1919-1922 Türk Kurtuluş Savaşı günleridir. Ülke İngiliz, İtalyan, Fransız, Yunanılar başta olmak üzere işgale uğramıştı. Memleket yokluk içindeydi. Ülkeyi korumakla görevli Osmanlı hanedanı sorumluğunu yerine getirmedi. Yaklaşık dört yıllık işgalden Büyük Kurtarıcı Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde yurttan düşman temizlendi.
O karanlık yıllarından, kurtuluş günlerinden bahsedeceğim. Isparta’mızda yaşanmış, insanımızın ne büyük fedakârlıklara katlanabildiğinin örneğini sizlerle paylaşacağım.
Öncelikle son Isparta Ahi Kasap Mevlevi Dedesi Vatansever Din adamı Ali Dede (Aksu)’ nun Hatıra (Kiler) Defterinden faydalandım. 12 Yaşında Isparta’ dan Lozan Barış anlaşması gereği göç ettirilmiş Ispartalı Ülkeroğlu sülalesinden Rum Tüccar Pandelis’ in oğlu Yunanlı akademisyen Yazar Stavros P.' nin Yunanca kitaplarına, yazdıklarına da baktım. Isparta’dan göç eden Lozan Mübadili akrabalarından edindiği bilgileri kitaplaştırmış.
Küçük Asya’nın Sparta’ sı (Anadolu’nun Isparta’sı), s. 274-276 bir iki örneklerle o sıkıntılı günleri bizzat Yazar Stavros Kaplanoğlu o günleri yaşamış yakınlarından dinlemiş.
***
9 Eylül 1922’ de Kurtuluş Savaşı ülkemiz lehine sonuçlanır. İşgalci düşman devletler Anadolu’ daki yerli Rumları işgalci Yunanlılar’ a destek çıkarlar.
İşgalci devletler yenildiler dedik. Yunanlılar ve onlara yardım eden yerli Rumların bir kısmı Anadolu’dan kaçmak isterler. İşgalcilerin kaçmalarına yardımcı olmak amacıyla) İzmir limanına İtalyanlar birkaç parça gemi gönderirler. Yenik Yunanlılar ve yerli işbirlikçi Anadolu Rumlar eş ve çocuklarını bırakarak; arkalarına bile bakmadan kaçarlar. Sonradan işbirlikçi Anadolu Rumlarının kadın ve çocukları Isparta da toplanır, iki koldan Yunanistan’a gönderilirler. On günlük bir gönderme programı yapılır.
Afyon ve Sakarya savaş meydanlarında yenilen Yunanlılar hızla İzmir hattına doğru (26 Ağustos-9 Eylül) tarihleri arasında) kaçarlar. Türk köylerini yakıp yıkıyorlar. Öldürme ve diğer vahşice eziyetleri yapa yapa kaçıyorlardı
İşte yüzyıllarca Anadolu’da doğup beslendikleri toprağa karşı hıyanetlik yapan Denizli, Aydın Rum erkekleri kendi canlarını kurtarıp kaçtılar ama kadınları, çocukları kaçamak istemediler.
***
İşte: "8 Ekim 1922 sabahı Batı Cephesi Komutanı Ali Fuat Cebesoy, Isparta Kuvayı Milliye Teşkilatı'na, Isparta Milletvekilleri Hafız İbrahim Demiralay' a, Belediye Başkanı ve Isparta Vekili Nadir Süldür Bey’e, Kuvayı Milliye Başkan yardımcısı Mevlevi Dedesi Ali dedeye (Aksu) bir bildiri tebliğ (kararname) gönderir. Kadınına, çocuğuna karşı hıyanetlik eden Yunanlıların işbirlikçileri arkada bıraktıkları eş ve çocuklarını Yunanistan’a gönderme gibi insanı bir davranışa imza atılır. Batı Cephesi Komutanlığınca gönderilen bildiride tüm Ege bölgesi vilayetlerinde oturan Rumlar dâhil edilir. Isparta Rumları taşkınlık yapmadıkları halde Isparta ve Burdur Rumları da dâhil edilir. Önce tüm Rumlar Isparta da 8 gün içinde toplanacaklar. Kaçamayan suçlu erkekler dâhil edilirler, kısmen affedilirler.
Yıllarca Anadolu’da yaşayıp Türk’ün ekmeğini yiyenler hıyanet içindeydiler. Kurtuluş savaşında Türk’e karşı kalleşlik yapan, yardımda bulundukları Yunanlılar yenilince tek başlarına Anadolu’dan kaçan yerli Rum erkeklerinin kadınları ve aklı eren çocukları hain baba ve eşlerinin arkasından gitmek istemezler. Anadolu’da kalmak isterler.
