Bu güne kadar ülkemiz de birçok bölgede birçok şehrimiz de önemli sayılacak depremler yaşandı. Her deprem sonrası sıkıntılar ortaya çıktığında canhıraş bir şekilde sebep ve suçlu aramanın derdine ve telaşına düşüyoruz. 2023 yılı 6 Şubat günü saat gece 04.30 civarında 11 ilimizi içine alan ve ülkemizin altından kolay kalkamayacağı bir deprem felaketini yaşadık ve yaşıyoruz evet enkaz altından yüzlerce vatandaşımızı çıkardım ve yüzlerce vatandaşımızı da cesetlerini çıkardık ve çıkartıyoruz. Hayatta kalanların ihtiyaçlarını temin ediyoruz. Kent merkezlerinde gerek ülkemizin devlet kurumları gerek ülke dışından yardıma gelenler ile güçlü bir kararlılığı ortaya koyarak enkaz altından birçok canı kurtardık. Yani devletimiz bir kez daha felaketin yaralarını sarma kararlılığını gösterdi. Şimdi 11 ilimizin merkezinde ve köy ve ilçelerinde temel ihtiyaç ve yaşama dair eksiklikleri tespit ederek sağlamamız gerekiyor ve insanları bölgelerinde kendi illerinde ikamet etme imkanını sağlamalıyız. Çünkü ekonomimiz açısından bunun gerekli olduğuna inanıyorum. Bir yandan bu insanların yaşamı için temel ihtiyaçlarını karşılarken diğer yandan gerek iç ve gerek dış ticaretimiz açısından üretime kanalize edebilmeliyiz. Toplum dinamik ve üretken olduğu müddetçe yaşam koşullarına dayanabilmektedir. Konuyu pratik yönden çözdüğünü sananlar yanılacaklardır insanoğlu hem kendisi nem de sorumluluğunda olduğu ailesinin ve içinde yaşadığı toplumu düşünmek zorundadır. Şimdi kış şartlarının dayattığı yaşam koşulu nedeniyle aklına ilk gelen ihtiyaçlarını yardım mantığı ile ülkemizin yöneticilerinden süresi düşünülmeden istemektedir. Yaşam adına sorumluluğunda olan yakınlarının ve ailesindeki kişilerin ekonomik ve yaşam şartlarının iyileştirilmesi için talep etmektedir. Bazı kamu yöneticilerimizin diline pelesenk olduğu gibi devletimiz güçlüdür. Ancak ülkemiz 1999 gölcük depremini yaşadı. Arkasından çağın felaketi diye adlandırılan 2023 tarihindeki Kahramanmaraş ve 11 ilimizi etkileyen bir depremi yaşadı. Yaralarımızı saralım ancak bize gerekli olan artık suya doymuşluğu ve kolay yıkılan tarım arazilerine konut yapma inşaatta rant sevdasından vaz geçelim. Menfaatlerin yerine bilimi ve teknolojiyi öne çıkaran konut alışkanlığı edinebilmek için tüm sistemlerimizi gözden geçirerek yolumuza devam edelim.