla, nanesiyle, acı otuyla, insanlar ormanı bu şekilde kullanıyor.” şeklinde konuştu.     İnsanlar Mülksüzleşiyor Büyük alanları kapsayan tahsislerin insanları mülksüzleştirdiğini belirten Başkan Aras, “En kötüsü, bu alanların artık halkın kullanması, bir daha girip çıkacağı alanlar niteliğinin kaybolması. Burada orman köylülerimizin zamanla kazanımlarının ya da yaşam alanlarını kaybedeceklerini çok net bir şekilde görebiliyoruz. Bizim çekincelerimizi hem kamu tarafı hem de şirket tarafı görmek zorunda. Biz bunu bu şekilde bırakmayacağız ve sonuna kadar hukuk mücadelemize devam edeceğiz.” dedi. Tüm STK ve Odaların Destek Vermesi Lazım Halkın kaygısının her türlü özel girişimin üzerinde olduğunu belirten Başkan Aras, Bodrum’daki tüm sivil toplum kuruluşlarına da seslenerek bölge halkının yanında, halkın yaşam alanlarını savunmalarında onların yanında olması gerektiğini de vurguladı. Mazı Halkı RES İstemiyor Mazıköy Mahallesi Muhtarı Sedat Furma ise bölgenin turizm merkezi olduğunu belirterek, “Halkımız arıcılık yapmakta. Dağlarımızdan kekik çalısı gibi birçok ürününden faydalanıyoruz. Biz yapılmasını istemiyoruz Mazı halkı olarak.” dedi. Mazı köylü vatandaşların avukatı Arzu Alper ise, yapılan katılım toplantısının geçersiz olduğunu belirterek, “Biz devamlı hayır dedik, siz devamlı yapacağız diye başka yerlerde aynı ve benzer projeleri bölerek ÇED gerekli değildir kararı almak için çabalıyorsunuz. Burada halk istemiyor. Bu halkın katılım toplantısından bütün halkın haberinin olması gerekiyor. Mazı Köy’ün haberi yok. Muhtarımız bir şekilde öğrendiği için geldi.” şeklinde konuştu. Bu Bir Bilgilendirme Toplantısı Değil, Halka Sevimli Gösterme Toplantısı Bodrum Tohum Derneği Denetleme Kurulu Üyesi Çağlar Çetok ise kendisinin de Yeniköylü olduğunu belirterek, “Bu bir bilgilendirme toplantısı değil, halka sevimli gösterme toplantısı, masum gösterme toplantısı aslında. Sunumu dinledik, anlatılanların hiçbirinde doğayla ilgili olumsuz şeylerden bahsedilmedi. Halkın o bölgeye giremeyeceğinden bahsedilmedi. O yüzden bilgilendirme toplantısı yerine bence biraz daha masumlaştırma toplantısı gibi oldu bu iş. Bunu da şirkete söylüyorum, kamu görevlilerine bir sözüm yok tabii.” dedi. Gelen soruları ve yöneltilen eleştirileri dinleyen bakanlık yetkilileri ise kendilerinin karar verme mercii olmadıklarını, kamu kurum ve kuruluşlarının rapor ve değerlendirmelerine göre raporlamalar yaptıklarını söylediler.  
Bodrum’un Yeniköy, Gökpınar ve Mazı mahallelerinde yapılmak istenen Rüzgâr Elektrik Santrali (RES) projesini bölge halkı tepkisini sürdürüyor.

Projeyle ilgili Yeniköy Mahallesi’nde düzenlenen halkın bilgilendirme ve sürece katılım toplantısını protesto eden bölge muhtarları ve vatandaşlarla birlikte orada olan Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, belediye olarak konunun yakın takipçisi olduklarını belirterek her türlü hukuksal girişimde bulunduklarını söyledi.

Yenilenebilir enerji projelerinin her zaman destekçisi olduklarını ifade eden Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, RES’lere değil, yapılmak istenen yerlerine karşı olduklarını, Fesleğen’de gerçekleşen toplantıda da çekincelerini dile getirdiklerini belirterek, “Biz kesinlikle oldu bittiyi kabul etmiyoruz. Biz özellikle yenilenebilir enerjinin karşısında değiliz, bunu herkese iyi anlatmamız lazım. Bölgede 3 tane termik santral varken, karbon emisyonu varken, çıkıp da kuru kuru bir şeye karşı çıkmıyoruz ama şu var: Bölgemiz tamamen doğal flora faunasıyla, endemik bitki türleriyle, bölgede yaşanan yangından sonra kaybettiğimiz bütün bitki örtüsüyle beraber ciddi bir zarar gördü. Bölgede termik santrallerin yok ettiği İkizköy ve Akbelen ormanlarını da düşünürseniz, o bölgede zaten ciddi bir bitki örtüsünü ve orman varlığını kaybetmiştik. Aynı zamanda bu, su kaynaklarımızı da etkiliyor negatif olarak. Bu nedenle biz, bölgemizdeki ormanların kendi doğal yapısıyla korunması gerektiğine inanıyoruz. Kesinlikle ormanlarımıza müdahaleyi kabul etmiyoruz, bizim amacımız bu.” dedi.