Batı Cephesi Komutanı Anadolu Rumlarının eş ve çocuklarının sürgün edilmesini ister.
General Ali Fuat Cebesoy 9-65 yaşında olanlar çıkış noktası Isparta olmak üzere Konya yoluyla Suriye’ye, bazıları da İtalyanların Antalya limanına gönderdikleri birkaç gemiyle Yunanistan’a gönderilme kararını imzalar. 9 yaşında ve altında olanlar anneleriyle birlikte, 55 yaşından büyük Müslümanlığı benimsemiş Bay- Bayan Rumlar isterlerse Isparta’da daimi kalabilirler. Diğer Rumlar olaylar içinde girmeseler dahi Yunanistan’a göç ettirilmeleri zorunlu haline gelir. Sonra bu emir Lozan Barış anlaşması ile imzalı kâğıt altına alınır.
“Eğe köy, şehirlerimden Yunanistan’a gönderilmesi emredilen Rumların kadınları, çocukları savaş bölgesine dâhil edilmemiş, düşman girmemiş Isparta’da bir hafta misafir edilmeleri General Ali Fuat Cebesoy’ ca istenir. Sonra Antalya limanından, isteyenlerin karadan Konya yoluyla Suriye’ye oradan Yunanistan’a gitmeleri gerektiği emirnamede yer alır.
Kuvayı Milliye Isparta teşkilatının koruması altında Isparta'da güvenle kalabilirdi: 20 Ağustos’ 1922’den itibaren Aydın, Denizli ve bölgeden yüzlerce Anadolu Rum’u kadın ve çocuklar ağırlıklı toplanma yeri olarak seçilmiş yer nedeniyle; Isparta’ya gelmeye başlar. Isparta Başpapazı Metropolit Joakim Efendi bir Mustafa Kemal hayranıdır, o da bu işe baş koyar.
Gelenlerin organize edilmesi için Kuvayı Milliye 2. Başkanı Mevlevi dedesi Ali Dede (Aksu) ile Belediye Başkanı Nadir Süldür (Süldürzade) efendi ile Başpapaz Joakim ile anlaşırlar.
Nedense bu olayı Kuvayı Milliye Başkanı Hafız İbrahim Demiralay hiç karışmaz. İşbirlikçi Rumların kadın ve çocuklarının Isparta da bir hafta misafir kalmaları, ihtiyaçlarının giderilmesi gibi Ispartalıların insani davranışlar içine girmelerini pek istemez.
Kuvayı milliye Isparta Teşkilatı Başkan Yardımcısı ve Mevlevi Dedesi Ali Dede ile Belediye Başkanı, Isparta Milletvekili Süldürzade Nadir Süldür efendi ile Milletvekili Müftü-Kadı Hüseyin Hüsnü Özdamar misafirleri ağırlamayı karar verirler.
Kurtuluş Savaşı sırasında Isparta, Burdur, Barla, Eğirdir Ada, Gönen Rumları papaz Joakim sayesinde olay çıkarmamışlar. Zaten Isparta Rumları Gül, Afyon sakızı, Kitre ticareti ile uğraştıklarından çok varlıklılardı. Zengin insanlar ticari rahatlarını bozmamak gibi niyetleri yoktu. Yunanlılara yardım etmeleri gibi niyetleri yoktu. Zaten Isparta işgal edilmemişti. Aydın, İzmir Rumları işgalci Yunanlılar lehine isyan çıkartırlarken Isparta-Burdur Rumları sessiz kalırlar. 24 Ağustos’ a kadar Isparta da toplanan Rumlar için geçici, bir haftalık çeşitli beslenme, barınma durumu ortaya çıkar.
Hicri Yılbaşı ve Aşure Günü Büyük Sevap Kazanılır
Ancak 24 Ağustos 1922 Muharrem (1341) Perşembe günü nedeniyle Hicri Yılbaşı, Aşure günü nedeniyle Hafız İbrahim’ in ve bazı Ispartalı eşrafın ne dediğine pek bakılmaz. Mevlevi Dedesi, Kuvayı Milliye Başkan Yardımcısı ve Belediye Başkan yardımcısı Ali Dede (Aksu) efendi misafir Rumların geçici Isparta da barınmalarına ilişkin tedbirleri planlar.
Isparta’mız Muharrem ayı, Hicri Yıl Başı’ nı yaşamaktadır. Gelen Rumlara yüz çevirmenin Müslümanlığın ana kurallarına ters düşeceğini de bilinir Isparta halkı. Yokluk diz boyudur. Yine de yardım toplanıp misafir kabul edilen Rumların ağırlanması gerektiğinde kararlıdır.
