Hani Anadolu insanı bazen taşı gediğine öyle koyar ki bunu oradan çıkarmak marifet ister işter böyle bir sözle başlayalım. “güneş çarığı çarık da ayağı sıkar” bizim meslek olan gazetecilik de öyle ekonomik sıkıntıların tam da ortasında mücadele veren “yazılı basın” yani açıkçası yazılı basının teknolojik kolu olan “internet basını” zor günlerden geçmektedir. Çözüm ve çare için nerede ise çeşitli alternatifler denemektedirler. Geçtiğimiz günlerde sabah haberlerini haber kanallarının birinden dinliyordum “Sözcü gazetesinin” reklam spotu gözüme çarptı. Sözcü gazetesinin ortaya attığı yeni bir şey değil, eskiden gazeteler satışını artırmak veya bu konudaki günlük gazete satışını yüksek göstererek reklam verenlerin iştahını kabartarak en büyük reklam pastasını kapmak için “Gameda” veya Yaysat bayilerinin ellerindeki gazeteleri toplar gazeteleri yeniden değerlendirilmek amacı ile hurda kağıtçılara satarlardı. Sözcü bunu okuyucudan toplayarak değerlendirmektedir. Çok yakında diğer büyük gazeteler de bunu bir yöntem olarak değerlendirirse hiç şaşmayın çünkü ekonomik koşulların sonucudur. Gazeteler ücreti mukabili haber yazmazlar onun içinde gerek basın ilan kurumundan verilen resmi ilanlar gerekse çeşitli sektörlerden gelen reklam gelirleri ile yayın hayatını sürdürürler ancak son yıllarda gelirleri azaldığı gibi “Basın İlan Kurumu” gazetelere verilen ve gelir sanılan  reklam gelirlerinden pay 15 pay almaktadır.  Buna karşılık belediyeler dahil  hükümetlerin yayınladığı “Tasarruf genelgesine” uyduklarını belirterek gazetelere “Bayram ve özel günler” için kutlamaları ücretsiz yayınlatmak isterler. Elbette istisnalar kaideyi bozmamaktadır. Bazı belediyeler halkın bilgi alması için gazetelere desteğini sürdürmektedir. Gazetecilik yapan kuruluşların günlük yaşamlarını sürdürmenin yanında çalışanlarının maaş ve işletmelerin giderlerini karşılamakta güçlük çektikleri bir gerçektir ancak bu güne kadar Burdur’a birçok siyasi lider ve hükümetin bakan düzeyinde yetkilileri geldi. Seçimden seçime yazılı basının kapısını çalan bölge milletvekilleri gündemlerine alarak sizler Kağıt, Mürekkep, Baskı ve personel masraflarını nasıl çıkartıyorsunuz diye gündemlerini dahi almamakta hep bizleri çeşitli ağdalı sözlerle taltif ederek avutmaktadırlar. Sözde seçim sathına girdi siyaset ama yine bizlere çalışmalarından kutlamalarına kadar birçok hizmeti ücretsiz yaptırmakta gazetecilik yaşamındaki bu kısır döngü ne zamana kadar sürecek belli değil.   İstisnalar kaideyi bozmaz elbette gazetelere destek için “Çam sakızı çoban armağanı” gibi küçük de olsa destek veren belediyeler var. Yazılı basın kuruluşlarından aldıkları 15 gibi bir payı  internet gazetelerinden de almayı benimseyen “Basın ilan kurumu” bakalım bizim için ne gibi bir formül düşünmektedirler. Basın örgütleri yakın zamanda bu konu üzerinde bizim yaramıza merhem olacak bir çözüm bulurlar umudundayız.