Bazen olduğundan fazla yaşam koşullarına kafa yorduğum oluyor. İnsanoğlu olarak bazen birçok konuya olduğundan fazla önem veriyoruz. Ülkenin sıkıntılarını bir yana bırakarak kişisel didişmelere önem verdiğimiz anlar oluyor. Bazen ilginç gördüğümüz insanımız da dahil bizimle ilgisi olmasa da arkadaş birlikteliklerinde ve dost toplantılarında kıyasıya yarışarak yaşam koşullarında bizim istediğimiz gibi olmasında inat ediyoruz. Bizleri üzen yaşamın sorunlarının dışında insanoğlu olarak ilgilendirmeyen konuları da gündeme getiriyoruz. Bir dönem Yazar İsmail Hekimoğlunun bir kitabı elime geçti ilk sayfasından son sayfasına kadar okudum yazar kitabinde canlılar dünyasında insan hariç her türlü canlının yaşamını kaleme almıştı. Bu kitap halen benim zihnim de deli sorular yaratmaktadır. Etçil hayvanları bir yana bırakırsak  yırtıcıların hayatları da tabiat kanunlarının onlara yüklediği misyonu yerine getirmektedirler. Kimin kimden üstün olduğuhu doğa kanunları belirlemektedir. Bu bir hikayedir ama içinde çok şey barındırır hayvanların içinde en kurnazı olarak bilinen ve insanlara hep bir kurnazlıkta örnek olarak gösterilir. Kızılcık ise doğa da en erken çiçek açan ama sonbaharda meyve veren ağaçtır. Hikaye bu ya Tilki kızılcık(Ergen) yemek için dibine yatar ama bu işin sabır yönüne gelindiğinde Tilki hazretlerinin bu kadar sabrı var mı? Onu da gelin onun kurnazlığına bırakalım. Gelelim günümüzün meselesine yahu kent insanının can alıcı noktası bugün su temini imkanları biliyoruz. Ama yine de bir bardak su da insan olarak fırtına koparmasını başarıyoruz. Sebep sonuç ilişkisine gelindiğinde sorunun nasıl çözüme kavuşturulacağı sorusuna ise tıss cevap yok çözüm üretildiğinde sahiplenen bir hayli fazla İçişleri bakanlığında geç kalınmasına karşılık vali yardımcısı,emniyet müdürleri, hatta valiler konusunda kıpırdanmalar başladı. Son yıllarda basın kuruluşları sistemin anlaşılamayan bir yapısı nedeniyle basın mensupları ve basın kuruluşları en son duymaktadır. Yıllardır bu işin içindeyim bazen aklıma gelmiyor değil, basın eski gücünü kaybediyor sanıyorum  siyasetçiler iki de bir söylerler gündemi basın tayin eder diye iyi de biz doğruyu yurt dışı istihbarat veya kamuoyu araştırma kuruluşlarından mı alacağız. Arkadaşlar bana soruyorlar Burdur valisi de gidecek mi? Biz gazeteciler eskiden Kavaklıdere yokuşundan çankayaya kararnameler imza aşamasındayken öğreniyorduk. Şimdi saraya gidiyor ve büyük bir ihtimalle de gece saatlerin de imzadan çıkıyor ve resmi gazetede yayınlanmak üzere ilgili kuruma gönderiliyor. Biz gazeteciler için Burdur valisi kim olmuş ne zaman gelmiş veya gelecek neleri yapacak bu çok da gündem meselesi olmamaya başladı. Ancak gazetecisin her şeyi duyar her şeyi halk senden duyar ya onun içinde radyo frekansları gibi anında duyacaksın, son yıllarda olduğu gibi duyar gibi davranacaksın, yoksa karizma yerlerde sürünür gazeteci olduğuna bin beter pişman olur silinir gidersin kamuoyunun gözünde. Herkese iyi haftalar…..