Hadi Önal
Köşe Yazarı
Hadi Önal
 

BÜTÜN BUNLARIN HESABI SORULACAKTIR

Şöyle bakıyorum da şu son yıllarda ülkemde öylesine olumsuz durumlar, öylesine kahredici olaylar gelişiyor ki kınamamak, telin etmemek, isyan etmemek elde değil… Bir bakın Allah aşkına! Milli, dini, ahlaki ve insani değerlerimiz yerlerde sürünüyor. Adaletin yerini keyfilik; liyakatin yerini adam kayırma almış. Yalanın bini bir para… Riya paçalardan dökülüyor. Sevgi, saygı hak getire… Yüzsüzlük başını almış gitmiş. Dostluk, kardeşlik kaybolmuş… Kullanılan bölücü, ayrıştırıcı, ötekileştirici, aşağılayıcı dil, ha bire nifak tohumları ekiyor... Devlet, devlet olmaktan çıktı, vatandaşın devlete olan güveni yok denecek kadar azaldı. Ömrünü eğitim ve öğretime adamış emekli bir öğretmen olan ben, eğitime bakıyorum; içim parçalanıyor; gençlere bakıyorum, kahroluyorum. Eğitim yazboz tahtası… Son yirmi yılda dokuz milli eğitim bakanı değişti. Her gelen bakan, düzelteceğim diye eğitimi daha da içinden çıkılamaz hale getirdi. 4+4+4… Anaokullarının fonksiyonlarını görmezden gelme… İlköğretim yaşının 5,5 yaşına çekme… Andımızı kaldırma… Disiplin yönetmenliğini yok sayma… Liseleri nitelikli niteliksiz diye ayırma, Meslek lisesi denince akla İmam Hatip Lisesini getirme… Üç yılda bitirilecek lise müfredatını dört yıla yayma… Akıllı tahta, olmadı FATİH projesi… Öğretmenleri aşağılama... İdari sistemde siyasi tercihleri liyakatin üstüne çıkarma… Salgınında okulları kapalı tutmayı marifet sayma… Donanımsız uzaktan eğitim ile milyonlarca çocuğumuzun geleceğini karartma… Daha sayayım mı? Sonuç? Zekâ ve yeteneklere göre değerlendirilmeyen; milletiyle, kültürüyle, tarihiyle, diniyle, diliyle, devletiyle, milli ve manevi değerleriyle dost olmayan; gözü ülke dışında bir gençlik… Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PİSA)’nin her üç yılda bir uyguladığı 15 yaşındaki öğrencilerin başarısında OECD ülke ortalamasının altındayız. LGS, TYT ve AYT sınavlarındaki durum içler acısı… 2.6 milyon adayın girdiği sınavda 1 milyona yakın aday 150 puan alamayarak baraj altı kaldı. Sınava giren adaylardan 217 bin 504’ü matematikte ve 312 bini de fende sıfır puan aldı. 40 bin öğrenci hiç puan alamadı kaba tabirle (0) çekti. Aynı durum