Belediye Başkanı Süldürzade Nadir Bey diğer yardım komitesinin başındadır. Kadı-Müftü Hüseyin Hüsnü Özdamar’ da (Isparta şehitliğinde yatmakta) dini vaazlarıyla organizeyi destek verir. Diğer yardım komitesinde olanlar ise: Kaçkınzade Hacı Ahmed Efendi, Berberzade Ali Efendi. Çakırzade Hacı Mustafa Ağa, Kadı-Müftü Hacı (Özdamar)Hüsnü Efendi, Bodurzade Hacı Hasan Efendi, Kölezade Hamid Efendi, Jandama Kumandanı Tahsin bey, Müneccimzade Hacı Hakkı Efendi, Böcüzade Mahmud Efendi, Alaybeyoğlu hakkı Efendi, Müderris Şerif Efendi, Semerci Hacı Ali Ağalardan oluşan bir heyet oluşur.
Papaz Joakim Pesmatzoglou' nu da yanlarına alan Mevlevi Dedesi Ali Dede Efendi’nin çağrısına Ispartalılar sahip çıkarlar. (18 Eylül 2024’ lerde Yunanistan’dan Isparta’ya gelen turizm kafilesi başkanı Osmanlı Isparta’sının Rum torunu şehrimize gelmişti belediye Başkan yardımcısı Uğur Büyükçulcu misafir etmişti) Anadolu’dan göçe tabi tutulan Rum aileler sekiz günden fazla Isparta da dinlenip misafir edilirler. Muharrem ayı ve aşure günü tam amacına ulaşır. 74-ΕΚΤΟΠΙΣΜΟΙ
Müslümanlığa Hayran Papaz
Papa Joakim şöyle yazıyor eserinde: "Günler geçtikçe kaygı arttı. Haberler giderek kötüleşiyordu. Her yerde bir terör iklimi hâkimdi. Ama Ispartalıların göçe tabi tutulan Rum aileleri varını yoğunu ortaya koydular. Başpapazım ama Müslümanlığa karşı hayranlığımı gizleyemiyorum Tanrı şahit!” der.
Aydın, Denizli’den yayan yapıldak gelen Rum kadın ve çocukların çıplak ayakları kan revan içindeydi. Isparta Kızılay hastanesinde tedavileri yapıldı.
Bütün olanları istemeyen Vekil Hafız İbrahim sessizliğini Isparta halkı anlayamaz!
Evkaf Vakıf (Yardım) kurumları başkanı müdürü Atabeyli Kaputtu Zade Mehmet Nuri ağa civar yerleşim yerlerinden de yardım toplar. İl İdare meclisinden Çallızade Mustafa Necip, Dere Mahallesi mescit imamı Hacı, Dere Değirmenleri ağası Veysel Ağa (Deli Veysel unvanlı ki 2024 Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’ in büyük dedesi) Ali ve Emin ile tüccar Ciğerzade Hacı Mustafa Ağa başka bir yardım heyetindelerdi.
Buğday, Un, Nişasta, Tarhana, İrmik, Bulgur, Nohut, Mercimek, Kuru fasulye, Börülce, Yağ, Peynir (= Salamura ve Tulum), kıyma, Pekmez, Kaysı, Erik, Kabak, Vişne, Kiraz reçelleri (pekmezden) kurutulmuş sebzeler, meyveler:
Kuru üzüm, Kestane, kayısı, Badem) gibi şeylerdir. Ne varsa ellerinde tüm Isparta halkı kışlık yiyeceklerinin bir bölümünü yardım heyetinin işaret ettiği Nafia salonuna (Şimdiki Orduevi yakınında bulunan Mevlevi Semazen salon-deposuna getirirler.
Papa Joakim şöyle yazmaya devam eder:
“Çeşitli bay, bayan, çocuk giyecekleri de eklenir. Misafir Rum adın ve çocuklar ağırlanırlar. İslam’ın güzelliğini anlayan Rum kadınları ellerini havaya kaldırarak -Türk kardeşlerimizden Tanrı razı olsun” diyorlardı.
26 Ağustos 1922 de Ortodoks Hristiyan Anadolu Rum ailelerin bir kolu Antalya’ya bir kolu Konya’ya doğru yola çıkarlar. Tüm mübadil aile Rumların dudaklarında: ‘Hz. Muhammed, Hz. İsa adına siz Spartalılardan (Isparta) Tanrı razı oldun, sizi unutmayacağız’ diyerek yollara koyulurlar.” Araştırma: Bayram AYGÜN 2025 Isparta