Bayram öncesinde, gazetelerde çıkan haberlere bakıyorum;
“İstanbul’da plajlar ateş pahası!” başlıklı haber, “plaja giriş ücreti 150 TL. ile 350 TL. arasında değişirken, Heybeliada’da ücret 560 TL’yi buluyor” diye devam ediyor!
Bodrum başta olmak üzere Ege ve Akdeniz kıyılarındaki plajlara giriş, şezlong ve şemsiye ücretleri ise hayli uçmuş!
Peki, çalışan nüfusumuzun yaklaşık yüzde 50’si “asgari ücret” tutsağı iken, hele emekli maaşları asgari ücretin bile altındayken, bu koşullardaki vatandaşlarımız denizle buluşamayacaklar mı?
Ne yazık ki öyle!
Oysa;
Anayasa Madde 43; “Kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle KAMU YARARI gözetilir” diyor!?
Bir de, 3621 sayılı “KIYI KANUNU” var;
Bu kanuna göre de, “Kıyılar herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır” diyor!?
Ya uygulamada durum nedir?
Siyasi iktidar, Otel ve ayrıcalıklı şirketlerin lüks villa projeleri için en güzel kıyı şeritlerini yapılanmaya açıyor.
Oteller ve lüks siteler de önlerindeki kıyı şeritlerini- belirli bir işgal bedeli (Ecrimisil) ödeyerek, kendileri için düzenliyor ve vatandaşın yararlanmasına kapatıyorlar!
Ayrıca, en güzel kıyı şeritleri “ÖZEL PLAJ TESİSLERİ” olarak kiralanıyor!
Plaja giriş, şezlong ve şemsiye bedellerinin ağır yükü bir yana, bu tür tesislerde küçük bir su bedeli bile uçuk fiyatlarla sağlanabiliyor.
Vatandaşın henüz “işgal edilmemiş kıyı şeridi” bulması hayli zor. Bu bir yana, bu tür kıyılarda “güvenlik önlemleri” de yok!
Sonuç olarak, ne Anayasa ne de Kıyı Kanunu bu ülkede işlemiyor!
Ne yazık ki, ülkemizde “bireysel çıkarlar” uğruna, “toplumsal haklara” tecavüz ediliyor!
İşte, birkaç örnek;
· “Çevre Bakanlığı ve belediyeler seçim sürecinde boş durmadı. Muğla’nın eşsiz güzellikteki bazı koyları imara açıldı!” (2.6.2023)
· “Sarımsaklı Plajı’nın ranta açılmasına tepki büyüyor.” (8.6.2023)
· “Phaselis’te mahkeme kararına rağmen inşaat çalışmaları sürüyor.” (16.3.2023)
· “Muğla-Fethiye’de doğal sit alanına yat limanı yapılıyor.” (14.6.2023)
· “Marmaris’te 6 koy daha boşaltılıyor!” (14.6.2023)
· “Çeşme’yi katledecek proje Danıştay’dan onay aldı!” İzmir’in turizm cennetinde 16 bin dekarlık arazinin ranta açılmasına vize çıktı. Çevreciler, kararı temyize götürecekler. (2.6.2023)
· “Bartın’da, bir kilometre uzunluktaki Kapısuyu köyü Plajı Kaymakamlık tarafından kiralandı. Vatandaş eyleme başladı.”(17.6.2023)
· “Bodrum’daki değerli araziyi iki bakanlık paylaşamadı!” Gökburun’daki 15 dönümlük araziye turizm tesisi yapılacak. (26.6.2023)
Bu olaylar, son bir ay içinde basına yansıyan örnekler. Benzeri örnekleri tek tek yazmaya kalksam gazetenin tam sayfasını kullanmam gerekir!
Sözün özü şu ki;
Bu ülkede ormanlık alanlar, en güzel kıyılar ve koylar, bizzat siyasi iktidar eliyle özel ve büyük çıkarlara açılıyor!
Ne milyonlarca vatandaşın hakkı korunuyor ne Anayasa ve Kıyı Yasası tanınmıyor!
Çevre duyarlılığının büyük çıkarlara feda edildiği ve ADALET kavramının ayaklar altında olduğu bir karanlık zamanda ömür tüketiyoruz!
Daha da acısı, bu ülkede milyonlarca vatandaş ne bu haklarını biliyor ne de hakları için mücadele verebiliyor!
Bu ülkede İNSANCA ve HAKÇA yaşamak çok zor!