LGS için de geçerli. Ne oluyoruz! Nereye gidiyoruz! Şimdi bana salgın var diyeceksiniz… Salgın öncesi farklı değildi ki… Gençlerimiz, örnek aldıkları mücahitlikten müteahhitliğe terfi eden devlet yöneticilerinin köşe dönme yarışında kat ettikler yolu ve başarıyı görünce onlar gibi olmaya, onlar gibi her şeyi mubah görmeye başladılar. Çalışmadan, emeksiz nasıl zengin olurumun derdine düştüler. Bu da onları bencil, tembel, aile ve mensup oldukları toplumdan kopuk, bedbin, karamsar bir o kadar deist ve ateist yaptı. Siz ey, bekacılar! Ülkenin ve gençliğin uçuruma gidişinin ne zaman farkına varacaksınız? Siz ey! Bebek bezinden 18, yediğimiz her lokmadan 8 vergi alarak lüks ve ihtişam içerisinde itibardan taviz olmaz, diyerek sefa sürenler… Siz ey! Milli iradenin tecelli ettiği en büyük denetim yeri TBMM’yi, yine en büyük denetim kurumu olan Sayıştay’ı devre dışı bırakarak sorgusuz sualsiz harcama yapanlar… Siz ey! Ülkenin yer altı ve yer üstü kaynaklarını saltanatınızın devamı için çarçur eden; ülkenin geçmişini satan, geleceğine ipotek koyanlar… Siz ey! Tarımın can çekişmesine sebep olanlar… Siz ey! Ülkenin hayatını dolara bağlayanlar… Siz ey! Bu milletin iliğini boşaltan faizi ve israfı meşrulaştıranlar… Siz ey! Mafyayı adalet arar duruma getirenler… Siz ey! İşsizliğin, hayat pahallılığının, mutfaktaki yangının müsebbipleri… Siz ey! Devekuşu misali başını kuma gömenler… Size sesleniyorum: Bütün bu olanların ne zaman farkına varacaksınız? Bu milletin sizden hesap sormayacağını; benim isyanım gibi nice isyanların yürekleri korlamadığını mı düşünüyorsunuz? Siz, haksızlığın, adaletsizliğin, hukuk ve kanun tanılamazlığınızın ilâ nihaiye devam edeceğini mi sanıyorsunuz? Peşinen söyleyeyim ki çok ama çok yanılıyorsunuz! İnancım o ki Allah, aldatanlardan, kullarına zulmeden ve kul hakkı yiyenlerden er geç hesap soracaktır. Allah, hükmünü ve adaletini bu dünyada da gösterir. O hükmüne de biz insanları vesile kılar. Bu millet; sabırlıdır, sağduyulu ve feraset sahibidir. Allah’ın izni ile çocuklarının ve ülkesinin istikbalini karartanlardan, cehaletin ilme tahakkümüne göz yumanlardan zamanı gelince meşru olarak hesap soracaktır. Bu böyle biline…  
Ekleme Tarihi: 26 Eylül 2021 - Pazar

