Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) tam olarak kurulduğu tarihi vermemiz sizleri  ne kadar ilgilendirir bilmiyorum. Ama sizleri ilgilendiren kısmı sanıyorum, Antalya, Isparta, Burdur, illerine sağladığı destek oranlıdır. Bu nedenle de geçtiğimiz günlerde 2016 yılı içinde 12 Milyon TL’lik bütçe ile “Küçük Ölçekli İşletmeler” ‘Sosyal Kalkınma’ ve ‘Sürdürülebilir Çevre’ alt başlıkları adı altındaki 2016 Mali Destek Programları’nın bilgilendirme toplantısı Burdur da yapıldı.   İlk konuşmacı yapılan toplantının ev sahibi olarak (BAKA) Genel Sekreteri olarak ise; Mehmet Sırrı Özendi. “Burdur üç il içinde mali destek programları açısından 3. sırada yer almaktadır. Genellikle dağılım % 50 civarında Antalya, % 30 civarında Isparta ve % 20 civarında Burdur da gerçekleşmektedir. Bu elimizde olan bir durum değil Burdur katılımcı hibe başvurucuların elinde olan bir durum. Bu figürü Burdur lehine çevirmek sizlerin elinde. Bu yıl Burdur’dan daha çok proje bekliyorum, proje destek ekibimiz de sizlerin yanında olacaktır. Sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.     Burdur Valisi Hasan Kürklü ise, Kalkınma Ajanslarının bölgesel farklılıkları ortadan kaldıran ve bölgesel kalkınmanın hızlı sağlanması için kurulduğuna dikkat çeken ilgili konu üzerindeki konuşmasında, BAKA Yönetim kurulunun geçen yıl ekonomik olarak gelişmişlik bakımından dezavantajlı İl ve İlçelerden gelen projelere artı puan verilmesi yönünde karar aldığını hatırlattı. Gelişmişlik endeksleri farklı İl ve İlçelerin projeleri aynı kategoride olmadığına dikkat çekti. Kürklü “ Projelerin gelmesi önemli buradaki toplantı da açıklanan destek programını en ücra köşelere tanıtmamız lazım.   (BAKA) Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın 2016 Mali Destek Programları’nın, Genel Sekreter Mehmet Sırrı Özen, tarafından açıklandığı Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Konferans ve Sergi Salonu’na en çok gençlerin geldiği Sanayici ve Tüccar gibi bugün kendi bünyesinde kurumsallaşmış (Kobi) Küçük Ölçekli Sanayi Kuruluşlarının yetkili kişileri ise ancak bir elin parmakları kadar azdı. Elbette ki gençlere fırsat yaratmak ve yeni girişimcilerin sahaya çıkması ülkemizin kazanımı olacaktır. Ama bunun yanında tecrübe ve deneyimin de sektörler açısından önemli sayılmaktadır.   Burdur 1950’li yıllarda bölgenin ham bez dokumacılığında önemli merkezlerinden biri olarak bilinmektedir. Büyük kentlerin pazarlarında organik ürün adı altında tezgahlara konulan ürünlerin bir çoğu yetiştirilmektedir. Hatta yaz aylarında Antalya başta olmak üzere tarla ürünlerinin bittiği dönemde Akdeniz havzasının ihtiyacını karşılamaktadır. Öte yandan bölgenin en kaliteli makarnalık buğdayını yine Burdur çiftçisi üretmekte. Ama bu konsepte gerçekçi açıdan bakmak gerekmektedir. Tarım ile kalkınmasını hatta gelir düzeyini sağlamış bir ülke olmadığı gibi böyle bir ilimizde bulunmamaktadır.