Mustafa ARSLAN
Köşe Yazarı
Mustafa ARSLAN
 

BENİM İÇİN HEP 13 KASIM HÜZÜNLÜ OLUR

Her gün şehir mezarlığının kenarından geçerek veya araçla gazetecilik mesleğini icra ettiğim iş yerime gelirim. Ancak benim için her 13 Kasım hüzünlendiğim ve yüreğimin sıkıştığı gün olmuştur. Çünkü kendilerini çok iyi tanıdığım üç dostun bize veda edip hayatı terk ettiği hüzünlü günler olarak belleğimizde kalacaktır.   Merhum Belediye Başkanı Armağan İlci, Belediye basın danışmanı meslektaşım Gülçin İlci, ve beyefendiliği ile mesleğinde takdir kazanmış Ahmet Uğuz bizlere geçirdikleri bir trafik kazasında veda ettiler. Armağan İlci ve görev arkadaşlarını ebedi istirahatgahlarına uğurladığımız gün dönemin valisi Süleyman Oğuz dahil hiç kimse göz yaşlarına hakim olamamış vali bey konuşmasını yarıda kesmişti.   Görevimizi layıkıyla yapma adına koşuşturduğumuz bir zaman diliminde benim elime merhum belediye başkanı Armağan İlci imzası ile Ankara Belediyesi’nin seferden çıkardığı troleybüslerin Burdur Belediyesine verilmesi için Ankara’da kendilerine teslim edilmesi gereken bir yazı yazılmış ancak bu gerçekleşmemiş daha sonra da unutulmuştu. Ben bu yazıya dayandırdığım bir haber yazdım ve Milliyet Gazetesi’ne gönderdim. Haber “Burdur’a raylı sistem” başlığı ile çıktı. Yazının çıktığı gün sevgili Başkan ve basın danışmanı Gülçin çıkan haberi ise asparagas olarak değerlendirdikleri için beni çağırdılar. Telefonda Armağan beyin sesi titriyordu anladım. Yazının bir kopyasını faks’dan çıkardım ve yazı elimde odasına girdim. Armağan bey yahu dedi böyle asparagas konuları sen haber yaparak neyi ispat etmeye çalışıyorsun dedi. Elimdeki yazıyı verdim ve başkanım daha sonra konuşalım dedim. Yazıyı bir solukta okudu ellerini bana değil de basın danışmanına üst üste vurarak gördün mü! Kızım araştırmacılık kokan gazeteciliği dedi ama arkasından benim gönlümü almak için kahvemi söyledi. Ben ikram ettiği kahveyi içtikten sonra dışarı çıktım. Ama Gülçin’in odasına gittiğim de ağabey insan söyler bana dedi.   Merhum Avukat Mustafa Karaca, Denizli de resim sergisi açmıştı. Bana sana davetiye versem gelmezsin dedi. Bende geleceğim sözü vererek sergi açılışına katılmak için otobüsle Denizli’ye gittim. Armağan bey Mustafa ARSLAN sen ne ile geldin aracın var mı? diye sordu bende karşılık olarak otobüsle geldim otobüsle döneceğim dedim. Birlikte gidelim ama dönemin Denizli Belediye Başkanı Ali Marım’ın şanına uğrayacağım senin için mahsuru var mı dedi ve ikimiz oraya uğradık. Ali Marım bizi yemeğe davet etti. Armağan bey bizim sözümüz var Denizli’nin çıkışındaki mantar restoranda kendisine ben mantar yemeği ısmarlayacağım dedi. Oradan ayrıldık yola koyulduk ama Denizli’den çıkmadan ikimiz Burdur tartışmasına başladık. Bir ara aracı kullanan merhum Şoförü Ahmet Uğuz’a neredeyiz diye sordu Yeşilova ilçesine girmek üzereyiz cevabını alınca oğlum dön dedi ve Salda gölü kıyısındaki restoranlardan birine girdik ve karnımızı doyurduk ama bizim mantar yemeği güme gitti. Günlerden Cuma idi Burdur Bucak İlçesine bir bakan gelecekti. Biz gazetecileri her zaman olduğu gibi valilik tarafından sağlanan araç Bucak Karapınar kavşağı mevkisine kadar götürdüler, bir ara yolun kenarına yakın bir yerde dikiliyordum armağan bey kendi aracı ile geldi. Bana kim geldi diye sordu bende har zamanki gibi başkanım arkama bakmadım dedim. Gülerek oradan ayrıldı.   Misafir bakan geldi Bucak İlçesi içindeki incelemelerinden sonra halk pazarında bulunan cami için ilave inşaatların temelini atmak için tören yapılıyordu. Töreni takip ediyorduk birden benim cep telefonun çalıyordu açtım karşımdaki arkadaş valilikten üç kişinin trafik kazasında öldüğünü bana aktarıyordu. Bende Valilik aracının şoförüne merkeze sormasını istedim. Mobil telefonla soruldu bu kaza hakkında bilgi alınmıştı. Şoför kesik bir konuşma ile Armağan İlci ve yanındaki kişilerin kazada öldüğünü söylüyordu. Ani bir refleksle valilik basın müdürü ve vali korumasına doğru yürümüşüm. Vali koruması bana ağabey tören var sessiz ol diye ikaz etti bende aracın çıkartılmasını söyledim. Ama sanıyorum aynı bilgi vali beye de gelmiş olacak ki yerinden fırladı ve hepimiz Burdur’a geldik.    
Ekleme Tarihi: 13 Kasım 2016 - Pazar

BENİM İÇİN HEP 13 KASIM HÜZÜNLÜ OLUR

Her gün şehir mezarlığının kenarından geçerek veya araçla gazetecilik mesleğini icra ettiğim iş yerime gelirim. Ancak benim için her 13 Kasım hüzünlendiğim ve yüreğimin sıkıştığı gün olmuştur. Çünkü kendilerini çok iyi tanıdığım üç dostun bize veda edip hayatı terk ettiği hüzünlü günler olarak belleğimizde kalacaktır.