BÜTÜN BUNLARIN HESABI SORULACAKTIR

Şöyle bakıyorum da şu son yıllarda ülkemde öylesine olumsuz durumlar, öylesine kahredici olaylar gelişiyor ki kınamamak, telin etmemek, isyan etmemek elde değil…
Bir bakın Allah aşkına! Milli, dini, ahlaki ve insani değerlerimiz yerlerde sürünüyor. Adaletin yerini keyfilik; liyakatin yerini adam kayırma almış. Yalanın bini bir para… Riya paçalardan dökülüyor. Sevgi, saygı hak getire… Yüzsüzlük başını almış gitmiş. Dostluk, kardeşlik kaybolmuş… Kullanılan bölücü, ayrıştırıcı, ötekileştirici, aşağılayıcı dil, ha bire nifak tohumları ekiyor... Devlet, devlet olmaktan çıktı, vatandaşın devlete olan güveni yok denecek kadar azaldı.
Ömrünü eğitim ve öğretime adamış emekli bir öğretmen olan ben, eğitime bakıyorum; içim parçalanıyor; gençlere bakıyorum, kahroluyorum. Eğitim yazboz tahtası… Son yirmi yılda dokuz milli eğitim bakanı değişti. Her gelen bakan, düzelteceğim diye eğitimi daha da içinden çıkılamaz hale getirdi. 4+4+4… Anaokullarının fonksiyonlarını görmezden gelme… İlköğretim yaşının 5,5 yaşına çekme… Andımızı kaldırma… Disiplin yönetmenliğini yok sayma… Liseleri nitelikli niteliksiz diye ayırma, Meslek lisesi denince akla İmam Hatip Lisesini getirme… Üç yılda bitirilecek lise müfredatını dört yıla yayma… Akıllı tahta, olmadı FATİH projesi… Öğretmenleri aşağılama... İdari sistemde siyasi tercihleri liyakatin üstüne çıkarma… Salgınında okulları kapalı tutmayı marifet sayma… Donanımsız uzaktan eğitim ile milyonlarca çocuğumuzun geleceğini karartma…
Daha sayayım mı?
Sonuç? Zekâ ve yeteneklere göre değerlendirilmeyen; milletiyle, kültürüyle, tarihiyle, diniyle, diliyle, devletiyle, milli ve manevi değerleriyle dost olmayan; gözü ülke dışında bir gençlik…
Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PİSA)’nin her üç yılda bir uyguladığı 15 yaşındaki öğrencilerin başarısında OECD ülke ortalamasının altındayız. LGS, TYT ve AYT sınavlarındaki durum içler acısı… 2.6 milyon adayın girdiği sınavda 1 milyona yakın aday 150 puan alamayarak baraj altı kaldı. Sınava giren adaylardan 217 bin 504’ü matematikte ve 312 bini de fende sıfır puan aldı. 40 bin öğrenci hiç puan alamadı kaba tabirle (0) çekti. Aynı durum LGS için de geçerli. Ne oluyoruz! Nereye gidiyoruz! Şimdi bana salgın var diyeceksiniz… Salgın öncesi farklı değildi ki…
Gençlerimiz, örnek aldıkları mücahitlikten müteahhitliğe terfi eden devlet yöneticilerinin köşe dönme yarışında kat ettikler yolu ve başarıyı görünce onlar gibi olmaya, onlar gibi her şeyi mubah görmeye başladılar. Çalışmadan, emeksiz nasıl zengin olurumun derdine düştüler. Bu da onları bencil, tembel, aile ve mensup oldukları toplumdan kopuk, bedbin, karamsar bir o kadar deist ve ateist yaptı.
Siz ey, bekacılar! Ülkenin ve gençliğin uçuruma gidişinin ne zaman farkına varacaksınız?
Siz ey! Bebek bezinden 18, yediğimiz her lokmadan 8 vergi alarak lüks ve ihtişam içerisinde itibardan taviz olmaz, diyerek sefa sürenler…
Siz ey! Milli iradenin tecelli ettiği en büyük denetim yeri TBMM’yi, yine en büyük denetim kurumu olan Sayıştay’ı devre dışı bırakarak sorgusuz sualsiz harcama yapanlar…
Siz ey! Ülkenin yer altı ve yer üstü kaynaklarını saltanatınızın devamı için çarçur eden; ülkenin geçmişini satan, geleceğine ipotek koyanlar…
Siz ey! Tarımın can çekişmesine sebep olanlar…
Siz ey! Ülkenin hayatını dolara bağlayanlar…
Siz ey! Bu milletin iliğini boşaltan faizi ve israfı meşrulaştıranlar…
Siz ey! Mafyayı adalet arar duruma getirenler…
Siz ey! İşsizliğin, hayat pahallılığının, mutfaktaki yangının müsebbipleri…
Siz ey! Devekuşu misali başını kuma gömenler…
Size sesleniyorum: Bütün bu olanların ne zaman farkına varacaksınız?
Bu milletin sizden hesap sormayacağını; benim isyanım gibi nice isyanların yürekleri korlamadığını mı düşünüyorsunuz?
Siz, haksızlığın, adaletsizliğin, hukuk ve kanun tanılamazlığınızın ilâ nihaiye devam edeceğini mi sanıyorsunuz?
Peşinen söyleyeyim ki çok ama çok yanılıyorsunuz!
İnancım o ki Allah, aldatanlardan, kullarına zulmeden ve kul hakkı yiyenlerden er geç hesap soracaktır. Allah, hükmünü ve adaletini bu dünyada da gösterir. O hükmüne de biz insanları vesile kılar. Bu millet; sabırlıdır, sağduyulu ve feraset sahibidir. Allah’ın izni ile çocuklarının ve ülkesinin istikbalini karartanlardan, cehaletin ilme tahakkümüne göz yumanlardan zamanı gelince meşru olarak hesap soracaktır.
Bu böyle biline…

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.