Isparta’mıza yeni atanan vali Aydın Baruş’ a ben de bir Ispartalı olarak, köşem adına hoş geldin der; başarılar dilerim.
Emekli olup köşe yazmaya başladığım yıllardan bu güne kadar altı vali gördüm. Vali’miz Aydın Baruş yedinci valimiz. İlk defa yapacağı işlerle ilgili saygıdeğer Isparta halkına memleketimizin sorunlarını ele alış biçimli mesaj veren bir Sayın Vali’yle karşılaştık. Sevindik!
Ancak madem Vali Isparta’mızda yapacağı hizmetleri sıraladılar. Ben de kendilerinin sıraladıkları konu başlıklarıyla Isparta’mızın sorunlarından birisini, örneğin turizm dokusunu kendimce kısaca yorumlamak istiyorum
Vali Baruş’ un “Isparta’mıza mesaj” başlığıyla hazırladıkları, sıraladıkları meselelerimizin halli konusunda güzel hizmetlerin peşinde olacaklarını Ispartalılar olarak inanıyoruz.
Tam anlamıyla: Vali Bey’in sıraladıkları meselelerimizin halli için inşallah Isparta’dan seçilmiş vekillerimiz, siyasi parti sorumluları da vali beyin söz konusu çabalarının da arkasında olurlar.
Vali’miz mesajlarında diyorlar ki: ”..tarım, turizm ve sanayideki ölçülü gelişme Isparta’nın önemli bir özelliği..” diyorlar.
Vali Baruş bir Ispartalı gibi meselelerimizi sıralamışlar. Yüzlerce Isparta’mızın sorunlarının halli konusunda sıcak bir el beklediğimizi söylemek istiyorum. Isparta’mızın turizminden bahseden Vali’mize ben de bir mesaj göndermek istiyorum.
Isparta’mız ve bölgesi tarih kokuyor. Her bir adımımızda tarihi eserlerle, menkıbelerle dolu Isparta’mızın turizm dokumuzun (söz yerinde ise) ”zavallı” konumda olduğunu Isparta halkı olarak artık kanıksadık.
Isparta müzesi 15 yıldır kapalı. Hatta binası yeniden yapılması için yıkıldı. Yapım planlamasına bir türlü alınamadı. Tarihe önem vermeyen bir toplumuz hani! Zengin tarihi buluntular konteynerler (kapalı kabin) içinde. Sözüm Vali Baruş’ a değil: Bu şekilde bir Isparta turizmi gelişir mi?
Hiç olmazsa Isparta’mızda bir iki turizm kıpırdanışı da olmadı değil!
Isparta turizminin sesiydi Gazeteci Soner Toros rahmetli! Birkaç yıl önce fikir babalığını yaptığı lavanta bahçeleri projesi birazcık olsun turizmimizi canlandırmıştı.
Cesur köylülerimizin mücadelesi ile Isparta’mızın görsel turizmi (Keçiborlu Ardıçlı köyünde: Lavanta Çiçeği bahçeleri) Türkiye ve dünya genelinde ses yapmıştı. Ama devletimizin, siyasilerimizin sıcak elini maalesef göremedik, “devamı gelmeliydi” desteği gelmedi. Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı ve Tarım Ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme gibi kurumlarımızın görsel turizmin daha da yaygınlaşması konusunda etkin çabalarını hep bekledik!.
Vali’miz Ispartalıya “hoş bulduk” mesajlarında turizmin avantajlarından bahsetmişler. Sağ olsunlar! Ama Isparta’mız bu sözünü ettiğiniz avantajlardan yıllarca yoksun bırakılmış.
Hani Sayın Vali’m Isparta turizminden bahsetmiştiniz ya!
Az önce söylediğim gibi Isparta’mızın her bir toprağı tarih kokuyor.
Bir iki (izninizle) örnek vermek istiyorum.
Ortodoksluk dünyası Hz. İsa’nın vekili ayni Hristiyanların “elçi” adını verdikleri Sn. Paul veya Vekil Aziz Pavlos ilk Hristiyanlık namazını aynı günlerde Yalvaç ilçesi ( Pisidia Antiocheia) , Gönen (Konana) ilçesi Manastır bölgesi), Uluborlu (Apollonia) ilçemizde kıldırttı. Onun için şimdi Yunanistan ve diğer Ortodoksluk dünya şehirlerinde kilise vaazlarında söz konusu Isparta’mızın bu bölgeleri Aziz Pavlos’ un gezindiği kutsal (Hac) toprakları olarak biliniyor. Ortodoks Hristiyanlarının çok okudukları Matta incilinde Pisidia Isparta bölgesi: Yalvaç, Gönen, Uluborlu ilçelerimizin adı geçiyor.
Devletimizin, Turizm, kültür bakanlığımızın bir projesi de: İnanç Turizmi projesidir. Kastettiğim İnanç Turizmi yönüyle Isparta’mızın çok müsait olduğudur. Gezinti yaptığım dünyanın çeşitli coğrafyalarında Isparta’mızın bu zenginliğini hissetim. Ancak bu konuda siyasilerimizin kıpırdanışlarını göremedik Ispartalılar olarak. Yalvaç, Uluborlu da bir konaklama turizm otelinin, tanıtımın olmayışı gibi anlatıları gittiğim bölgelerde bu dünyanın insanlarından işittim.
Ziyarette bulunduğum, kaldığım uzak doğudaki Avustralya Melbourne şehrinde Sn. Pavlos kilisesinin duvarlarında Isparta -Yalvaç ilçemizin adı geçmekte. Kısacası iyi bir koordinasyonla dünya Ortodokslarının Isparta’mıza turizm amaçlı ziyaretleri gerçekleştirilemez mi? Isparta Yalvaç ve Uluborlu, Gönen ilçelerimiz Sn Paul’un yıllarca kaldığı İsa dinini geliştirdikleri yerdir.
Daha da:
Uluborlu ilçemizde bulunan Selçuklu, Osmanlı Beylikler ve de Cumhuriyet’imizin ilk yıllarında yapılan tarihi nitelikli eserler bir bir yok ediliyor. Tarihi Uluborlu kale bölgesi çevresindeki eserlerin üzerlerine koyun ağılları, evler yapılmış, yapılmakta. Türkiye’mizde sadece birkaç bölgemizde yer alan 7 (medeniyet) uygarlığının eserlerinin bulunduğu birkaç şehirden birisi Uluborlu ilçemiz. Bırakın tarihi eserleri Selçuklu sultanı Alâeddin Keykubat’ın yaptırdığı caminin kapıları, (şu anda) içi talan içinde. Bu şekilde yüzlerce Isparta’mızın turizm dokusunun bırakın canlandırılması tarihi dokunun bile korunamadığının örneklerini verebiliriz.
İnşallah siyasilerimizin de destekleriyle: Saygıdeğer Vali Baruş’ un gayretleriyle bir adım daha Isparta turizmi yol alır diye düşünüyorum.