Mustafa ARSLAN
Köşe Yazarı
Mustafa ARSLAN
 

ÇEVREYE VE DOĞAYA SAYGI İNSANIN KENDİSİNDEDİR

Yaz günlerinin gelmesiyle birlikte doğaya saygı ve çevre bilinci tartışılmaya başladı. İnsanımızın  ise birinci derecede sorumlu tuttuğu hatta görevini yerine getirmediği eleştirilerinin başında da yerel yönetimlerimiz gelmektedir. Ancak insanımız gerek piknik gerek başka amaçlarla doğanın bizlere kucağını açtığı yerlere bir daha gelecek olan insan olduğunu hatta yine orasını kirlettiğini  bilen insanımızın uğrak yolu olduğunun bilincinde değiliz. Burdur belediyesinin halkı için yaptığı “Al Yazma” Piknik alanı ve Plaj bölgesindeki mesire yerleri ve Yeşilova Belediyesi’nin “Salda Gölü kıyısındaki dinlenme ve piknik yerleri bunlar arasındadır. Geçtiğimiz hafta içinde “Salda Piknik” alanında çevre temizliği nedeni ile Yeşilova Belediyesi çevre temizliği yapmadığı konusunda eleştirilere muhatap olmuş, Başkan Nuri Özbek, yakın çevresinin yazdığı birkaç cümlelik duygusal sözler ile saldırıya uğramıştı. Çevre bilinci ve doğa sevgisi insanın olmazsa olmazları arasındadır. Doğaya attığımız yada bıraktığımız bazı maddelerin yıllar süren bir serüven ile toprağa karıştığını biliyoruz. Onun da ötesinde piknik alanları bir şeyler yeme içmemiz için kullanıldığı gibi dinlenmek ve çalışma yorgunluğunun bertaraf edildiği alanlardır. Ülkemizdeki bu alanların kullanılması karşılığında bizden neredeyse bir bedel istenmemektedir. Fransa da ağabeyimin devlet görevlisi olarak bulunduğu yıllarda, daveti üzerine bende gittim. Ben onların misafiri olduğum içinde bir hafta sonu piknik için yola çıktık. Lyon’dan 300 kilometre uzak olan bir yere gittik. Dinlenme ve yemeğin ardından en ufak bir çöp parçası bırakmadan yediğimizi bir poşet içine toplayarak gerekli bedeli ödedikten sonra da araçlarımız ile ayrıldık. Biz piknik alanı içinde gerekli hassasiyeti göstermeden ayrılmış olsa idik. Ne yazık ki araçlarımızın plaka numarası oradaki cihazlar yolu ile tespit edildiği için yüklü bir para cezası gelebilirdi. Yerel yönetimler orada gerekli hizmeti veriyorlar ancak bunun bedelini de kullananlardan alıyorlar Türkler M.Ö. 5000-6000’li yıllar öncesinde kullanma kaplarının olmadığı dönemlerde etleri ateşte kızartarak tüketirlermiş, daha sonra toprak kapların yapılması ile birlikte etler ve yemekler kaplar içinde pişirilerek yenilmeye başlanmıştır. Ancak günümüzde halen eti kızartarak(yakarak) mangal veya çeşitli gereçlerle kızartarak yeme geleneklerimiz arasındadır. Ne v ar ki insanımız bu gibi yer ve mekanlarda bunu yaparken yayılan koku ile birilerinin rahatsız olabileceğini düşünememekte hatta umursamazlıkla hareket etmektedir. Gerek doğaya gerek çevreye karşı hassas olduğumuzda hem yediklerimizle hem de titizlik gösterdiğimiz de memnuniyetimiz artacaktır.  
Ekleme Tarihi: 13 Ağustos 2017 - Pazar

ÇEVREYE VE DOĞAYA SAYGI İNSANIN KENDİSİNDEDİR

Yaz günlerinin gelmesiyle birlikte doğaya saygı ve çevre bilinci tartışılmaya başladı. İnsanımızın  ise birinci derecede sorumlu tuttuğu hatta görevini yerine getirmediği eleştirilerinin başında da yerel yönetimlerimiz gelmektedir. Ancak insanımız gerek piknik gerek başka amaçlarla doğanın bizlere kucağını açtığı yerlere bir daha gelecek olan insan olduğunu hatta yine orasını kirlettiğini  bilen insanımızın uğrak yolu olduğunun bilincinde değiliz. Burdur belediyesinin halkı için yaptığı “Al Yazma” Piknik alanı ve Plaj bölgesindeki mesire yerleri ve Yeşilova Belediyesi’nin “Salda Gölü kıyısındaki dinlenme ve piknik yerleri bunlar arasındadır.

Geçtiğimiz hafta içinde “Salda Piknik” alanında çevre temizliği nedeni ile Yeşilova Belediyesi çevre temizliği yapmadığı konusunda eleştirilere muhatap olmuş, Başkan Nuri Özbek, yakın çevresinin yazdığı birkaç cümlelik duygusal sözler ile saldırıya uğramıştı. Çevre bilinci ve doğa sevgisi insanın olmazsa olmazları arasındadır. Doğaya attığımız yada bıraktığımız bazı maddelerin yıllar süren bir serüven ile toprağa karıştığını biliyoruz. Onun da ötesinde piknik alanları bir şeyler yeme içmemiz için kullanıldığı gibi dinlenmek ve çalışma yorgunluğunun bertaraf edildiği alanlardır. Ülkemizdeki bu alanların kullanılması karşılığında bizden neredeyse bir bedel istenmemektedir.

Fransa da ağabeyimin devlet görevlisi olarak bulunduğu yıllarda, daveti üzerine bende gittim. Ben onların misafiri olduğum içinde bir hafta sonu piknik için yola çıktık. Lyon’dan 300 kilometre uzak olan bir yere gittik. Dinlenme ve yemeğin ardından en ufak bir çöp parçası bırakmadan yediğimizi bir poşet içine toplayarak gerekli bedeli ödedikten sonra da araçlarımız ile ayrıldık. Biz piknik alanı içinde gerekli hassasiyeti göstermeden ayrılmış olsa idik. Ne yazık ki araçlarımızın plaka numarası oradaki cihazlar yolu ile tespit edildiği için yüklü bir para cezası gelebilirdi. Yerel yönetimler orada gerekli hizmeti veriyorlar ancak bunun bedelini de kullananlardan alıyorlar

Türkler M.Ö. 5000-6000’li yıllar öncesinde kullanma kaplarının olmadığı dönemlerde etleri ateşte kızartarak tüketirlermiş, daha sonra toprak kapların yapılması ile birlikte etler ve yemekler kaplar içinde pişirilerek yenilmeye başlanmıştır. Ancak günümüzde halen eti kızartarak(yakarak) mangal veya çeşitli gereçlerle kızartarak yeme geleneklerimiz arasındadır. Ne v ar ki insanımız bu gibi yer ve mekanlarda bunu yaparken yayılan koku ile birilerinin rahatsız olabileceğini düşünememekte hatta umursamazlıkla hareket etmektedir. Gerek doğaya gerek çevreye karşı hassas olduğumuzda hem yediklerimizle hem de titizlik gösterdiğimiz de memnuniyetimiz artacaktır.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.