 

Merhum Belediye Başkanı Armağan İlci, Belediye basın danışmanı meslektaşım Gülçin İlci, ve beyefendiliği ile mesleğinde takdir kazanmış Ahmet Uğuz bizlere geçirdikleri bir trafik kazasında veda ettiler. Armağan İlci ve görev arkadaşlarını ebedi istirahatgahlarına uğurladığımız gün dönemin valisi Süleyman Oğuz dahil hiç kimse göz yaşlarına hakim olamamış vali bey konuşmasını yarıda kesmişti.

 

Görevimizi layıkıyla yapma adına koşuşturduğumuz bir zaman diliminde benim elime merhum belediye başkanı Armağan İlci imzası ile Ankara Belediyesi’nin seferden çıkardığı troleybüslerin Burdur Belediyesine verilmesi için Ankara’da kendilerine teslim edilmesi gereken bir yazı yazılmış ancak bu gerçekleşmemiş daha sonra da unutulmuştu. Ben bu yazıya dayandırdığım bir haber yazdım ve Milliyet Gazetesi’ne gönderdim. Haber “Burdur’a raylı sistem” başlığı ile çıktı. Yazının çıktığı gün sevgili Başkan ve basın danışmanı Gülçin çıkan haberi ise asparagas olarak değerlendirdikleri için beni çağırdılar. Telefonda Armağan beyin sesi titriyordu anladım. Yazının bir kopyasını faks’dan çıkardım ve yazı elimde odasına girdim. Armağan bey yahu dedi böyle asparagas konuları sen haber yaparak neyi ispat etmeye çalışıyorsun dedi. Elimdeki yazıyı verdim ve başkanım daha sonra konuşalım dedim. Yazıyı bir solukta okudu ellerini bana değil de basın danışmanına üst üste vurarak gördün mü! Kızım araştırmacılık kokan gazeteciliği dedi ama arkasından benim gönlümü almak için kahvemi söyledi. Ben ikram ettiği kahveyi içtikten sonra dışarı çıktım. Ama Gülçin’in odasına gittiğim de ağabey insan söyler bana dedi.

 

Merhum Avukat Mustafa Karaca, Denizli de resim sergisi açmıştı. Bana sana davetiye versem gelmezsin dedi. Bende geleceğim sözü vererek sergi açılışına katılmak için otobüsle Denizli’ye gittim. Armağan bey Mustafa ARSLAN sen ne ile geldin aracın var mı? diye sordu bende karşılık olarak otobüsle geldim otobüsle döneceğim dedim. Birlikte gidelim ama dönemin Denizli Belediye Başkanı Ali Marım’ın şanına uğrayacağım senin için mahsuru var mı dedi ve ikimiz oraya uğradık. Ali Marım bizi yemeğe davet etti. Armağan bey bizim sözümüz var Denizli’nin çıkışındaki mantar restoranda kendisine ben mantar yemeği ısmarlayacağım dedi. Oradan ayrıldık yola koyulduk ama Denizli’den çıkmadan ikimiz Burdur tartışmasına başladık. Bir ara aracı kullanan merhum Şoförü Ahmet Uğuz’a neredeyiz diye sordu Yeşilova ilçesine girmek üzereyiz cevabını alınca oğlum dön dedi ve Salda gölü kıyısındaki restoranlardan birine girdik ve karnımızı doyurduk ama bizim mantar yemeği güme gitti.

Günlerden Cuma idi Burdur Bucak İlçesine bir bakan gelecekti. Biz gazetecileri her zaman olduğu gibi valilik tarafından sağlanan araç Bucak Karapınar kavşağı mevkisine kadar götürdüler, bir ara yolun kenarına yakın bir yerde dikiliyordum armağan bey kendi aracı ile geldi. Bana kim geldi diye sordu bende har zamanki gibi başkanım arkama bakmadım dedim. Gülerek oradan ayrıldı.

 

Misafir bakan geldi Bucak İlçesi içindeki incelemelerinden sonra halk pazarında bulunan cami için ilave inşaatların temelini atmak için tören yapılıyordu. Töreni takip ediyorduk birden benim cep telefonun çalıyordu açtım karşımdaki arkadaş valilikten üç kişinin trafik kazasında öldüğünü bana aktarıyordu. Bende Valilik aracının şoförüne merkeze sormasını istedim. Mobil telefonla soruldu bu kaza hakkında bilgi alınmıştı. Şoför kesik bir konuşma ile Armağan İlci ve yanındaki kişilerin kazada öldüğünü söylüyordu. Ani bir refleksle valilik basın müdürü ve vali korumasına doğru yürümüşüm. Vali koruması bana ağabey tören var sessiz ol diye ikaz etti bende aracın çıkartılmasını söyledim. Ama sanıyorum aynı bilgi vali beye de gelmiş olacak ki yerinden fırladı ve hepimiz Burdur’a geldik.

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.