Sayın Kılıçdaroğlu;   Daha önce de size iki açık mektup yazmış ve doğrudan CHP Genel Merkez e-mail adresinize göndermiştim.   Hatta, geçen yıl Ocak ayında Kocaeli’de yapılan bir toplantıda genel Sekreteriniz ve iki genel merkez yöneticisine, ikinci mektubumu elden vermiştim.  SHP döneminde yakından tanıma olanağı bulduğum sayın Arif Sağ’ın size yönelik mektubunu 1 Kasım 2003’te yayınlanan İsmail Saymaz’ın yazısından öğrendim. Size, Arif Sağ’ın mektubundan alıntı yaparak son bir mektup yazıyorum.  Bu Kurultay’da, size yakışacak “BİRLEŞTİRİCİ” bir üslupla; “YARIŞA GİRMEYİN! GENÇLERE EL VERİN. İSMET İNÖNÜ GİBİ SİZ DE CHP TARİHİNDEKİ SAYGIN YERİNİZİ ALIN!  Kuşku yok ki, CHP’deki milletvekili ve Genel Başkan kimliklerinizle ciddi ve saygıdeğer bir hizmet süreci yaşadınız, yaşattınız.  Ancak, bağışlayınız ki, çok da yanlışlar yaptınız!   Bu yanlışların ayrıntısına girmeyeceğim.   Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi yazdığım “Benim Cumhurbaşkanı adayım” başlıklı yazımda;  Cumhurbaşkanı adayı 60 yaşını geçmesin!  Herhangi bir partinin üyesi olmasın!  Mümkünse, saygın bir ANAYASA HUKUKÇUSU olsun,   diyordum.  Çünkü, Cumhuriyet ve özellikle “Laik Devlet, Hukuk Devleti” değerlerine karşı olan, Atatürk’ün tüm devrimlerinden rahatsız olanların, ülkemiz insanlarını kamplara ayıran, “hırçın ve ayrıştırıcı” siyaset biçiminin ülkemizin geleceğini tehdit eden tavırlarına karşı, yukarıda özetlediğim temel niteliklere uygun “gerçek bir DEVLET ADAMI” örneğini aday göstermiş olsaydınız bu ülkeye en büyük ve unutulmaz hizmetinizi yapmış olacaktınız!   Gerçek anlamıyla “halkın egemen olacağı” PARLAMENTER SİSTEM de ancak böyle bir seçenekle mümkün olabilirdi.  Sayın Kılıçdaroğlu;   Sizin de çok iyi bildiğiniz gibi, ülkemiz büyük bir felakete sürükleniyor.  Tıpkı, Osmanlı Devleti’nin son dönemi gibi, son 21 yıldır ülke yönetimini elinde tutanlar yanlış tercileriyle ülkemizi çok ağır bir DIŞ BORÇ tuzağına sürüklenmiştir.   Küçük bir azınlık dışında vatandaşlarımızın büyük çoğunluğu yoksulluk, bezginlik cenderesi altında ezilmekte, TOPLUM RUH  SAĞLIĞI bozulmuştur.   Yeni bir UMUT ve HEYECAN en büyük ihtiyaçtır.  CHP, gerçek anlamıyla DEMOKRATİK BİR TÜZÜĞE ve çağın ve ülkemizin koşullarına uygun bir PROGRAMA kavuşturulmalıdır.  Partili ÜYELER yorgun ve küskündür!   Her kademede parti yönetimleri, Belediye Başkanları ve Milletvekili adayları “tüm üyelerin katılım ve iradeleri” ile seçilmelidir.  Milletvekili olma şansını genel başkanda arayan “ucuz siyasetçi” örnekleri CHP'ye yakışmıyor!  Uzatmayalım;   Sizden, size yakışan, CHP’ye yakışan bir tavır bekliyoruz;  Lütfen, aday olmayın!  Ülke ve CHP tarihindeki saygın yerinizi alın…