Son yıllarda ülke genelinde ve Batı (torosların) zirvesinde bulunan Burdur da turizm adına göz kamaştıran bir şekilde gelişmeler meydana gelmektedir. Resmi kaynaklar bunun nedenini çeşitli şekillerde açıklamakta buna çeşitli anlamlar yükleyerek bölge halkının yanında üst düzey yetkililere rapor etmektedirler. Yazılın başlığının neden “tragedya” olduğunu merak edenler vardır. Burası aynı zamanda “Teke” yöresinin başkenti olduğunun altını çizerek anlatıyor bazı kaynaklar. Yunanca tragoidia'dan gelir; tragos (keçi) ve oidie (türkü) sözcüklerinin birleşmesiyle "keçilerin türküsü" anlamına kullanılır. Evet gerçekten doğal güzelliklerin görselliğinin yer aldığı çam ormanlarındaki ağaç dallarının rüzgarda çıkardığı sesi iyi dinlerseniz tıpkı mitolojideki hikaye gibi türküyü andıran bir yaşamı bulmak mümkündür torosların zirvesindeki Burdur da; Ne var ki biz “Turizm’i geliştirecek ve geleceğe taşıyacak alt yapı eksiklerini ne zaman tamamlayarak ülkemizi ve yöremizi ziyaret eden iç ve dış kaynaklı ziyaretçilerimizin sorunsuz hizmet almasını sağlayacağız. Devletin hizmetlerini abartısız insanımızın hizmetine polemikleri bir yana bırakarak mükemmel saydığımız abartıları ve mükemmeliyet taşımayan ifadelerimizi bir yana bırakacağız. Geçtiğimiz günlerde aile içinden gelen taleplerin dikkate alındığı bir seyahat gerçekleştirdik. Ne yalan söyleyeyim başta çok güzel bir intiba ile süreceği sanılan seyahatimize Isparta’dan başladık ilk durağımız Kuyucak Köyü ve Lavanta Vadisi, kişinin ölmeden önce mutlaka görmesi gereken yerlerinden biridir. Burası ülkemizin en önemli lavanta üretimi yapılan yerlerden biridir. Yurt dışı ve yurt içinden gelen misafirlerine gereken ilgiyi gösteren ilgilenen ve değerlerini ön plana çıkarmasını bilen bir yerleşim yeri diyebilirim. Buradaki gönül zenginliği ile harmanlanmış ziyaretimizin ardından, yola koyulduk. Ama yöremiz insanının misafirperverliği ciddi manada bizi etkilemiş bize gülen gözleriyle biraz daha kalın diye adeta yalvarışlarının farkında içimiz buruk bir şekilde ayrıldık. Keçiborlu ilçesine bağlı Senirce ve takip eden köylerine kadar yol mükemmel günümüzün şarlarında seyahatimizi sağlıyor aracımız zorlanmadan yolumuza devam ediyorduk. Burdur il sınırlarına girerek İlyas köyüne yaklaştığına ancak kötü yol koşullarının aracımızı zorladığı anda farkına vardık. En son ne zaman yol asfaltını gözden geçirerek bakımının yapıldığı belli değil. Oradan “Lisinia” doğal tesislerine geldik. Ama yine biz yollarımızın bakımsızlığını ve ilgili kurumun bunu göremediğine işaret ederek biraz sitem ettik.  Buradan ayrıldığımızda öğle sonu olmuş ve Yeşilova yoluna çıkmaya çok az bir güzergah üzerin de o delik deşik yol güzergahının çilesini çekmeye devam ettik. Nihayet yüzümüzü ağartacak bir yol güzergahına kavuşmuş bununla övünecek duruma gelmiştik. Devlet karayollarının haricinde ki yol güzergahlarından hangi kurum sorumlu ise Burdur’un Turizm’i açısından bunu yapar bunu bu çirkin görüntüleri ortadan kaldırırsa milli ekonomiye katkı koymuş olacaktır. Bu sorunlara ise yerel yönetimler ile birlikte çözüm aranmazsa turizm adına gelişmelerin bir ayağı eksik kalacak ve bacasız sanayiden mahrum olmaya devam edeceğimiz kaygısını taşıyorum