Oldu Bittilerle Bir Şey Yapılması Doğru Değil

Bölgenin turistik bir bölge olduğunu da sözlerine ekleyen Başkan Aras, “Burası bırakın bölgenin, Türkiye’nin, Akdeniz’in hatta dünyanın en önemli turizm merkezlerinden bir tanesi. Bölgemizin her alanında turizm yapılıyor. Her bölgesinde oteller var, koylarımız var, buralarda deniz turizmi yapılıyor. Bir taraftan doğa, gastronomi, tracking turizmi, Kissebükü’ndeki tarihi kalıntılar ve bölge genelinde bulunan Leleg ve Karya kalıntıları ile bölge turizmin her çeşidine hizmet etmekte. Biz, birçok konuda bu işlerin iyi irdelenmeden, incelenmeden böyle oldu bittilerle bir şey yapılması doğru değil.” diye konuştu.

Doğal Yaşamın Korunması Önceliğimizdir

Yalıkavak Geriş’te yapılan RES’ler sonrası bölge halkının yüzlerce yıldır kullandığı alanlara artık gidemediğini sözlerine ekleyen Başkan Aras, mahkeme kararlarına rağmen ilgili firmanın üretime devam ettiğini belirterek, “Biz şuna karşıyız, buna karşıyız diye oturup aktivistlik yapmıyoruz. Bizim derdimiz doğal yaşamın korunmasıdır, turizm potansiyelinin korunmasıdır, insanların yaşam alanlarının korunmasıdır. Orman deyip geçmeyiniz, ormanlar yanmış olabilir ama o bölgeler bizim köylümüzün geçim kaynağıdır. Arıcısıyla, ormandan topladığı kekiğiyle, mantarıyla, nanesiyle, acı otuyla, insanlar ormanı bu şekilde kullanıyor.” şeklinde konuştu.

 

 

İnsanlar Mülksüzleşiyor

Büyük alanları kapsayan tahsislerin insanları mülksüzleştirdiğini belirten Başkan Aras, “En kötüsü, bu alanların artık halkın kullanması, bir daha girip çıkacağı alanlar niteliğinin kaybolması. Burada orman köylülerimizin zamanla kazanımlarının ya da yaşam alanlarını kaybedeceklerini çok net bir şekilde görebiliyoruz. Bizim çekincelerimizi hem kamu tarafı hem de şirket tarafı görmek zorunda. Biz bunu bu şekilde bırakmayacağız ve sonuna kadar hukuk mücadelemize devam edeceğiz.” dedi.

Tüm STK ve Odaların Destek Vermesi Lazım

Halkın kaygısının her türlü özel girişimin üzerinde olduğunu belirten Başkan Aras, Bodrum’daki tüm sivil toplum kuruluşlarına da seslenerek bölge halkının yanında, halkın yaşam alanlarını savunmalarında onların yanında olması gerektiğini de vurguladı.

Mazı Halkı RES İstemiyor

Mazıköy Mahallesi Muhtarı Sedat Furma ise bölgenin turizm merkezi olduğunu belirterek, “Halkımız arıcılık yapmakta. Dağlarımızdan kekik çalısı gibi birçok ürününden faydalanıyoruz. Biz yapılmasını istemiyoruz Mazı halkı olarak.” dedi.

Mazı köylü vatandaşların avukatı Arzu Alper ise, yapılan katılım toplantısının geçersiz olduğunu belirterek, “Biz devamlı hayır dedik, siz devamlı yapacağız diye başka yerlerde aynı ve benzer projeleri bölerek ÇED gerekli değildir kararı almak için çabalıyorsunuz. Burada halk istemiyor. Bu halkın katılım toplantısından bütün halkın haberinin olması gerekiyor. Mazı Köy’ün haberi yok. Muhtarımız bir şekilde öğrendiği için geldi.” şeklinde konuştu.

Bu Bir Bilgilendirme Toplantısı Değil, Halka Sevimli Gösterme Toplantısı

Bodrum Tohum Derneği Denetleme Kurulu Üyesi Çağlar Çetok ise kendisinin de Yeniköylü olduğunu belirterek, “Bu bir bilgilendirme toplantısı değil, halka sevimli gösterme toplantısı, masum gösterme toplantısı aslında. Sunumu dinledik, anlatılanların hiçbirinde doğayla ilgili olumsuz şeylerden bahsedilmedi. Halkın o bölgeye giremeyeceğinden bahsedilmedi. O yüzden bilgilendirme toplantısı yerine bence biraz daha masumlaştırma toplantısı gibi oldu bu iş. Bunu da şirkete söylüyorum, kamu görevlilerine bir sözüm yok tabii.” dedi.

Gelen soruları ve yöneltilen eleştirileri dinleyen bakanlık yetkilileri ise kendilerinin karar verme mercii olmadıklarını, kamu kurum ve kuruluşlarının rapor ve değerlendirmelerine göre raporlamalar yaptıklarını söylediler.

 

Muğla HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.