Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) yayın organı olduğu gerekçesiyle kayyuma devredildikten sonra kapatılan Zaman gazetesinin eski yazarlarından Mümtazer, Türköne ve bazı yazarları 10 yıl altışar ay hapis cezasına çarptırıldı. Elbette ki hukukta bir kişinin suçlu sayılması için onun yapılacak mahkeme sonucuna göre suçlu sayılması gerekmektedir. Aksi halde kimse mahkeme önündeki yargılamadan önce suçlu veya suçsuz sayılamaz ilkesi geçerlidir
Nedeni ne olursa olsun, sen eğer sırf eskiye ait her şeyi yok edeceğim diye, doğru yanlış dinlemeden, bu konuda doğruyu araştırmadan her şeyi adeta alt üst edercesine bir yok etme harekatına girişirsen; bilesin ki getirdiğin etiketi güzel olan yeni sistem içine girdiğinde bir örümcek yuvası barındırır ve seni sonunda yine eskiye mahkum edecek bir hale getirir. Günümüzde mahkemelerde süren davaların birçoğu aslı esası nasıl bir çıkmaz ile sadece iddia nedenli davalar ile adliye raflarını süslemektedir.
Zaman gazetesi 1999 yılında siyasi partiler yasasında yapılan değişiklik ise Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. Baltayı taşa vuran Zaman, demokratikleşme paketine bel bağladı. CHP ve MHP’nin yanı sıra AKP içinde de destek bulamayan paket birkaç gün sonra gündemden düştü. Zaman, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 23 Nisan resepsiyonunda yaptığı açıklamanın üzerine atladı. Zamana göre Ankara birçok platform da Bahçeli’nin formülünü konuşuyordu. Acaba Bahçeli, bir kez daha AKP’ye kurtarıcı rolüne yeni bir hamle ile kurtarıcı rolüne soyunabilir miydi? Ancak daha sonra gelişmelerden anlaşılacağı gibi bu senaryo da tutmadı. Zaman son olarak 30 yıl öncesine gitti. O dönemlerde Milli Selamet Partisi döneminde yapılan aynı zamanda yapılan Anayasa değişikliğini kurtarma formülü olarak ortaya attı. AKP’yi kapatmaktan kurtarmak ve yeniden gözde olmanın savaşını veriyordu.
Ünlü kabadayı Sedat Peker İnfaz iyileştirmesi konusunda çok katı olan görüşleri sosyal medyada okuma imkânına sahip oluyorum. Ancak şunu asla unutmamalıyız biz şu an ülkemizdeki adil yargılama sistemi maalesef ki tam anlamıyla sağlanabilmiş değildir. Şekildeki açıklamaları bazı çevreler tarafından ciddiye alınmış olacak ki bundan çok kısa önce cezaevlerini rahatlatma adı altında bir genel af uygulaması yine aynı çevrelerin talebi ile gerçekleşti. Ben burada suç ve suçlu aramıyorum. Elbette ki yasaların herkesin yaşam koşullarını iyileştirmek için yapılacağına inanıyorum. Bu ülkenin yasalarına saygılı bir yurttaşının benimsediği kurallar manzumesinden biri olmalıdır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, farklı yerlerde yaptığı konuşmalarda 15 Temmuz kalkışmasını ve bu kalkışmada rol alanları üç ayrı şekilde değerlendirmişti. İbadet, Ticaret ve Hiyanet şeklindeki sınıflara ayırdığı suç odaklarının içinde son günlerde MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin adını zikrettiği kişi de var mı? Yani suç niteliği açısından Mümtazer Türköne bu değerlendirmenin neresinde; bunu zaman gösterecek ama burada esas vurgulamak istediğim suçsuz olduğu halde göz altına alınan ve ertesi gün polisin suçu olmadığı için bıraktığı insanlar telefonlarında “Baylok” var iddiası ile savcılar tarafından tutuklandığı ve halen devam eden mahkemelerine rağmen işinden mesleğinden atılanlara da bir Bahçeli eli uzanacak ve yeniden yargılanarak işine mesleğine başlamasının önü açılacak mı?